Kerim Küçüksarı

Deprem!...

Kerim Küçüksarı

Saatler gece 04:17’yi gösterdiğinde şiddetli bir sarsıntı ile uyandık. Evimiz beşik gibi sallanıyordu. Bizim bulunduğumuz yer deprem kuşağında olmamasına karşın bu kadar sallandı. Hemen televizyonu açtım, sosyal medyaya baktım, henüz bir haber yoktu. Birkaç dakika sonra ilk haber Kahramanmaraş’tan geldi. Bir tanıdığım “Binalar yıkıldı, anam babam enkazın altında kaldı” dedi. Akabinde Adıyaman, Hatay ve Gaziantep’ten arkadaşlarımı aradım. Depremin ilk anları idi ve hava karanlıktı. Yalnız hepsinin söylediği bir cümle vardı “çok fena sallandık, yıkımın büyüklüğü sabah saatlerinde görülecek, ama durum çok kötü” dediler. Gün aydınlandıktan sonra arkadaşlarımla tekrar görüştüğümde ise olay biraz daha netleşti. Evet depremin etkisi çok yüksek ve yıkım çok büyüktü. Depremden Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Kilis, Adana, Osmaniye, Diyarbakır, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya şehir merkezleri, ilçeleri ve köyleri etkilenmişti

Ülkemiz çok büyük

Depremin ilk saatlerinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın başkanlığında AFAD’da bir toplantı gerçekleştirildi. Bakanlar, valiler afet bölgesindeki illerde görevlendirildi. Basın açıklamaları ve bilgilendirmeler gayet yerindeydi. AFAD, Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı gibi kurumlarımız hemen harekete geçti. Kriz merkezleri oluşturuldu. Kriz, depremin ilk dakikalarından itibaren en iyi şekilde yönetilmeye çalışıldı. Yaşanacak olumsuzluklara karşın verilen çaba takdire şayan.

Depremin etkisi yüksek olduğu için enkazda çok fazla.

Depremden etkilenen alanın Almanya veya İngiltere kadar büyük bir alan olduğunu söyleyebiliriz. Ukrayna – Rusya savaşında Ukraynada meydana gelen yıkım, bu felaketin yanında çok küçük kalır.

Depremin etkisi çok yüksek olduğu için, haliyle enkaz sayısı da çok fazla oldu. Hava alanları, ulaşım /yollar, elektrik, doğalgaz ve su gibi altyapı koşulları da ciddi etkilendiği için yardımların hızlı bir şekilde bölgeye ulaşmasını olumsuz etkiledi. 

Bölgeye intikal edildikçe, enkaz da çok fazla olduğu için canlılık emaresi olan enkaz alanları öncelendi ve çalışmalar ilk dakikalardan itibaren canhıraş bir şekilde devam ediyor. Arama kurtarma ekiplerinin yükü çok ağır, çabaları çok büyük. Ekipler zamana karşı yarışmaya devam ediyor. 

İletişim imkanlarının kısıtlı olduğu veya olmadığı ilçeler ve köylere de ulaşmak için gayret içerisindeler.


Sahada Gönüllü Psikologlara İhtiyaç var

Dün Hatay’dan yaralıların getirildiği Ereğli Devlet Hastanesi acil servisine gittim. Enkaz altından kurtarılan yaralılarla konuştum. Tablo çok acı verici.

Depremin yıkımı ile bedeni yaralanan insanlar olduğu kadar, ruhu yaralanmış çocuk ve yetişkin sayısı da hayli yüksek. Yakınlarını kaybetmiş bu insanların acılarını yaşamaları ve çocuklarının yeniden toparlanmaları için desteğe ihtiyaçları var. Biz bu insanlarımıza destek olmak zorundayız. Aksi taktirde bu acılar çocuklarda olduğu kadar yetişkinlerinde ruhunda kalıcı izler bırakacak. 

Bu sebeple gönüllü psikologların AFAD, Kızılay ve STK’larımız koordinasyonunda sahaya inmeleri gerekir.

Milletimizin yardımseverliği takdire şayandır. 

Sivil Toplum Kuruluşlarımız, Belediyeler, özel şirketler, küçük ya da büyük işletmeler hepsi birden teyakkuza geçti. Her bir kurumumuz ve şirketlerimiz elindeki imkanları seferber etti. Ülkenin dört bir yanından insanımızın yüreği deprem bölgesinde attı. Yardım seferberliği devam ediyor.

Pakistan Halkı yine yaptı

Türkiye ne zaman zora düşse ilk ses Pakistan’dan gelir. Bu sefer de öyle oldu. Pakistan devleti yaptığı açıklamada kamu çalışanlarının bir günlük ücreti ile üst yöneticilerin bir aylık maaşını deprem bölgesine göndermeye hazırlanıyor. ABD’de yaşayan bir Pakistanlı iş adamı da Büyükelçiliğimiz’e yine deprem bölgesine ulaştırılmak üzere 30 Miyon Dolar bağışta bulunduğunu açıkladı. Diğer devletlerden de yardımlar geldi ama Pakistan’ın ayrı bir yeri var… 

Yarıdımlar doğru kanallar üzerinden yapılmalı

Son olarak ayni ve nakdi yardımların AFAD, Kızılay, Türkiye Diyanet Vakfı, Cansuyu, İHH, Yardım Eli ve Belediyeler üzerinden yapılması, yardımların doğru noktalara ulaştırılması için hayati önemdedir. 

Bugün yapılan yardımlar bu insanların geçici olarak ihtiyaçlarını karşılayacak. 

Hayat pahalılığının yüksek olduğu günümüzde asıl yardım seferberliği bundan sonra, bu yıkımı kaldırmak, depremden etkilenen insanlarımıza yeniden kalıcı yuva ve iş imkanı sağlmak için yapılmalıdır.
 

Yazarın Diğer Yazıları