Bayram…
Latife ÖGE AKIN
Arefe gününden başlayan telaşlar, yeni giysiler, ikramlık şeker, çikolata, lokum. İkramlık yemekler. Arefeden kabir ziyaretleri. Eş dost akraba ziyaretleri. Dolup taşan misafirler.
Bu bayram size bayram gibi geldi mi? Bayram daha arefe günü boğazımıza dizildi. Deprem şehitlerini ziyaret eden ailelerin haberleri zaten kırık olan sevincimiz utandırdı. Hatay’da ticari taksiler mezarlıklara ücretsiz ulaşım İçin araçlarına yazı astı. İçinde bulunduğun şartlar deprem ikramlığının da içeriğini de değiştirdi. Ne acı. Nasıl korkunç bir dönüşüm. Şeker, kolonya, baklava ikramından ölenlerini ziyaret et diye ücretsiz ulaşım ikramına….
Bir adam gördüm televizyonda eşi, 3 çocuğu, annesi, babası, kardeşleri tüm ailesini kaybetmiş. Tek bir evladına henüz ölü ya da diri ulaşamamış. Konuşamıyor. Ne desin. Ne elimi öpecek bir evladım kaldı, ne elini öpeceğim anam babam kaldı diyor. Ne anlatır böyle bir acıyı. Ne dese içimiz onun ki kadar yanabilir.
Ateş düştüğü yerleri yaktı kavurdu. Ciğerleri dağladı. Kabirlerin sağında solunda neler neler var insanı paramparça eden…
Kimisi evladına bayramlık alıp kabir taşına sermiş, kimisi oyuncak almış. Şekerler koymuş kabir taşının yanıbaşına. Sabahtan misafirliğe gelir gibi mezarın başına gelmiş bazıları. Yemeğini çayını yanına almış, ev ziyareti gibi kabrin başında bekliyor, vakit geçiriyor.
Gidecek başka yeri, kapısı yok. Oturup o kabirde yatanlar için göz yaşı dökeceği bir omuz yok…. Avutmaya çalışıyor kendini.
…..
Bayramda diğer kırık kanadımız Gazze…
Vahşetin sonu gelmiyor. İşkencelerin, ölümlerin çeşitleri insan aklını buz kestirecek cinsten… İsrail Kur’anda geçen her bir detayı inceden inceye yaşatıyor müslümanlara… Ama oradaki müminler Kur’anda geçen, Allah’ın vaadinin gerçekleşmesini bekliyorlar sabırla. İsrail’in Allah’ın gazabına uğrayacağı günü bekliyorlar. Bu umutla direniyor, dünyaya direniş dersi veriyor, Müslümanlara iman ders veriyorlar.
Hasılı kelam bizim de bayramımız bayram gibi değil. Eski bayramlar diye konuşurduk eskiden, meğer eski bayramları konuştuğumuz günleri bile özleyeceğimiz günler yaşayacakmışız nereden bilelim. O zamanlar bile bayramın tadı tuzu varmış meğerse. Şimdi tadı tuzu bir kenara bırak zehir gibi oldu… insan bayram derken ar eder oldu. Alışveriş yaparken suçlu hissettik. İkram ederken vicdan azabı çektik. Yiyip içerken boğazımıza dizildi… Allah daha beterinden saklasın. Depremzedelerimize sabırlar versin. Doğu Türkistan’da, Filistin’de ve dünyada zulüm ve işgal altında olan ümmeti Muhammed’e yardım etsin.
