Latife ÖGE AKIN

Umut hep var

Latife ÖGE AKIN

 

Geçen hafta rahmetli Necmettin Erbakan'ın geçmişte, bugüne dair yaptığı uyarılar ve gerçek olan öngörüleri ile ilgili yazacağımdan bahsetmiştim.

Trump ateşkes duyurdu, İsrail vurmaya devam etti. İsrail durdu, Trump devam dedi, söyle oldu, böyle oldu derken bir hafta daha bitti.

Fakat kirli oyunlar bitti mi, tabi ki hayır.

Geçen hafta ki yazıyla ilgili sitem edenler olmuş. Ama benim anlatmaya çalıştığım şey şu ki biz içimizdeki düşmanları tanıyamazsak, bizi protesto için meydanlara döküp, İsrail ürünleri için boykot çağrısı yaparken bir yandan Mersin limanında   sayısız gemiyle İsrail'le ticarete devam edersek, Adana'da İncirlik'teki Amerikan üssünü kapatmazsak, tüm kontrolü Türk Silahlı Kuvvetleri komutasına vermezsek sonumuz Erbakan hocanın bizi uyardığı halden daha kötü olacağa benziyor.

Ne demiş bir hatırlayalım bakalım; 
(İşin ciddiyetini daha iyi anlamak isteyenler için Necmettin Erbakan'ın sayısız konuşması halen internet ortamında mevcut. )

"İsrail bayrağındaki iki çizgi Nil ve Fırat nehirlerini temsil eder, iki nehir arasındaki toprakların Yahudi  yurdu olacağı hayalini taşırlar.  Bayraktaki yıldız ise siyonizmi temsil eder. 

"Önce Irak'ı işgal edecekler,
Sonra Suriye'ye yerleşecekler,
Ardından İran'a saldıracaklar...
Çünkü asıl hedef Türkiye'dir.

Rahmetli Erbakan şu sözleri ile ise özgürlük naraları atarken, askeri gücümüzle övünürken, cephede 10 İsrail'i ezecek kudrette olmamıza rağmen nasıl masada tarumar edildiğimizi anlayalım diye İsrail'e nasıl bağımlı hale getirildigimizi (esasen aptala anlatır gibi) kendine has üslubu ile şöyle anlatıyor;

Hacı emmi kahvede çayını içerken İsrail askerinin Mescidi Aksa'dan çıkan Müslümanları öldürmesine kızıyor. Vay hain İsrail diyor, sonra kalkıyor, çayın parasını masaya bırakıp evine gidiyor,  ha işte o para İsrail'e gidiyor. O sıkılan kursunun parası senden gidiyor. Neden? Paranın 3'te 1'i faizdir.   
 
Rahmetli Erbakan' ın felsefesini anlayan herkes bilir ki siyasette yer aldığı süre boyunca ve hatta elini eteğini çektiğinde bile Türk halkını hep uyanık olması için uyarmıştır. Ama en çok da bildiği düşmandan daha fazla dost görünen düşmanlar için uyanık olmamızı tavsiye etmiştir.

Bazı maskelere  ve kostümlere kanıp İsrail ve elbette Amerika'ya köle olmamayı öğütlemiştir.

İçimizi karartmamak adına söylenecek çok şey varken dilimizi tutmak zorunda olduğumuzun da farkina vararak yazımızı yine Erbakan'ın ümit veren şu sözü ile noktalayalım.

" Nasil ki Kızıldeniz Firavun'a mezar oldu, Akdeniz  de İsrail'e mezar olacaktır."

Yazarın Diğer Yazıları