
Arefe Gününün Önemi!
Mehmet Bina
*Kurban Bayramı, Müslümanlar tarafından Hicrî takvime göre Zilhicce ayının 10. gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan dini bir bayram olup hemen önceki gün olan 9. günü ise arefe günüdür.
* Kurban Bayramı arefesi bu yıl 5 Haziran 2025 Perşembe günü {yarın} idrak edeceğiz.
Belli gün ve bayramlardan bir gün öncesine veya önemli bir olay ya da olayların cereyan ettiği bir dönemden önceki günlere Türkçe’de arefe denmektedir.
Arefe, haccın en önemli farzı olan vakfenin yapıldığı yerin (Arafat) diğer adıdır.
Vakfe, kurban bayramının bir gün öncesi olan zilhicce ayının dokuzuncu günü burada yapıldığından bu güne yevmü arefe (arefe günü) denmiştir.
Rivayete göre Kur'an'ı Kerim'in tamamlandığını bildiren
اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ دٖينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتٖى وَرَضٖيتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ دٖينًاۜ
Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmiyet’i beğendim." {Maide 3} mealindeki âyet-i kerime bugünde nazil olmuştur.
Bu hususta bir Yahudinin Hazret-i Ömer'le (r.a.) yaptığı konuşma, Arefe gününün mana âlemimizdeki yerini berrak bir şekilde ortaya koymaktadır:
Bahsi geçen Yahudi, Hz. Ömer'e "Ey Ömer, sizin kitabınızda okumakta olduğunuz bir âyet vardır ki, biz Yahudilere inmiş olsaydı, onun indiği günü bayram yapardık" dedi.
Hz. Ömer, "O âyet hangi âyettir?" diye sordu. Yahudi şu âyeti okudu:
"Bugün sizin dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak Müslümanlığı verip ondan hoşnut oldum."
* Bu hususta bir Yahudinin Hazret-i Ömer'le (r.a.) yaptığı konuşma, Arefe gününün mana âlemimizdeki yerini berrak bir şekilde ortaya koymaktadır:
Bunun üzerine Hz. Ömer şu cevabı verdi:
"Biz bu âyet-i kerimenin indiği günü de, yeri de hakkıyla takdir ediyoruz. Bu âyet Resulullah Aleyhissalâtü Vesselama bir Cuma günü Arefe'de bulunurken nazil oldu."
* Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) arefe gününden “Allah’ın kullarını cehennemden en çok azad ettiği gün” olarak bahsetmiştir. (Müslim)
Rabbimizin kullarını cehennemden en çok azad ettiği gün olan Arife gününde bol bol tövbe istiğfar ve dua etmek gerekir.
Nitekim Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) bir Hadis-i Şerif’te şöyle buyurmuştur: “Duaların en hayırlısı arefe günü yapılan duadır.” (Tirmizî)
Peygamberimiz {sav}'e arefe günü tutulan orucun fazileti soruldu; o da:
Geçmiş bir yılın ve gelecek bir yılın günahlarına kefaret olur” buyurdu. (Müslim, Siyam 196, 197)
*İbn-i Ömer (ra), Resulullah (sav) Efendimiz’den şöyle dinlediğini anlatmıştır:
Cenab-ı Hakk arefe günü kullarına bakar; onlardan kalbinde zerre kadar iman bulunan kimseyi dahi bırakmadan bağışlar.”
İbn-i Ömer’e (ra) şöyle sordum:
Bütün insanları mı, yoksa yalnız Arafat’ta bulunan kimseleri mi?”
Şöyle dedi:
“Bütün insanları…”
(Gunyetü’t Talibin_ Abdül Kadir Geylani)
Şeytanın arefe gününde olduğu kadar hakir ve zelil olduğu başka bir gün yoktur
*Talha ibni Ubeydullâh (Ra) dan rivâyet edildiğine göre, Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem):
“Şeytan Arefe gününde olduğu kadar hiçbir gün daha zelil, daha hor, daha hakir ve daha öfkeli olarak görülmemiştir. Bu da ancak Allâh Te’âlâ’nın rahmetinin yağdığını ve büyük günahları bağışladığını gördüğü içindir. Ancak Bedir günü ona gösterilen müstesna’’ buyurdu. O zaman, ‘’Yâ Rasûlallâh! Bedir Günü o ne görmüştü?’’ denilince Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Cibrîl’in melekleri saf düzenine soktuğunu görmüştü’’ buyurdu.
Âişe (R.Anhâ)dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: ‘’Allâh Te’âlâ’nın, Arefe gününden daha ziyade kulunu cehennemden âzâd ettiği hiçbir gün yoktur. Şüphesiz O elbette (Arefe günü vakfe yapanlara ve sâir yerlerde dua yapanlara rahmetiyle ve tecellisiyle) yanaşır da sonra onlarla meleklere karşı iftihar ederek: ‘Bunlar ne istiyor(lar da evlerini barklarını terk edip bu zor ve zahmetli mekânda ve zamanda toplanmışlar? Şimdi ben onlara isteklerini vermesem olur mu)?!’ buyurur.
Ferkad (Rahimehullâh) şöyle demiştir: ‘”Semânın kapıları her gece üç kere açılır. Cuma gecesi yedi kere açılır. Arefe gecesi ise dokuz kere açılır.” Kaynak {İbnu Receb, Letâifü’l-Me’ârif, s. 490}
Arefe Gününün Fazîletleri Yalnız Hacı Adaylarıyla Sınırlı Değildir.
İbnu Ömer (Radıyallâhu Anhumâ) dan rivayet edilen hadîs-i şerifte Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Kalbinde zerre kadar iman bulunan kimse yoktur ki Allâh Te’âlâ Arefe günü onu affetmiş olmasın’’ buyurunca bir adam: ‘’Yâ Rasûlallâh! Bu sadece Arafat ehli için midir, yoksa tüm insanlar için umumi midir?’’ diye sordu. Rasûlullâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem): ‘’Bütün insanlar için umumidir’’ buyurdu
Arefe Günü, Kurban Bayramı’nın birinci gününden önceki gündür. Arefe Gecesi ise; Arefe Günü ile Kurban Bayramı’nın birinci günü arasındaki gecedir.
Her mübârek geceye olduğu gibi, bu geceye de saygı göstermelidir.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
“Arefe Günü’ne hürmet ediniz! Çünkü Arefe, Allahü teâlânın kıymet verdiği gündür.”
“Arefe Günü oruç tutanların, iki senelik günahları af olur. Biri geçmiş senenin, diğeri gelecek senenin günahıdır.”
“Arefe Günü 1000 İhlâs okuyanın bütün günahları af olur ve duâsı kabul olur.” (Hepsini Besmele ile okumalıdır.)
“Arefe gecesi ibâdet edenler, Cehennemden azat olur.”
Teşrik tekbirlerini de unutmayalım.
Arefe Günü sabah namazından, Kurban Bayramı’nın dördüncü günü ikindi namazı sonuna kadar 23 vakitte, erkek ve kadın herkesin farz namazlardan sonra, selâm verir vermez; (Allahümme entesselâm…) demeden, Tekbîr-i teşrîki okuması vaciptir. Tekbîr-i teşrîk şöyledir:
اَللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ لاا اِلهَ اِلاَّ اللّه وَاللّهُ اَكْبَرُ اَللّهُ اَكْبَرُ وَلِلّهِ الْحَمْدُ
“Allahü ekber, Allahü ekber. Lâ ilâhe illallahuvallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd.”
Farz namazlardan başka, Bayram, Bayram günlerine denk gelen Cuma namazlarından sonra da okunur. Câmiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra okumak lâzım değildir.