
Bir kötülük yapınca arkasından hemen iyilik yap!
Mehmet Bina
*İnsan olarak hepimiz hata yapmaya, günah işlemeye meyilliyiz, önemli olan o günahın arkasından pişman olduğumuzun alameti olarak tövbe etmemiz ve bir iyilik yapmamızdır.
Zünnûn Mısrî Hz.leri, inkârcı yaşlı bir kadının kış günlerinde kuşları darı ile beslediğini gördü.
Zünnûn Mısri, “imanı olmıyanın sadakası makbûl değildir” dedi.
Kadın, “kabul olsa da olmasa da ben bu iyiliği yapacağım” dedi.
Bir müddet sonra Zünnûn Mısrî Hz.leri, o kadını Kâ’be’nin hareminde gördü. Kadın, “Ey Zünnûn bir avuç darı kadar bir iyilik karşılığında Allah bana İslam nimetini ihsân etti” dedi.
Bir Allah dostu der ki; "ihsan, iyiliği umûmîleştirmektir, husûsîleştirmek değildir. Yağmur, rüzgâr, güneş ve ay gibi herkes faydalanmalıdır."
Ebu Zer’den (r.a.) rivâyet edildiğine göre, “Yâ Resûlullah, beni cennete götürecek, cehennemden uzaklaştıracak amel göster” dedi.
Resûl-i Ekrem (sav), “Bir günah işlediğinde hemen peşinden bir iyilik işle ki, onun karşılığı on mislidir” buyurdu.
(Terğib, V, 72. (Suyûti, el-Câmiu’l-kebir, c.1 s.2727)
* Muâz İbni Cebel radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Nerede ve nasıl olursan ol, Allah’dan kork.
Kötülük işlersen, hemen arkasından iyilik yap ki, o kötülüğü silip süpürsün.
İnsanlarla güzel geçin!” (Tirmizî, Birr 55)
*Ebu Ümame (Ra) anlatıyor: Hz. Peygamber (sav) ile birlikte mescitte oturduğumuz bir sırada, adamın biri "Ya Rasulallah! Bana had tatbik et." (İbn Hacer’in belirttiğine göre, adam -kadınlarla ilgili- zinanın dışındaki günahların da karşılığını had sanıyordu). * Hz. Peygamber (sav) ona bir cevap vermedi. Bir daha sözünü tekrar etti, yine cevap alamadı.
Hz. Peygamber (sav) kalkıp giderken, adam da arkasından gitti. Ben de onları takip ettim, Hz. Peygamber (sav)’in nasıl bir cevap vereceğini merak ediyordum. Nihayet adam Hz. Peygamber (a.s.m)’e kavuşup daha önce söylediklerini tekrarladı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sav): “Evden çıkarken güzelce abdest almadın mı?” diye sordu. Adam “Evet.” deyince, “Sonra bizimle birlikte namaz kılmadın mı?” diye buyurdu. Adam buna da “Evet." cevabını verince,
Hz. Peygamber (sav): “Öyleyse Allah senin günahını bağışladı.” diye buyurdu.(Müslim, Tevbe, 45).
Âlimler bu gibi hadisleri,
“Eğer size yasaklanan günahların büyüklerinden sakınırsanız, sizin öbür küçük günahlarınızı örtüp affederiz ve sizi değerli bir mevkiye / cennete yerleştiririz.” (Nisa, 4/31),
mealindeki ayetlerin ışığında değerlendirmişlerdir.
*Ebû Zer anlatıyor:
"Bir gün Allah Resûlü'nün (s.a.s.) yanına gittim. Ona:
- Yâ Resûlallah! Bana yapınca cennete yaklaşacağım, cehennemden uzaklaşacağım bir amel öğret! diye rica ettim. Allah Resûlü (s.a.s.):
- Bir kötülük yaptığın zaman ardından hemen bir iyilik yap. Bunu yaparsan on misli sevap alırsın, buyurdu. Ben:
- Yâ Resûlallah! Lâ ilâhe illalah da bu haseneden midir? diye sordum. Efendimiz:
- O hasenelerin en güzelidir, buyurdu. (Taberânî, Dua, 1498)
*Birgün ashâb-ı kirâm, Rasûl-i Ekrem Efendimiz (sav)’e, Hazret-i Ali (ra)’i niçin çok sevdiğini sordular.
Peygamber Efendimiz (sav), Hazret-i Ali’nin çağrılmasını emretti.
Sahâbîlerden biri Hazret-i Ali’yi çağırmaya gitti.
Habîb-i Ekrem Efendimiz, Hazret-i Ali gelmeden önce ashâbına:
“Ey ashâbım! Siz birisine iyilik etseniz, o da size karşı kötülük yapsa, ne yaparsınız?” buyurdular. Ashâb-ı kirâm, iyilikle mukâbele edeceklerini söylediler. Rasûl-i Ekrem Efendimiz tekrar:
“O kimse yine kötülük yaparsa ne yaparsınız?” buyurdular. Ashâb, yine iyilik edeceklerini bildirdiler. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-:
“Tekrar size kötülükte bulunursa ne yaparsınız?” buyurunca, ashâb-ı kirâm başlarını aşağı indirdiler, bir cevap veremediler.
Sonra Hazret-i Ali (ra) geldi. Rasûl-i Ekrem Efendimiz:
“Yâ Ali, birisine iyilik etsen, o da sana kötülük yapsa, sen ne yaparsın?” buyurdular. Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-, iyilikle mukâbele edeceğini söyledi. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- aynı soruyu yedi kere tekrarlamasına rağmen Hazret-i Ali hepsine de:
“Yine iyilik yaparım.” diye cevap verdi. Sonra ilâve ederek:
“O kimseye, ben iyilik yaptıkça o bana hep kötülükle mukâbele etse, ben yine de ona iyilik yaparım.” dedi.
Nitekim Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- şöyle buyurmuşlardır:
“İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşılık iyilik yapandır.”
“Karşılığında kötülük göreceğinizi hiç aklınıza getirmeden, iyilik ediniz.”
*Rabbim iyilik edenlerle beraber cennette buluştursun