Mehmet Bina

Dünyayı kabul edenlerden mi oldum

Mehmet Bina

Hazreti Ebubekir kavurucu bir yaz günü oruç tutmuş ve akşam iftar sofrasında sadece bir tas soğuk su vardır İftar vakti gelince soğuk su ile orucu nu açmak için bardağı ağzına götürdü. Fakat bardağı ağzına götürmesiyle bırakması bir oldu. Ve hıçkırıklara boğuldu bir oldu. 
Yanındakiler Hz. Ebubekir'in bu haline bir anlam vermediler.
Hz. Ebubekir kendine gelince neden bir anda hıçkırıklara büründüğünü sordular.
Hz. Ebubekir şöyle cevap verdi:
Bir gün Allah Resulü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) ile otururken eliyle hareketler yapıyordu. Sanki karşısında birisi varmış gibi ona git diyordu sordum.
-Ya Resullailah elini iter gibi hareket yapıyordunuz? Diye sordum.
Şöyle cevap verdi;
Dünya yanıma geldi kendini bana kabul ettirmek istedi, git dedim kendini bana kabul ettiremezsin dedim.
-Yeminler olsun sana, sen benden kaçıp kurtulsan senden sonrakiler benden kurtulamayacaklar kendimi onlara kabul ettiririm.
Hazreti Ebubekir:
-Bende bu soğuk suyu içerken dünyayı kabul edenlerden mi oldum diye ağladım.
O soğuk su içerken bunu düşünüyorsa biz soframıza inip kalkan yemekler için ne demeliyiz? 
Dünyanın kullarıyız dersek doğru olur mu?
Bir Ramazan günü Abdulkadir Geylani Hazretleri dostları bir çölden geçiyorlardı. Hava oldukça sıcaktı. Tuttukları oruçtan dolayı açlık onların takatini kesmiş ve onları halsiz bırakmıştı. Buna rağmen, yollarına devam ediyorlardı. ▪︎Bu sırada karşılarında bir ışık belirdi ve onlara şöyle seslendi:
-Ben sizin Rabbinizim Ramazan'da yemek içmek size haramdır. Ama şimdi size helal kıldım. Yiyiniz içiniz.
-Bu ilginç durum karşısında heyecana kapılan bazıları, hemen su kaplarına ve yiyeceğe el attılar. 
Tam bu sırada Abdulkadir Geylani hazretleri dostlarını uyardı:
-Sakın oruçlarınızı açmayın!
Sonra sesin geldiği tarafa dönüp:
- "Euzu billahi mine'ş-şeytani'r-racim. 
Euzu billahimine şerri zalike" "kovulmuş şeytandan Allaha sığınırım".
"Bu görünen şeyin zararından Allaha sığınırım," der demez nur görünen şey bir anda kapkara kesildi! Şeytan kendisini süslü göstererek onları aldatmaya yeltenmiş ama oyunu çabucak ortaya çıkmıştı.
Abdulkadir Geylani Hazretleri, henüz iki-üç aylıkken görülen kerametlerini annesi söyle anlatır:
"Oğlum henüz birkaç aylıktı. Mübarek Ramazan ayı geldi. ▪︎Birinci gün şafak söktükten güneş batıncaya kadar bütün gün hiç süt emmedi. İkinci gün de ayni durum tekrar edince anladım ki Abdulkadir oruç tutuyor.
-İkinci sene Şaban ayının sonuna doğru hava fazla bulutlu olduğu için halk Ay'ı göremedi. Ramazanın başlama tarihini tespit edemediler. 
Abdulkadir'in bu meziyetini bilenler hemen annesinin yanına gidip onun süt emip emmediğini sordular. Gerçekten o gün Abdulkadir şafaktan beri süt emmemişti. 
Daha sonra o günün ramazanın birinci günü olduğu anlaşıldı.
-Beşikteyken oruç tuttuğunu şu beyit ile dile getirir.
"Başlangıcım şöyleydi, dillerde söylenirdi.
Beşikteyken oruçtum, bunu herkes bilirdi.
-Allah ona ayağını veli kullarımın omuzlarına koy derken sebebi bu olsa gerek ...
{Orucu Yaşayanlar, Salih Büte}

Yazarın Diğer Yazıları