Mehmet Bina

Peygamberimiz (Sav)'İn Ashabına Olan Sevgisi Ve Merhameti!

Mehmet Bina

İmam-ı Gazâlî, insanın temelde kendisini sevdiğini, “İnsan ihsanın kuludur” atasözünde de belirtildiği gibi kendisine iyilik edenleri de sevmekle birlikte bu sevginin merkezinde yine kendisinin bulunduğunu ifade eder. 

Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'de ''İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın..."' {Maide 2} buyurmaktadır.

İyilik hususunda bize en güzel örnek yine peygamberimizin ashabına olan iyiliği ve sevgisidir.

Peygamberimiz günlerden bir gün elindeki on dirhem parası ile çarşıya çıkmış. Dört dirheme bir gömlek almış, gömleği üzerine giymiş. Evine doğru giderken karşısına yoksul bir kimse çıkmış. Yoksul kişi Peygamberimiz' e yaklaşmış ve: "Ya Rasulallah! Bana bir gömlek giydir. İnşallah, Allah da sana cennet elbisesi giydirir" demiş.

Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz üzerindeki gömleği çıkarıp, yoksul kişiye giydirmiş. Yoksul adam çok sevinmiş. Peygamberimiz gömleği satın aldığı yere dönerek kendisi için dört dirheme bir gömlek daha satın almış, onu giymiş. Geriye iki dirhemi kalmış. Evine dönerken bir kenarda ağlayan bir kız çocuğuna rastlamış. Neden ağladığını sormuş. Çocuk ağlayarak cevap vermiş: "Ya Rasulallah. Ben bir hizmetçiyim. Ev sahibim bana iki dirhem verip alışverişe göndermişti. Fakat ben parayı kaybettim." Peygamberimiz elinde kalan iki dirhemi hemen küçük kıza vermiş. Ama küçük kız hâlâ ağlıyormuş. Peygamberimiz bunun nedenini sorunca aldığı cevap şu olmuş: "Geç kaldığım için bana kızmalarından korkuyorum."
O zaman Gül Kokulu Efendimiz kızın elini tutmuş ve onu hizmetçilik yaptığı eve götürmüş. Kapıya gelince Peygamberimiz "Esselamü aleyküm" diyerek selam vermiş. Ev halkı Peygamberimiz'in sesini tanımış. Fakat selama evdeki kimse cevap vermemiş. Bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz bir kez daha; "Esselamü aleyküm" diyerek selam vermiş. Yine cevap olarak hiç ses çıkmamış. Peygamberimiz son kez "Esselamü aleyküm" diyerek selam vermiş. Bu defa evde bulunan herkes kapıya çıkmış. Ve hep bir ağızdan "Aleyküm selam" diyerek selama karşılık vermişler. Peygamber Efendimiz; "Verdiğim birinci ve ikinci selamları duymadınız mı?" diye sormuş. Evin reisi; "Duyduk Ya Rasulallah! Fakat bize verdiğiniz selamları artırmanızı ve güzel sesinizi biraz daha fazla duymayı istediğimiz için birinci ve ikinci selamınıza karşılık vermedik" demiş.

Peygamberimiz'i evlerine buyur etmişler ve; "Ya Rasulallah! Burayı ziyaretinize ne vesile oldu?" diye sormuşlar.

Peygamberimiz olan biteni anlatıp, küçük kızın endişesi yüzünden geldiğini söyleyince, evin reisi: "Canım yoluna feda olsun ey Allah'ın Peygamberi! Madem ki, bizim bu hizmetçi kızımız sizin buralara gelmenize vesile oldu, ben de onu serbest bırakıyorum. Artık bizim hizmetçimiz değil, kızımızdır" demiş.

Peygamberimiz bu habere çok sevinmiş ve mutlu bir şekilde oradan ayrılmış. Evine doğru giderken de şunları söylemiş: "Allah şu on dirhemi ne kadar da çok bereketlendirdi. Bana bir gömlek nasip etti. Yoksul bir kişiye gömlek giydirdi. Bir de hizmetçi kızı özgürlüğüne kavuşturdu. Sonsuz şükürler olsun.''

Gelmeyene gitmek, aramayanı aramak, vermeyene vermek, hatalı, kusurlu kişileri affetmek peygamberimizin ahlakıdır. Rabbim bizleri peygamberimiz {sav}'in yolundan ayırmasın..

Yazarın Diğer Yazıları