Mehmet Bina

Ramazan ayında umre yapmanın fazileti

Mehmet Bina

Bu kutsal aya erişip de umre yapmak isteyen Müslümanlar, Peygamber Efendimiz (sav)’in müjdesine nail olacaklardır. 
İbni Abbas (r.a)’ın rivayet ediyor;
Resulullah (sav) veda haccına gitmek istediğinde bir kadın kocasına “Devenin üzerinde beni de Resululllah (sav) ile beraber hacca gönder” dedi.
Kocası: “Yanımda sana hac için vereceğim devem yok” dedi.
Kadın: “Beni falan erkek deven üzerinde hac ettir” dedi.
Kocası: “O Allah yolunda kullanılmak üzere muhafaza ediliyor” dedi ve Resulullah (sav)’e geldi.
“Hanımım size selâm ve Allah’ın rahmetini gönderdi. O kendisini sizinle hacca göndermemi istedi. ‘Beni Resulullah ile birlikte hacca gönder’ dedi. Ben de ‘Yanımda hac yapman için vereceğim deve yok’ dedim.
“Fakat hanımım, ‘Falan deve ile hacca gönder’ dedi.
“Ben, ‘O deve Allah yolunda kullanılmak için muhafaza ediliyor’ dedim.”
-Bunun üzerine Resulullah (sav), “Eğer hanımını o deve üzerinde hacca gönderirsen, deve de Allah yolunda olur” buyurdu.
Adam: “Hanımım bana, sizinle hacca denk ameli sormamı istedi.”
Resulullah:
 “Hanımına selâmımı, Allah’ın rahmeti ve bereketini söyle ve ona haber ver: Ramazan’da umre benimle hacca bedeldir” buyurdu. (EbûDâvûd, Menasik: 80; Müslim, Hacc: 221)
Abdullah ibni Abbas Radiyallâhu Anhümâ rivayet ediyor:
Resul-i Ekrem Efendimiz Sallallâhu Aleyhi Vesellem, Ensardan bir kadına şöyle buyurdu:
“Ramazan ayı geldiği zaman umreye git. Çünkü bu ayda yapılan umrenin sevabı hacca denk gelir.” (Nesâi, Sıyam: 6).
Abdullah İbni Abbâs'dan radıyallahu anh rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Ramazan ayında yapılan umre, tam bir hac sayılır, yahut da benimle birlikte yapılmış bir haccın yerini tutar."
-Umre; umre niyetiyle, mîkat denilen belirli yerlerde ihrama girmek, Kâbe'yi tavaf etmek, Safa ile Merve arasında sa'y yapmak ve tıraş olmak veya saçları biraz kısaltmak suretiyle yerine getirilen bir ziyaret ve ibadettir.
Senenin her gününde yapılabilen umre, Ramazan-ı Şerîf gibi her ibadetin değerinin son derece arttığı bir mevsimde yapılacak olursa, daha büyük bir kıymet kazanır. Hadisimiz bu kıymetin derecesini bildirmekte, başlı başına bir hac  değerinde olduğu müjdesini vermektedir. İkinci bir anlatım olarak da  Resûl-i Ekrem Efendimiz'in maiyyetinde yapılan bir hac gibi değerli olduğuna dikkat çekmektedir. Ancak bu değerin, "kazanılacak sevap bakımından" olduğu unutulmamalıdır. Yoksa her bakımdan tam bir hac gibidir demek değildir. Önemli olan  sonuçtur, o halde umre yapacak olanların bu müjdeyi dikkate almaları pek tabiidir.
Bu hadîs-i şerîf, umrenin Ramazan ayında yapılmasını teşvik etmektedir. 
Ayrıca bize, "İbadetin fazileti, vaktin faziletiyle artar" kaidesini hatırlatmaktadır.
Her ne kadar yukarıda umrenin, senenin her gününde yapılabileceğine işaret etmişsek de İmam Ebû Hanîfe'ye göre, senenin beş gününde (arefe ve kurban bayramının dört günü) umre yapmak mekruhtur. 
Bunun dışındaki günlerde imkân bulabilen kimseler için umre yapmanın vâcip mi, sünnet mi olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Hanefîler’e göre "umre sünnettir."
" Hac ile umreyi Allah rızâsı için tamamlayınız!" âyeti (Bakara sûresi, 196) umrenin vâcip olduğunu değil, -bilhassa âyetin devamı da göz önüne alınınca başlanmış olan hac ve umrenin tamamlanması gereğini ortaya koymaktadır. Bu sebeple başlanmış olan hac ve umrenin bitirilmesinin vâcip olduğu konusunda bütün âlimler görüş birliği içindedirler.
Peygamber Efendimiz, Ramazan ayında umre yapılmasını teşvik etmiştir.
İbâdetlerin değeri icra edildikleri zamanların değeriyle artar. Bu sebeple Ramazan umresi, sevap bakımından tam bir hac yerine geçer.
Müslümanlar yapacakları ibadetlerin zamanlamasına önem vermelidirler.
Yine İbni Abbas Radiyallâhu Anhümâ'den gelen rivayetle, Allah Resulu şöyle buyurdular;
“Kim Ramazan ayında Mekke’ye kavuşup orucunu tutar ve kolayına geldiği kadar gecesini ibadetle geçirirse, Allah ona Mekke dışında yüz bin Ramazan ayı orucunu tutma sevabı yazar ve Allah ona her gün ve her gece karşılığında bir köleyi hürriyetine kavuşturma sevabı verir.
Her günün karşılığında Allah yolunda bir atın düşmana hücumunun sevabını yazar. Yine gündüz bir hasene (ecir, sevap), gece bir hasene yazar.”
(İbniMâce, Menasik: 106.)

Yazarın Diğer Yazıları