Mehmet Bina

Yaşlılara Hürmet

Mehmet Bina

Yaşlılık, ihtiyarlık her insanın başına gelen, Allah (cc)’nın fıtrî bir kanunu, hayat ağacının aldığı son şekildir. Çocukluk, gençlik, olgunluk, dönemi derken ömrü olan herkes kendini ihtiyarlık potasında buluverir. 
Artık insan bu devrede güçlülük yerine âcizlik, güzellik yerine çirkinlik, ilerleme yerine gerileme, sıhhat yerine hastalık gibi kaçınılmaz hallerle baş başa kalır. 
Hepimiz yaşlanacağımıza göre insanoğlu, ihtiyarlık gelmeden önce sâlih ameller yapmak suretiyle hayat sermayesini şuurlu bir şekilde kullanmayı bilmelidir. 
-Peygamberimiz (sav);
5 şey gelmeden 5 şeyin kıymetini bilin buyuruyor. 
1- İhtiyarlık gelmeden, gençliğin, 2- Hastalık gelmeden, sıhhatin, 3- Fakirlik gelmeden, zenginliğin, 4- Ölüm gelmeden, hayatın, 5- Meşgul olmadan boş zamanın kıymetini bilin.” buyurmaktadır.
-İmam-ı A’zam hazretleri, İmam-ı Ebu Yusuf’a, “İlim sahiplerine hürmet et! Yaşlılara saygı, gençlere sevgi göster” buyurdu.
-Mekke’nin fethinde Hz. Ebû Bekir yaşlı babası Ebû Kuhâfe’yi Müslüman olmak için Hz. Peygamber’in huzuruna getirince, Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-:
 “– Şu ihtiyarı buraya kadar yormayıp evinde bıraksaydın ben onu ziyaret ederdim” buyurdu.
Hz. Ebû Bekir ise:
 – Onun size gelmesi daha uygundur, diye cevap verdi. (İbn Hişâm, IV, 25)
Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in ihtiyar Ebû Kuhâfe’ye olan bu nazik davranışı Hz. Ebû Bekir’e karşı iltifatının yanında yaşlı insanlara duyduğu saygının bir ifadesi olarak görülmelidir.
-Bir gün Peygamberimizin (asm) yanına onu görmek için yaş­lı bir kadın gelir. Orada bulunanlar kendi aralarında konuşurken yaşlı kadına yer vermekte biraz ağır davranırlar. Bunun üzerine Pey­gamber Efendimiz (asm) şöyle buyurur “Büyüğüne saygı gös­termeyen, küçüğüne merhamet etmeyen bizden değildir”. 
-Bir gün savaş hazırlıkla­rının yapıldığı esnada bir sahabe heyecanla “Ya Resulullah evimi terk ettim de geldim, sizin hiz­metinize geldim, anamı babamı ağlar halde bıraktım” deyince Peygamberimiz (asm) “Evine dön, ağlattığın gibi onları güldür” demiş ve onu saftan geri çekmiş, arkadaşları ile göndermemiş­tir.
-Enes İbni Mâlik radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ, yaşından ötürü bir ihtiyara saygı gösteren gence, yaşlılığında hizmet edecek kimseler lutfeder.” 
(Tirmizî, Birr 75)
-Nesiller arası münâsebetlerin önemli bir yönü bu hadîs-i şerîfte dile getirilmiştir. Bilinen bir gerçektir ki, bugün yaşlı olan dün genç idi. Bugün genç olan da yarın yaşlanacaktır. Toplumda nesiller boyu bir saygı geleneğinin yaşatılması, herkesin bir önceki nesle mensup insanlara, sırf büyük olmaları sebebiyle hürmetkâr davranmalarına bağlıdır.
Saygı beklenmez, kazanılır. Başkalarına hürmette kusur etmeyen, hürmet görür. Zira “hizmet eden, hizmet görür” denilmiştir.
Hadis-i Şerif,  yaşlı kullarına hürmet edenlere, yaşlılıklarında kendilerine hizmet edecek kimseler lutfetmek suretiyle Allah Teâlâ’nın ikramda bulunacağını bildirmektedir. Bunun anlamı, yaşlılara saygı gösteren gençlerin bu hareketinin karşılıksız kalmayacağıdır. Ayrıca hadisi yorumlayan bazı  âlimler, yaşlı kişilere saygı gösterenlerin uzun ömürlü olacaklarına da hadiste işaret edildiğini söylemişlerdir.
O halde her müslümanın yaşlıları dikkate alması, onlara gerekli saygıyı göstermesi ve yapabileceği hizmeti sunması gerekmektedir.  Böyle yapılırsa toplum kesimleri arasındaki sevgi-saygı bağları pekiştirilmiş olur. Nesiller mutlu ve sıcak bir ilgi ortamında hayatlarını sündürürler.
-Hadis-i Şeriften şunu anlıyoruz
1. Büyüklere ve yaşlılara saygı göstermek gençlerin ahlâkî görevidir.
2. Yaşlıya gösterilecek saygının karşılığı, yaşlılıkta saygı ve hizmet görmektir.
3. Toplum huzuru ancak fertler ve nesiller arası ilişkilerin düzeltilmesiyle sağlanabilir.
4.  Büyüklerine saygı göstermeyenler, küçüklerinden saygı ve hizmet göremezler.
5. Her davranışın olumlu-olumsuz mutlaka bir sonucu ve bedeli vardır.
Yaşlılık bir hastalık değildir. Güç ve hayatta kalmaktır,
Gençken bilgi ağacını dikelim ki yaşlandığımızda gölgesinde barınacak bir yerimiz olsun.

Yazarın Diğer Yazıları