Mesnevi ve rubailerimden!

Baharı baharda, yazı yazda ver Allah'ım 
Her şeyin hayırlısını yaz da ver Allah'ım

Devamlı gözün ve sürmeni ileri sürme 
Eşekte de mevcut en güzel gözler ve sürme

İster başkan olsun isterse vali 
Elbet gelecektir bir gün zevali

Ey Mim ağzını ayırıp da Nun yapacağız 
Anlamadık seni nasıl memnun yapacağız?

Doldurulur onun yeri boş kalmaz 
Kemlik seda bu kubbede hoş kalmaz

Ya Rab, beni dostlarım arayınca ulaşılamayacak kadar yükseklere çıkarma!

Kaybolmasın aramızda insicam 
Varsın kırılırsa kırılsın da cam

Müslüman vakarlı ve onurludur 
İçi dışı aydınlıktır nurludur

Sakın ha düşünmeyin buncağızdan ne çıkar 
Netice bu dünyada her şey çıkara çıkar

Kirli de, temiz de vanadan çıkar 
İnsanlar neden zıvanadan çıkar?

Kuş kalmadı şehirlerde saksağandan başka 
Göçmen kuşlardan da dönen yok sağandan başka

Ne oluyor insana eksilme yok kininden
Atılmış tohumu sanki yayla ekininden

Hak, adalet diyorsun, soyadı Aymaz onun 
Ne kadar bağırsan da kulağı duymaz onun

Şükranla, gördük yiğitliğini mertliğini 
Cümle alem bilecek senin cömertliğini

Şükranla, gördük yiğitliğini mertliğini 
Cümle alem bilecek senin cömertliğini

Her halimiz Şahindir her tavrımız Atmaca 
Hareketler abartı sözlerimiz atmaca

Tanıdık kemiğini, iliğini 
Öğrendik senin de iyiliğini

Kaybedince insan neden çok zırlar? 
Sonuçta sonunu kendi hazırlar!

İstif istif suçlar olur da istifa olmaz 
Görevleri ihmal olur ama ifa olmaz.

Herkesin aklında farklı bir hinlik 
Ne bu, gerginlik üstüne gerginlik?

Yüreğindeki sevgi ne taştı ne esildi 
Son anda nasıl böyle bir abide kesildi?

Biz neden böyle erken dövüşürüz?
Bölüşürken ve yerken dövüşürüz!

Saç tavında yoğur artık son unu 
Sen kendin getiriyorsun sonunu

Arsızı gördük de arı görmedik 
Çok bal gördük ama arı görmedik

Her an iş görmez arkadaşım arma
Geçici dünyada asla şımarma

Anlam ifade etmez her ifade 
İfadeden edilir istifade

Önce vur yarala sonra da ambulans yolla 
Hangi ateşkes hangi barış yürür bu yolla?

Her umutsuzluk can sıkmaya değmez 
Susuzdur bu limon sıkmaya değmez

Hak, adalet diyorsun, soyadı Aymaz onun 
Ne kadar bağırsan da kulağı duymaz onun

Durduk, İsrail'e Kabil bekleriz 
Yerle bir edecek Babil bekleriz 
Ne oldu Müslüman, ey Ümmet bize? 
Girdik evlere Ebabil bekleriz!

Hakka ulaştıran yollar, tamam da 
Herkesin kendini övmesi nedir? 
Diğerini küçük görüp imanda 
Hatta hakaret ve sövmesi nedir?

Toplumun ortak sesidir bayramlar 
Sılanın ifadesidir bayramlar 
Bazen derin hüzün koyar ruhlara
Çok kez onun neşesidir bayramlar

Uzak durun şerrinden sizlere de bulaşır 
Baksanıza yüzünde şeytanlar apalaşır
Sakın ha sözlüğünde haram helal arama 
Ne bulursa önünde o anda kapalaşır.

Madem diyeceksin söğmeden söyle 
Lafı sağa sola eğmeden söyle 
Aşırı özgüven bazen yaramaz
Bari zülfiyare değmeden söyle

Bana öyle yeşillenme
Yenecek yonca değilim 
Hayır dersem işkillenme 
Sevecek gonca değilim.

Sakin, sakin! Diye tuttunuz bizi 
Sonra tamamen unuttunuz bizi. 
Önce parçalayıp yuttunuz bizi 
Ne ninnilerle uyuttunuz bizi.

Sanmayın her zaman koyun oluruz 
Sizin elinizde oyun oluruz 
Hatta hep eğilen boyun oluruz
Sonra ağzı açık ayın oluruz.

Paranın çoğuna kese sevinir 
Toprağı alınmış, HES'e sevinir
Ülkesi yıkılmış, tarumar olmuş
Şimdi kalkmış ateşkese sevinir!

Eşeğin yuları uymaz katıra 
Domuz eti değdi artık satıra
Çürüdük bak hep otura otura
Sakın ha demedi deme Mustafa!

En büyük sadaka bir güler yüzdür 
Değeri ne bin, ne elli, ne yüzdür
Onunla her yerde gemini yüzdür 
Ya da kin kusarak derini yüzdür