Gönül Dağı

Neşet Ertaş ustamız... Sevdasını yine çok güzel bir şekilde anlatmış.

"Bir "dağ" var, bir de "dağ" var. Demiri kızdırırlar da derinin üstüne basarlar ya...İşte o da "dağ"dır. Gönül de öyle "dağ"lanır." Diyerek türkünün adının gerçek manasını anlatmıştır.

Neşet Ertaş usta bu türkü ile aşkın kanunlarını yazmıştır. Bu türküde. Bir aşk hikayesinin nasıl süreceğini, duygular eskimeden nasıl devam edeceğini ve ömürlük ilişkilerin bu esaslara göre nasıl dayandığını anlatmıştır. 

Yürek Dağ'landığında gözler gizli gizli, aşkın asaletine yakışır, aşkın esrarlı güzelliğine yaraşır şekilde yaşlar döker.

Sakin bir kuytuda kalp sevdasını bulunca dile gelmez gizli gizli duygular taşır. Dil susar hal konuşur.

Gönül dağı yağmur boran olunca.
Akar can özümden sel gizli gizli.
Bir tenhada can cananı bulunca.
Sinemi yaralar dil gizli gizli.

Kişi, tanıdık bir yüz, sevilen bir seda ile çağırılmayınca, yakınlar uzak olur. Gittiğin yerlerde gönlünü titreten biri yoksa, her yol varılmaz, aranan bulunmaz olur. Aradığını sen bulsan bile onun aradığı sen değilsen kapısı vurulmaz, çalınmaz, içeri buyur edilmeden girilmez olur.

Dost elinden gel olmazsa varılmaz.
Rızasız bahçenin gülü derilmez.
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez.
Gönülden gönüle gider yol gizli gizli.

Gönül cananını bulursa o damar gönülden gönüle giden yol olur. O gizli bir yoldur. Sabahın en güzel saatinde, kuşlar yeni ötüşürken, gözler oğuşturulurken, kipriklerin dağınıkken gel.

Tüm dünya uyurken, sevdanın sesini duyanlar dışında her şey, tüm alem uyurken gel. Bu yol gizli, bu yol kalpten kalbe hissedilen yol. Bileni yok, göreni yok.

Yine de duymayan yürekler görmeden gel. Sevdanın özünü gör de gel. Yaradan'a seni bağlayan aşktır. Neşet usta bunu bil de gel, gönül dağı kor olmadan gel diyor.

Seher vakti garip garip bülbül öterken
Kirpiklerin oku cana batarken.
Cümle alem uykusunda yatarken.
Kimseler görmeden gel gizli gizli.