
İslamın İnşa Ettiği Kişilik!
Ramazan Sayar
Ümmü Süleym kabilesi ile birlikte müslüman olunca kocası buna çok kızmış, Şam’a giderek orada kâfir olarak ölmüştü.
Hazreti Enes, ismi Malik olan bu zatın oğludur. Annesi Ümmü Süleym O'nu sekiz-on yaşlarında hazreti peygamberin (aleyhisselam) huzuruna getirerek:
"Ey Allah'ın Resulü! Bu oğlum Enes'ciktir. Sana hizmet etsin diye getirdim. Bunun için Allah'a dua buyurursanız." dedi.
Efendimiz de "Yarab bu çocuğun malını ve evladını çoğalt." diye dua etti.
Tam da dua ettiği gibi oldu. Dul kalan Ümmü Süleym'e Medine’de Ebu Talha evlenme teklifinde bulundu.
Ebu Talha o esnada henüz müslüman olmamıştı. Bu teklif üzerine Ümmü Süleym: "Ey Ebu Talha! Taptığın putun yerden biten bir ağaç olduğunu, onu bir Habeş’linin yontup şekillendirdiğini bilmiyor musun? Böyle bir şeye tapmaktan utanmıyor musun? Aslında ben seninle evlenmek isterim. Zira sen istenmeyecek birisi değilsin. Fakat sen kâfir ben ise Müslümanım. Şayet Müslüman olursan senden mehir bile talep etmem. Müslüman olmanı mehrim sayarım." dedi.
Ebu Talha gidip düşündü. Sonra gelip şehadet getirdi. Bunun üzerine Ümmü Süleym oğlu Enes'e:
“Ebu Talha'yı benimle nikâhla.” dedi.
O zamana kadar Ümmü Süleym’in mehrinden daha güzel bir mehir duyulmadı. Bu mehir kocasının Müslüman olmasıydı. Müslümanlığı her şeyin üstünde tutan Bu hanımefendi gösterdiği fedakârlıklar sebebiyle Hazreti peygamberin iltifatına mazhar olmuştur. Efendimiz O’nun hakkında şöyle buyurmuştur:
"Ben rüyamda cennete girdim ve orada bir ayak sesi duydum. Bu kimin ayak sesidir? Dedim. Dediler ki:
"Bu Enes'in annesi Ümmü Süleym’e aittir.
Ümmü Süleym ‘in metaneti, imandan kaynaklanan teslimiyetine dair çarpıcı bir tablo sunalım:
Ümmü Süleym ‘in Ebu Talha'dan bir oğlu olmuştu. Bu yavru vefat ettiğinde ev halkına: "Sakın Ebu Talha'ya oğlunun vefatını ben söylemedikçe hiçbiriniz söylemeyiniz." dedi.
Ebu Talha eve geldiğinde; Ümmü Süleym akşam yemeğini getirdi. Ebu Talha da yiyip içtikten sonra hanımefendi o vakte kadar yapmadığı en güzel bir tuvaletle süslenip kocasına göründü. O’nun ihtiyacını giderince şöyle dedi:
"Bir takım kimseler bir aileye emanet verseler sonra da bu emaneti isteseler, bu aile emaneti geri vermeyebilir mi? Ebu Talha:
"Hayır." dedi. Ümmü Süleym:
“Öyle ise Allah da emaneten verdiği yavruyu aldı.” Sabret ve sevabını Rabb’inden bekle." dedi.
Bunun üzerine Ebu Talha: "Madem öyle de, oğlumun öldüğünü haber vermeden neden beni kendi halime bırakıp bu işe bulaştırdın?" dedi. Ve Rasulullah'ın yanına gitti. Olup biteni haber verdi.
Efendimiz de: "Geçen gecenizi Allah hakkınızda mübarek kılsın" diye dua buyurdu. Ümmü Süleym hamile kaldı. Abdullah adında bir çocuğu oldu. Enes onu alıp Rasulullah'a götürdü. Kucağına koydu. Efendimiz, acve hurmasını ağzında çiğneyip bu yavruya yalattı ve yüzünü sıvazladı.