Kırmızı Gül Demet Demet
Ramazan Sayar
Ali köyün genç ve yakışıklı erkeklerindendir. Askerlik çağı yaklaşırken bir güzele gönlünü verir ve askerlik öncesi evlenir.
Askere çağırılınca eşini annesine emanet eder. Askerlik görevini tamamlamak için uzun bir süre geçmiştir.
Savaş döneminin bittiği haberi tüm köyde duyulur. Ali'nin anası ve sevdiceği çok sevinir ve hazırlıklara başlarlar.
Ali'nin de içinde bulunduğu asker gurubu evlerine ertesi gün dönecektir.
Bu haber üzerine anası "kızım sen evde hazırlıklarını yap. Ben tren garında kınalı kuzumu karşılayacağım." diyerek şafak vaktinde evden çıkar.
Anası tren yolu gözler ama tüm trenler gelip gitmiştir. Ali ortalıkta yoktur. Umudu kesilmiş artık eve dönme vaktidir.
Eve döndüğünde gelinin odasından erkek sesi geldiğini duyup kapıya yanaşan ana namusuna söz ettirmemek için kapar tüfeği ve dalar odaya.
Yorganın altında olan ikiliye boşaltır tüm tüfekteki mermileri.
Yorgan usulca yataktan süzülürken bir de ne görsün... Yıllardır askerde olan oğulcuğu ile ona gözü gibi bakan gelini yatağın içerisindedir.
Anası istasyonda beklerken görmemiştir oğlunu. Oğlanda koştura koştura eve gitmiş ve sevdiceğini yalnız bulunca dayanamamıştır.
Bundan sonra ana az olan aklını da yitirip yollara düşer. Ağzından şu ağıtlar dökülür.
Dilden dile gönülden gönüle söylene söylene günümüze kadar gelir.
Kırmızı Gül Demet Demet
Kırmızı gül demet demet.
Sevda değil bir alamet.
Gitti gelmez ol muhannet.
Şol revanda balam kaldı.
Kırmızı hül her dem olsa.
Yaralara merhem olsa.
Ol tabipten derman gelse.
Şol revanda balam kaldı.
Kırmızı gülün hazanı.
Ağaçlar döker gazeli.
Kara yağızın güzeli.
Şol revanda balam kaldı.