Mahfi Eğilmez AK Parti'nin bilinmeyen gerçeklerini anlattı: 'İşsizlik oranı artmıyor azalıyor'

Mahfi Eğilmez ülke ekonomisine dair yaptığı yazılı yorumlamalara bir yenisini daha ekledi. Sosyal medya hesabından paylaşımını yaptığı 'AKP'nin Ekonomideki Kırmızı çizgileri' adlı yazıda AK Parti'nin 20 yıldır süre gelen iki kırmızı çizgisi olduğunun altını çizdi.

Mahfi Eğilmez AK Parti'nin bilinmeyen gerçeklerini anlattı: 'İşsizlik oranı artmıyor azalıyor'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yaptığı önemli açıklamalarla vatandaşlara tavsiyelerde bulunan Türk İktisat Uzmanı Mahfi Eğilmez ülke ekonomisinin geldiği son noktayı ele alan bir yorumlama metni yazdı. Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda  AK Parti’nin 20 yıldır bütçe açığı ve büyüme üzerine iki kırmızı çizgisi olduğunu, son 3 - 4 yılda ise bunlara faizinde eklendiğini ifade etti.

 

"KRİZİN NEDENİ BÜTÇE AÇIKLARININ BÜYÜMESİ"

Pek çok kişinin bankacılık krizi olarak nitelendirdiği 2001 krizinin aslında bir bütçe krizi olduğunu ve bütçe açığının kırmızı çizgi olarak kabul edilmesinin 2001 krizinden geldiğini iddia eden Eğilmez, "Bütçe açıkları yüzde 10’lara ulaşmıştı, Hazine, bütçe açığını finanse edebilmek için faize hiç aldırmadan borçlanıyor, bunun sonucu olarak faizler yükseliyor, özel kesim borç verilebilir fonlar piyasasından dışlanıyor, bankalar da kredi risklerini dengelemek için ister istemez daha az riskli kabul edilen Hazine kâğıtlarını almak zorunda kalıyorlardı. Oysa risk orada büyüyordu. Sonunda Hazine, faizleri daha da yükseltmek zorunda kalınca elinde yüklü Hazine kâğıdı olan bankalar likidite sorunuyla karşı karşıya kalarak battılar. Bankaların batması ve krizin onlardan çıkmış gibi görünmesi aslında Türkiye’de çoğu kez yapıldığı gibi sonucun neden sanılmasından bir başka ifadeyle neden – sonuç ilişkisinin karıştırılmasında kaynaklanıyor. Krizin nedeni bütçe açıklarının büyümesiydi. AK Parti, yönetimi iktidara geldiğinde bu sorunu doğru okudu ve nedenin bütçe açıklarının dizginlenememesi olduğunu gördü. Sonraki bütün politikalarının önceliği hep bütçe açığının düşük tutulmasına yönelik oldu. Buradaki limit de Maastricht kriteri olarak belirlenmiş olan yüzde 3 tavanıydı. AK Parti hükümetleri, bu limitin altına 2005 yılında inmeyi başardı ve yirmi yılı aşkın iktidarları süresince 2009 yılı (yüzde 5,3) ve 2020 yılı (yüzde 3,4) dışında yüzde 3 limitini hiç aşmadı" dedi.

"İŞSİZLİK ARTMIYOR, AZALIYOR"

Büyümenin kırmızı çizgi olarak kabul edilmesi de büyüme oranıyla iktidarın seçimlerde aldığı oy oranı arasındaki pozitif ilişkiden kaynaklandığını iddia eden Eğilmez, "Büyümenin yüzde 5 ve üzeri olduğu dönemlerde Türkiye’de piyasada pek sıkıntı çıkmıyor, işsizlik oranı artmıyor hatta azalıyor. Yüzde 5 bir anlamda Türkiye için potansiyel çıktı ile sağlanan büyüme oranı gibi kabul edilebilir. AK Parti, baştan beri bu ilişkinin farkında ve ne pahasına olursa olsun büyümeyi ortalama yüzde 5 düzeyinde tutmayı hedefliyor. Gerçekten de 20 yılı aşkın iktidarı süresince AK Parti, yüzde 5,5 büyüme ortalamasını yakalamış bulunuyor. Büyümenin küçülmeye veya düşük kalmaya yöneldiği yıllarda oy kayıpları ortaya çıkmış. Bu nedenle büyüme oranı AK Parti için ikinci kırmızı çizgiyi oluşturuyor." şeklinde konuştu.

 

 

Bakmadan Geçme