Roma'nın Fethi Müjdesi
Ahmet Candan
Konstantiniyye'nin (İstanbul) fetih hadisini sanırım bilmeyen yoktur. Lakin bilinenin dışında o hadisin bir de devamı vardır.
Baştan başlayalım...
Hâdis şöyledir; “Konstantiniyye elbet bir gün fetholunacaktır. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onun askeri ne güzel askerdir.” buraya kadar her şey tamam. Çoğu kişinin bilmediği ise bu hadisin devamıdır. Devamında ki sözler de en az Hadis-i şerifler başında ki sözler kadar mühim ve ehemmiyetlidir.
Daha fazla uzatmadan hadisi ve olayı sizlere aktarayım. Bir adam Sahabeden Hz. Abdullah b. Amr (r)’a; “-Rasûlullah hayattayken hadisleri yazar mıydınız?” diye sorunca; “-Evet.” demişti. Sonra da bir Sahabîden Rasûlullah (sav)’a ait bir hatıra dinleme arzusuyla yazıları görmeyi istemişti. O da onu kırmamış, hadisleri çıkarıp birini seçerek şunu nakletmişti; Rasûlullah (sav); “-Konstantiniye mutlaka fethedilecektir! Fetheden komutan ve askerleri ne mübarektir.” buyurdu. Roma’nın Batı ve Doğu Roma (Bizans) diye ikiye ayrıldığını bilen biri; “-Konstantiniye’nin fethedileceğini söylediniz. İki Konstantiniye (Roma) var. Siz hangisini kastettiniz?” diye sordu. Bunun üzerine Rasûlullah; “-ÖNCE Herakliyus’un şehri!” cevabını verdi. (Hâkim Müstedrek 4/553)
Hadiste de belirtildiği üzere o dönemde iki Konstantiniyye vardı. Birisi bugünkü eski payitahtımız İstanbul; diğeri ise İtalya'nın başkenti ve Hıristiyan dünyanın kalbi olan Roma...
“-Önce Herakliyus’un şehri!” cümlesi bizim için oldukça mühimdir. Zira 'Herakliyus’un şehri' olan şehir; İstanbul idi.
Hadiste de belirtildiği üzere önce İstanbul fethedildi (1453).
Ya sonrası?..
'Önce' tabirini kullandı ise peygamberimiz (s.a.v.) bir de 'sonrası' vardır demektir. Yani önce 'Herakliyus’un şehri' fethedilecek, ardından ise İtalya'da ki Roma fethedilecekti. İstanbul fetholundu, sıra ise Roma'ya geldi. Şüphem yoktur ve şüpheniz olmasın ki peygamberin hadisi gerçekleşmeden kıyamet kopmaz.
Bu hadis gerçekleşecek. Peki bunu nasıl yapacağız.
İslam dünyasının şu an ki lideri konumunda olan Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Bunu başaracak olan da bizzat bu millet ve bu devlettir. Zira İslam adına en büyük fetihleri yapmış olan da bu millettir. İslam'ın fetih sancağı bu topraklarda batmıştır; yeniden dirileceği yerde bu topraklardır. Bunu önce ki bir çok yazımda ve kitapçıklarımda da bir çok kez belirttim. Roma fethedilecek ve bunu başaracak olan bu millettir. Bu da bize gösteriyor ki eskisinden bile daha güçlü olacağız! Biz en güçlü olduğumuz dönemde bile Viyana'yı aşamadık. Bu; Sultan Süleyman (Kanuni) döneminden bile daha güçlü olacağımızı gösterir.
Peki biz ne yapacağız?
En başta yapmamız gereken o ruhu; o fetih ruhunu kuşanmamız olacaktır. Zira o ruh halini kavramazsak hiç bir ilerleme sağlayamayız. Ruhtan kastım; eskisi gibi din-î İslam'a sıkı sıkıya bağlanmak, büyük ve şanlı bir millet olduğumuzu hatırlamak, köklü ve şanlı bir tarihimizin olduğunu bilmek ve bundan ziyade, yeniden şanlı bir tarih yazabileceğimizin farkında olmaktır.
Bugün itibarıyla tüm bu söylediklerim bir hayal gibi gelebilir, gayet doğaldır. Şu an için Roma'nın fethi gibi bir mevzu mümkün değil elbette. Lâkin bu hiç bir zaman olmayacağı anlamına gelmiyor.
İlk önce kendimizi düzeltmemiz elzemdir. Eskiden olduğu gibi 'tarihi biz yazarız' aidiyeti ile yaşamalıyız.
Ben sizlere peygamberimizin hadisini ilettim. Peygamberin hadisi gerçekleşmeden kıyamet kopmaz.