
Evlilik Birliğinin Korunması (2. Bölüm)
Av. Uzm. Arb. Ayşen Güzel
2.3. Borçlulara Ait Önlemler
Eşlerden birinin, birliğin giderlerine katılma yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde hâkimin, onun borçlularına, ödemeyi tamamen veya kısmen diğer eşe yapmalarını emretmesi mümkündür. Görüldüğü üzere burada evlilik birliğinin devamında giderlere katılması gereken eşin bu katkıyı yapmaması üzerine alacaklarının diğer eşe ödenmesine karar verilmesi söz konusudur. Burada eşe borçlu olanların hukuki durumları değişmemekte, yalnızca ödeme yapacakları kişi değişerek diğer eş olmaktadır. Diğer eşe yapılan ödemeyle borç sona erdiğinden burada borçlular zarar görmemekte ve doğrudan evlilik birliği korunmaktadır.
2.4. Tasarruf Yetkisinin Sınırlanması
Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesinin gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkimin, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak istemde bulunan eşin rızasıyla yapılabileceğine karar vermesi mümkündür. Hâkim bu durumda gerekli olan önlemleri almaktadır. Örneğin eşin inek çiftliğinin kurulu olduğu araziyi satamaması veya tarımsal işletmenin olduğu arazi ve diğer gayrimenkulleri ipotek gösterememesi ya da satış dahil farklı şekillerde elden çıkaramaması için gereken önlemlerin alınması mümkündür.
Hâkimin eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırması halinde re'sen durumun tapu kütüğüne şerh edilmesine karar vermesi gereklidir. Şerhin önemi, 3. kişilere karşı aleniyetin sağlanmasında görülmektedir.
2.5. Durumun Değişmesi
Koşulların değişmesi halinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapmakta veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırmaktadır. Örneğin eşin eve katkı sağlamaya başlaması ya da borçlu olan eşin tüm borçlarını ödemesi ve diğer eşin ekonomik geleceğinin tehlikeden kurtulmasında olduğu gibi..
2.6. Yetki
Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme, eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir. Görüldüğü üzere burada eşlerin müştereken oturdukları veya birlikte son oturdukları yer yerine eşlerin ikametgahlarından herhangi birinin yetkili olduğu belirtilmektedir. Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da, oturma yerinin değil ikametgah mahkemesinin yetkili olduğudur. Örneğin bir hafta önce evinden ayrılıp farklı şehre taşınan ve borçlu eşten ayrı yaşamaya başlayan eş, henüz ikametgahını değiştirmediği bir durumda fiilen oturmasa da resmi ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemeden veya eşin ikametgahı mahkemesinden talepte bulunmak zorundadır.
Eşlerin yerleşim yerlerinin farklı ve her ikisinin de önlem alınması isteminde bulunması halinde yetkili mahkeme, ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesi olmaktadır. Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusundaki yetkili mahkeme ise önlem kararını veren mahkemedir. Ancak her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir. Görüldüğü üzere burada amaçlanan, önlemler için hangi mahkeme karar verdiyse devamındaki süreçte de aynı mahkemece karar verilmesi ve eşlerin her ikisinin de ikametgahlarının değişmesi durumunda iki eşin de artık ikametgahlarında bulunmayan bir mahkemenin yetkili olmaya devam etmesi suretiyle eşlerin durumunun zorlaştırılmak istenmemesidir.