Ayla KAYMAZ

Okumak

Ayla KAYMAZ


Okumak öyle büyülü bir haldir ki, öyle bir güç , öyle bir kazanımdır ki… Şu hayatta yerine konulabilecek çok az şey vardır. Düzenli olarak birşeyler okumanın insana katıyor olabileceklerini hepimiz biliyor ama başlı başına vakit adanması gereken bu alışkanlığımızı boş vaktim yok diyerek öteliyoruz.
Modern ya da klasik kitapçı gezmenin zevkine hiç vardınız mı? Ekmek almaya ya da kıyafet almaya çıkıp sepetinizi kitapla doldurdunuz mu hiç? Bir bölümün önünde dakikalarca dikilmek , bir kitabı evirip çevirip sayfalarını okşamak, o sayfaların kokusunu duymak, ön söze hızlıca bakmak bence bu hayatta edinebilinecek en rafine zevklerden.
Küçüklüğümden bu yana okumayı hep çok severim. Elime bir kitap aldığımda eğer bir romansa bu hikayede ki baş kahraman bilin ki benim. Öyle kaptırarak okurum kendimi ve dibini görmek istercesine bir an elimden bırakmam. Kitapla ilgili notlar almak hemen en yakınımdaki ile paylaşmak benim hep içimi ısıtır. Özellikle çocuklar olduktan sonra okuduğum kitaplar aklımda hiç yer etmiyor hissine kapıldığım , üzüldüğüm ve kendimce kitaplara küstüğüm bir zaman oldu. Dedim ya çocuklardan sonra okuduğum tek tarz da ebeveynlik, çocuk gelişimi ve kişisel gelişim kitaplarıydı. Kendimi okumak, aklımda tutmak ve özellikle çocuklarla ilgili bir çıkmaz yaşadığımda ya da bir aktarım sağlamak istediğimde oradakileri uygulamak istiyor bunun için kendimi baskılıyordum ve derinden üzüntü duyuyordum. Sonra karşıma bir yazı denk geldi ve şöyle diyordu;
“Bir defasında hocama dedim ki:
-Bir kitap okudum, ama zihnimde kitaptan hiçbir şey kalmadı. Bana bir meyve uzattı ve dedi ki:
-Bunu ağzında çiğneyip ye. Yedikten sonra sordu:
-Şimdi sen büyüdün mü?
-Hayır, dedim. Dedi ki:
-Büyümedin, ama o meyve vücuduna dağıldı; et oldu, kemik oldu, sinir oldu, deri oldu, tırnak oldu, hücre oldu…”
Anladım ki, okuduğum kitaplar da öyle dağılıyor: Bir kısmı kelime dağarcığını zenginleştiriyor. Bir kısmı bilgi ve irfanını artırıyor, bir kısmı ahlâkını güzelleştiriyor, bir kısmı yazı ve konuşmada üslubuna incelik katıyor, bir kısmı hayata farklı bakmanı sağlıyor, bir kısmı içindeki sevgi-merhameti artırıyor, bir kısmı özgüvenini artırıyor, düşünmeni, sorgulamanı tetikliyor, olaylar karşısında nasıl davranman gerektiğini öğretiyor. Her ne kadar sen bunların farkında olmasan da! Kitap okumak bir şeye yaramaz, çünkü kitap okumak çok şeye yarar! O kadar çok şeye yarar ki, neye yaradığını söylemek imkânsızdır.”
(Mark Twain)
Bu okuduğum şeyden öylesine etkilendim ki tamam dedim ben tek bir kelime dahi hatırlamasam bile okuduğum şey ile alakalı; o benim ruhumda , tavrımda, belki vücudumda bir yer bulacak ben yol göstermesem de o ilerleyecek. Bana , benliğime, hayat duruşuma, vizyonuma, halime tavrıma tesir edecek.
Hadi bu hafta sonu kitaplıkta, çekmecede bizi bekleyen o kitabı çıkaralım, gidip çok istediğimiz o kitabı alalım. Bunun için boş vakit beklemek yerine 6 dakikacık dahi olsa zaman ayıralım kendimize. Bu kendimize yapabileceğimiz en güzel yatırım ne olur unutmayalım. 

Yazarın Diğer Yazıları