Faruk Başoğlu

Durun Kalabalıklar Bu Cadde Çıkmaz Sokak

Faruk Başoğlu

Buhran, kaos, sıkıntı stres, zam, hayat pahalılığı, işsizlik darboğaz, bunalım, cinnet, afet, zulüm, ıstırap, vefasızlık, vurdumduymazlık, kavga, bereketsizlik, güvensizlik ve dahi ve dahi niceleri…Bunların ne adı ne de yaşaması keyif vermiyor elbette. Ama insanlık bu sıkıntıların içinde kıvranıp duruyor. İşin garip tarafı bu sıkıntıların mucidi bizleriz..
Bizler ise huzur ve mutluluğumuzu duman eden bu icatlarımızı ortadan kaldırmak için ne yapıyoruz? Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmadığına göre hayatımızdaki bu zikzaklar ne?  Huzur ve mutluluğu istemeyen olamaz ama mutsuz olmak içinde adeta elimizden geleni ardımıza koymuyoruz. Ayrıca mutluk sadece bu dünya mutluluğundan ibaret değil esas mutluluk kalıcı olan  ahiret mutluluğudur. Allah’ın imtihanı çerçevesinde bazı insanlar yanlış yaşantılar içerisinde olsalar bile mutlu olduğunu zannedebilir ama esas olan sonrasıdır, kalıcı olandır.
ZAMANE ŞARTLARINA DEĞİL ZAMANIN SAHİBİNE TESLİM OL
Allah’a ve Rasülü Muhammed aleyhisselama iman etmek ve iman etmenin gereğince yaşamak huzurdur, Allah’tan ve Rasülünden uzaklaşmak ise bahtsızlık, huzursuzluk ve azaptır.
Belki içinden geçirenler oluyordur veya olacaktır hatta; “Ya hu Elhamdulillah müslümanız, biz de yaşamaya çalışıyoruz ama bir de çağın mecburiyetleri var, bunları nasıl yok sayacaksın, nasıl etkilerinden kurtulacaksın, bu kolay mı” diyenler bile vardır. “Haydi kredisiz bir ev al, araba al ya da ticaret yap, ya da danssız balosuz düğün yap! Mümkün mü? Gençlerimizi saran hayayı yırtan müstehcen giyim modalarını durdurup gençliği nasıl fazilet ve erdem yarışında yarıştıracaksın? Bu kolay bir şey mi, evlatlarımıza sosyal medya kadar sözümüz geçmiyor, ne yapılabilir de biz yapmıyoruz ki?” Mantığına sığınmakta mümkün ama ne kadar kurtarıcı ve geçerli bir mazeret sizce? Zamana hükmeden Allah’a sığınmak yerine neden zamane şartlarına teslim oluyoruz ki?
OLUR OLUR BU DEVİRDE DE OLUR
“Bu devirde olmaz” denilen işleri bu devirde de doğru bir şekilde yapmak mümkün mü; evet sen kararlı olursan elbette mümkün.   Örnek olsun diye yazıyorum; hayatımızdaki yanlışlardan biri olan ve aile kurumunun temel atma töreni olan düğünlerimizi harama girmeden de keyifli bir şekilde yapabiliriz; kanuni bir yasağı yok, cezası yok hem de hiçbir yan tesiri yok.
İnsan ev almazsa kirada da yaşayabilir, arabası olmadan da hayatını devam ettiririrken hatta ticaretinde de yeni kapılar aralaması mümkündür. Hayatımızda bunun örneklerini görüyoruz. Ticaretine sıfırdan başlayıp yıllarca krediye bulaşmadan iş yapan ve işini büyüten insanlar var çevremizde. Bankasız ticari çarkını bir ay bile döndüremeyeceğini zannedip te kararlı bir şekilde yönünü Allah’a dönünce yıllarca kredi için banka kapısına uğramayan insanları da bilirim, tanırım. Bu insanlar, eskilerin masallarında değil, bu zamane şartları içerisinde bizim aramızda bizle beraber yaşamaktadırlar. Gönülden isteyince olur, Allah’a sığınana Allah mutlaka yardım eder. Hem bizim dinimiz ve Peygamberimiz son din ve son Peygamber değil mi, kitabımız Kur’an, hükmü kıyamete kadar geçerli olan ilahi buyruk değil mi? Öyleyse istenildiğinde her çağda her şartlarda yaşanılacak bir durum söz konusudur. Allah bu yolun kapılarını isteyen her kuluna açar. Diğer türlü huzur için bereket için Allaha yaklaşmak varken koşarak uzaklaşmak asla bize huzur getirmeyecektir. Sadece zamana ve şartlara göre huzurumuzu kaçıran olayların adı değişecektir. Bunu da peşin peşin bilelim. Huzur Allah’tandır, huzur Allah yolundadır. 
Bu yoldan uzaklaştıkça huzursuzluğa yaklaşırız. Huzursuzluğun adı yerine göre hayat pahalılığı olur, enflasyon olur, evinizde geçimsizlik olur, yerine göre doyumsuzluk olur, bereketsizlik olur, bıkkınlık olur. Aracınız için bile kaliteli olmayan bozuk bir yakıt aldığınızda bozuk yakıt aracınızı tekletir, masraf açarsa siz de huzurunuz, mutluluğunuz için bozuk olmayan doğru bir yaşantı yaşamak zorundasınız. Bu da Allah’ın ve Rasulünün istediği gibi yaşamaktır. Ekonomiden sağlığa, keyiften hüzne kadar hayatı kuşatan ne varsa Allah’ın rızasınca olmalıdır. Bunun tartışması yoktur, alternatifi yoktur. Bu yoldan başka çıkar yol da yoktur; başka yollar ise çıkmaz sokaktır. İşte bu yüzden başta kendi nefsime olmak üzere her kesimden her insana bu satırlardan Necip Fazıl Kısakürek gibi haykırıyorum:
“Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak!
Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak
..Mezarda kan terliyor babamın iskeleti;
Ne yaptık, ne yaptılar mukaddes emaneti?”
Kendimizin ve gelecek nesillerimizin iyiliği dünya ve ahiret huzuru için çıkmaz sokaklardan çıkalım. Hele biz çıkmak için bir karar verelim Allah bize yardım edecek, yönümüz huzura dönecektir. Şüpheniz olmasın. Bilin ki; huzurun adı İslâm’dır.

Yazarın Diğer Yazıları