Latife ÖGE AKIN

Hoş geldin ya şehri Ramazan

Latife ÖGE AKIN


On bir ayın sultanı, Kadir gecesini içinde bulunduran, rahmet ayı, bereket ayı, huzur ayı nihayet geldi. Geçen yıl Ramazan’dan bu yana çok kötü şeyler yaşadık.

İslam alemi olarak Filistin, Doğu Türkistan ve diğer zülüm altındaki İslam ülkeleri yetmezmiş gibi bir de Gazze sızısı içimize çöktü. 

Ne evimizde huzur bulabildik, ne koskoca gökyüzünün altına sığabildik. 
Bu Ramazan ayının tüm dünyada barışa sebep olmasını diliyorum. Diliyorum da bizim Müslümanlığımıza da iki çift laf etmeden geçemeyeceğim. Bizim dinimiz birleştirici bir din iken, bizim dinimiz birbirimize sahip çıkmamızı emrederken biz müslümanlar neden bu kadar bana ne der olduk. İsrail için yapılan protestolara, boykot ürünlerinin kullanılmaması konusundaki uyarılara kulaklarını kapatmış nice müslümanın, nice videolarını izledik.

Bunun yanında müslümanlar olarak halimiz, tavrımız, giyim kuşamımız, örf ve adetlerimize olan tutumumuz, ataerkil toplumumuza yozlaşmış zihinlerin dayattığı can yakan fikir ve kişilik yapıları. Nereye gidiyoruz böyle diye sormaya korkar olduk. 

Her köşe başında bir cami varken, o camilerin sokaklarında dolaşan şahadet getirmeyi bilmeyen onlarca genç…

Her yerde din adına vakıflar, dernekler, programlar, konferanslar gerçekleşirken örtünmenin amacını ve içeriğini kavrayamamış kızlar, edepten ahlaktan bi haber erkekler…

Bugün hala orucu nelerin bozduğu konuşulurken ana baba hakkını dahi anlatamamış olduğumuz gerçeği. 

Müslümanlık adı altında, mümin kisvesinde, İslam adına yapılan ahlaksızlıklar, dolandırıcılıklar, düzenbazlıklar, şarlatanlıklar, üfürükçülükler…

Oku emrini asla ama asla anlamamış olan cahil cühela bir toplumun bütün bu oyunlara koyunmuşcasına inanışı, aldanışı, imanını nasıl da şirkin eline teslim ettiği gerçeği. 

Ne acı şeyler…

Ama Ümit Allah’tan. Bu Ramazan’da dünyadaki tüm insanlığın maruz kaldığı zulümün bitmesini, savaşların bitmesini diliyoruz. 

Boşu boşuna aç kalmış olmaktan Allah’a sığınıp Ramazan’ın ruhunu kavrayabilmiş olarak bayrama erişmiş olmayı diliyoruz.

Aç kalmaktan daha çok hak yemekten korkan Müslümanlar olmayı diliyoruz. 

Paylaşmaktan korkmayan, verdikçe daha çok zengin olacağını bilen, insanlara yardım etmenin tadını alabilen Müslümanlar olmayı diliyoruz.

Büyüğünün kibirlenmediği, küçüğünün büyüklenmediği Müslümanlar olmayı diliyoruz. 

Değil önümüzde onca serili nimetin şükrü, bir göz açıp kapamamız karşılığında bile ömrümüzce uğraşsak gerektiği kadar şükür edemeyeceğimizin bilincinde Müslümanlar olmayı diliyoruz. 

Anne babasını kaybetmiş onca insan varken, anne babası hala hayatta ve gözleri kendisine bakıyor diye şükürler edebilen Müslümanlar olmayı diliyoruz. 

Helal rızık peşinde akşama kadar kahır çekenlerin, emeklerinin karşılığını veren, üzerinden kesesini doldururken onun hakkını da kollayan Müslümanlar olmayı diliyoruz. 

Şükür etmek kadar hakkını yedirmemeyi bilen, adaleti savunan, doğrunun yanında korkmadan dimdik duran, eğilip bükülmeden, çıkarlarını düşünmeden karakterini yalnız Allah İçin şekillendiren Müslümanlar olmayı diliyoruz. 

Allah’ın bize kusursuz ve dosdoğru gönderdiği İslam’ı, dosdoğru yaşamayı diliyoruz. 
Tüm günahlardan, 
bilmeden kibirlendiğimiz şeylerden, 
bakıp da kınadığımız hallerden, 
eksik ve yanlış ibadetlerden, 
ibadetlerden ve imandan bi haber olmaktan, 
yanı başımızda bizden yardım isteyene kör, sağır olmaktan Allah’a sığınıyoruz. 

Bu dualarla ve sizin dualarınızda yer almak ümidiyle hepinize hayırlı, bereketli Ramazanlar diliyorum.

Yazarın Diğer Yazıları