Mehmet Kaçar

ADALET VE İNSAN ONURUNU KORUMAK, İLAHİ DİNLERİN TEMELİDİR.

Mehmet Kaçar

Kur’an-ı Kerim’i belden aşağı tutmayı kendisi için bir utanç kaynağı kabul eden biz Müslümanlar, evlerimizde özene bezene ördüğümüz Kur’an örgü kabında onu, duvarda asılı tutan, amma, Kur’an-ı Kerim’in tüm emir ve yasaklarını ayaklar altına alan, ona bir kez olsun okuyup anlamak için bakmayan, bir mevta oldu mu koşup eline alıp hemen okuyan bir nesil yetiştirdik. Bugün ülkemizde Kur’an Mealini yüzde 90’ı okumamıştır.
Malcom X şöyle der:” Biz siyahlar için devrim yapacaktık, siyahi insanlar buna bizzat kendileri engel olmuşlardır.” 
“Çünkü, köleliğe o kadar çok alışmışlardı ki, onlara İslam’i özgürlük çok geldi. “
"Kafeste beslediğin bir kuşa özgürlük verirsen o yine döner dolaşır, köle olarak tutulduğu kafesine geri uçar.”
İlahi dinlerin temelinde adalet ve insan onurunu korumak ve insana insanca yaşaması için kurallar vardır. 
Irki(etnise), ekonomik zenginlikler değil, aksine zenginlerden alıp adaletle bölüştürüp paylaştırarak ihtiyaç sahibi insanlara, onurlarını rencide etmeden pay etme vardır. 
Yine İlahi Dinlerden İmperial (imparatorluklar) kurup insanları sömürmek değil, insanların kurtuluşu ve haysiyetini ön plana çıkaran fetihler vardır. Sömürü ve köleleştirme değil, insana insan olma değeri verme vardır.
Bugün, kurduğumuz cemaatleri yine Allah adına kurmuşuz ve İslam dinine hizmeti insana hizmet olarak görmüşüz. Tarikatlarımızı da Allah adına kurmuşuz. Politik birlikteliklerimizi de Allah rızasını kazanmak ve insanlara hizmet etmek için kurmuşuz. Liderlerimiz var, onları da Allah rızası için sevmişiz ve onlara destek vermişiz. 
Nedense yüzde 78’lere varan bir namaz kılmayan nesli de bu yollarla yetiştirmişiz. Oruç tutmayan, gusül abdesti almayan nesillerde cabası.
Sorduğumuz zaman kendimize yaptığımız tüm işler hep Allah adına yapılmakta. Yani kendimizin o halde bir dini var. Allah adına olan ve namaz kıldırmayan, oruç tutturmayan, gusül abdesti aldırmayan, adaletle davrandırtmayan, çocuk ve insan katlettiren, rüşvet verdirip aldırtan, sevgisiz ve sadece bir çıkar ilişkisi içerisinde yaşanılan...
Kendi kendimize koyduğumuz hükümleri, Allah’a mal ettiğimiz sürece ve bütün bunların uğruna kavgaya, savaşa kapıldığımız sürece,
Allah’ın tüm yasaklarını (haramlarını) yaşamadan, onlardan uzak durmadan sadece helalleşme ile kurtulduğumuzu zannettiğimiz sürece ve Allah adına olan işlerimiz de Kur’ân ve Sünnet olmadığı ve helalleşmeler bunların yerinde olduğu sürece ve burada da suskunluğumuz devam ettiği sürece ki bunlar hep Allah adına ölüm söz konusu olduğu zaman da Kurân’lar, dualar, ellere alınıp, okunup yapıldığı sürece ki bunlar da Allah adına...
Oysa ki, şunu unutmamalıyız, bizim tek gerçeğimiz var o da korkularımız.
Neden mi? o azametli hesap gününden.
İşte bu Allah’tan yana, çünkü herkes şunu çok iyi biliyor ki, o gün bizler kimsenin yardımını göremeyeceğiz.
Hatta tüm umut bağladıklarımız bile belki bizlerden şikayetçi olacaklar. 
Şunu da çok iyi biliyoruz ki, Allah mutlak surette sözünde durandır. Vaat ettiklerini mutlak surette verendir.
Sağlıcakla kalın!...

Yazarın Diğer Yazıları