Mehmet Kaçar

Allah (C.C)u Teâlâ'yı zalimlerin zulümlerinden habersiz sanma?

Mehmet Kaçar

Son günlerde, Gazze ve diğer ülkelerde yaşanan katliamları bahane ederek, Yüce Yaratıcıya karşı olumsuz bir tavır takınan densizlere buradan Kur’an deyimi ile seslenelim. “Siz, zalimlerin, yapmış oldukları zulümlerden Yüce Yaratıcının habersiz olduğunu mu sanıyorsunuz? “ Bu zannınız ancak sizin kendi imansızlığınızdan veya Allah’a karşı kendi ateist tavrınızdan kaynaklanmaktadır. Sizin bu mesnetsiz yaklaşımlarınız ancak size zarar verir ve kendinizi ilahlaşmaktan başka bir işe yaramaz. Hırsızların yaptıklarından, karaborsacıların yaptıklarından, fuhşiyatçıların yaptıklarından hatta sizlerin işlemiş oldukları günahlardan ve benzerlerinden habersiz olduğunu mu zannediyorsunuz?

İbrahim Suresi 42-43. Ayeti kerimelerinde mealen bu durum bizlere haber verilmektedir.

“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! O sadece, onların işini bir güne erteliyor ki, o gün gözler dehşetten dışarı fırlamış;

Başları yukarı kalkık, bakışları bir noktaya sabitlenmiş, zihinleri bomboş kalmış olarak toplanma yerine koşarlar.”
Allah (C.C)’tan habersiz bir leyin olabileceğini zannedenler, her işlerinde olduğu gibi bu zanlarında da büyük bir yanılgı içerisindedirler. Bunu da:

“Sakın, Allah’ı zâlimlerin yaptıklarından habersiz sanma!” şeklinde Türkçeye tercüme edilen bölümde zâlimler –kavram olarak- Hz. Peygamber zamanının müşriklerini de, günümüz müşriklerini ve kâfirlerini de kapsam içerine almaktadır.
Şunu unutmamalıdır ki, yapılan her duada ki gecikmeler bir hikmete tabidir. Mesela; evliliğin gecikmişse bunda bir hikmet vardır. Rızkın gecikmişse bunda da bir hikmet vardır. Bir arkadaşını senden uzak tutmuşsa bunda da bir hikmet vardır. Nice istediğimiz şeyler vardır ki gerçekleşmediği için sonradan şükretmişizdir. “O vakit olsaydı, aleyhime olurmuş” deriz. Eğer Allah bir isteğini erteliyorsa, bu ertelemenin mutlaka bir hikmeti vardır. Allah(C.C) bir duaya üç şekilde icabet eder.
1-İstediğini hemen verir bunu rahmetinden dolayı yapar. 

2-Daha münasip bir vakte erteler ve buda O2nun hikmetindendir. 3-Daha hayırlısını nasip eder ve bu da lütfundandır.
O halde bize düşen kabl olunacak olan duada ısrarcı olmaktır. Dualarımızın kabul olması için hüsnü zan beslemeliyiz. Zira, Allah‘tan gelen her şey rahmet ve hikmet üzeredir.

Lokman (a.s)  da şirkin büyük bir zulüm olduğunu ifade etmiş bir peygamberdir.(Lokman 31/13). Bununla birlikte müşriklerin dışındaki zalimleri de kapsamasına bir engel yoktur. Bu sebeple bazı müfessirler bu âyetin mazlumlar için bir teselli, zalimler için bir tehdit ifade ettiğini söylemişlerdir (Râzî, XIX, 141; İbn Âşur, XIII, 246).

Allah Teâlâ’nın, zalimleri yaptıklarından dolayı hemen cezalandırmayıp onlara zaman tanıması, zalimin yaptıklarından habersiz veya zulme razı olduğu veyahut da zalimi cezalandırmaktan âciz bulunduğu için değil, onlara tövbe etme imkânı tanımak, tövbe etmedikleri taktir de ahrette gereken cezâyı vermek içindir.

Nitekim âyetler zalimlerin ahretteki durumlarını tasvir etmekte ve oradaki cezanın daha şiddetli ve ağır olacağını göstermektedir.

Yazarın Diğer Yazıları