Allah'ın ayetlerini sorgulayamayız!

Son yıllarda gençlerin kafasını karıştırmak için çeşitli yöntemler ileri sürülüyor.

“Sizin de aklınız var, fikriniz var, kafanızı çalıştırın, sorgulayın, her şeye boyun eğmeyin” gibi oldukça cazip sözlerle onların beyinleri yıkamaya çalışanlar var.

Bizim sözümüz, Allah'ın evrene tebliğ ettiği tek hak din olan İslamiyet hakkındaki sorgulama ile ilgilidir.

Aksi halde ilimle ilgili dünya ile ilgili medeniyetle ilgili mimari ile ilgili ve daha dünyaya ait günlük yaşamla ilgili her türlü şeyler sorgulanabilir, bu sorgulama bu alanların daha da ileriye gitmesine sebep olacağı için de mutlaka lazımdır.

Gelelim dini konuların sorgulanmasına.

Bunlar da başı Kur'an ayetleri çeker bu hususta Cenab-ı Hakk'ın kesin ayeti şu şekildedir;

"Allah yaptıklarından sorgulanamaz ama insanlar her yaptığından sorguya ve hesaba çekilecektir" (Enbiya 23)

Evet, bu ayet-i kerimeye göre, Kur'an ayetleri anlaşılmak için mutlaka okunacak araştırılacak ve kendisi ile amel edilecektir ama asla kötü niyetle sorgulanamaz.

Kur'an-ı Kerim'in ayetlerinin muhkem ve müteşabih olarak ikiye ayrıldığını kimse meal okuyanlara söylemez.

Müteşabih ayetleri çok derin bilginlerin bile anlamakta zorlandığını ve Allah'a “ya rabbi sen ne dersen biz ona inandık” diyerek teslim olduklarını kimse onlara söylemez.

Ayetleri oluşturan kelimelerin farklı manaları vardır, Allah onların hangisini kast etmiştir, meal yazmaz, yazamaz. Ayetleri Mekke ya da Medine’de iniş durumuna ve iniş sebebine göre de farklılıklar arz eder.

Hadis denilen peygamber efendimizin sahih sünnetinin Kur’an-ı Kerim'i açıklamak için 23 yılda dile getirilen sözlerden ibaret olduğunu da söylemezler.

Peygamber efendimizin (sav)  sünnetlerine gelince onlar zaten 1400 yıldır sorgulanıyor.

Ancak bu sorgulama sünneti inkâr değil onu hurafelerden bidatlerden ve uydurmalardan korunmak için bir sorgulama olmuştur ve olmalıdır.

Bu bağlamda yüzyıllardır sorgulanan, hadis, sünnet adıyla aktarılan on binlerce madde neredeyse Kur'an ayetleri sınırına düşürülmüş ve 6000 civarında sağlam bir hadis sayısına erişilmiştir.

Peygamber efendimizin hadisleri sünnetleri sadece ve sadece Kur’an-ı Kerim'i açıklamak bizim anlayacağımız mefhuma ulaştırmak içindir.

Ayetlere ve ilahi iradeye aykırı hiçbir hadis kesinlikle kabul edilmemiş ve sahih derecesine ulaşamamıştır.

Orta yerde dolaşan hele hele sosyal medyanın serbest ortamından yararlanarak 1 2 beğeni aferin ve bravo için ortaya atılan iddialara kesinlikle inanmamalıyız.

Kur'an'da şu vardı, şu yoktu, İslam'da bu vardı, şu yoktu, hadislerde şu var, bu yok bunların kritiğini İslam âlimleri yapar ve yapmaktadırlar.

Hele hele son günlerde yeni çıkan bazı akımların tahrikiyle Kur'an ayetlerini hafife alan, hakaret eden, birbiriyle çeliştiğini ileri süren, bilimle zıtlaştığını iddia eden nice paylaşımlar yapılmaktadır.

Bir de üstüne üstlük son derece cesurca davranan bazı insanlar: Kur'an'da şöyle diyor bu olamaz, hadiste böyle diyor bu olamaz, gibi sorgulamayı terbiyesizlik sınırına getirip haddi aşanlar da görülmektedir.

Müslümanların, bu tür görüş belirten inanmayanlara bo ortamda hakaret etmedikleri sürece hiçbir müdahale etme hakkı yok, görüşlerine de karışmaya hakkı yok, ancak uygarca doğruyu söyleme, eğriyi düzeltme hakları vardır.

Burada söz konusu Müslüman kardeşlerimizin bu tür paylaşımları yapmasıdır ki bunları da uyarmak, doğrusunu göstermek bilen Müslümanlara bir vecibedir.