Mükremin Kızılca

Dini Öğrenme Mercii 

Mükremin Kızılca

Ne var, ne yok?

Son yıllarda sosyal medya denen yabancı kaynaklı yaygın ortamda herkes yazar oldu.

Burada birbirinden, büyük etkileşim alarak her şeyi sorgulamaya başladı insanoğlu.

Bunların başında da dini alandaki sorgulamalar gelmektedir ki bizim konumuzu da bu oluşturmaktadır.

Dinimizde “la yüs’el” yani sorumsuz kişi yoktur sadece lay us’el olan, yaratıcımız Allah'tır.

Kur'an-ı Kerim'de Lokman suresi 15. ayetinde: “anne babanız da olsa sizi Allah'ın diniyle karşı karşıya getiriyorsa itaat etmeyin” buyurulur Bir hadis-i şerifte de yüce peygamberimiz: “Allah'a isyan olan yerde kula itaat olmaz” buyurmaktadır.

Sözünü ettiğimiz başlıkta geçen “ne var ne yok” sorusu günümüzde, Kur'an-ı Kerim'de veya İslam'da ne var ne yok sorularında düğümlenmektedir.

Güya zamanımızda Müslümanların inandıkları ya da yaptıkları bazı şeyleri analize tabi tutarken bunu yapan kişiler: bu, Kur'an'da var ya da yok, sünnet de var ya da yok, İslam'da var ya da yok, gibi tasnife giriştikleri görülmektedir.

Burada, sosyal medya yazarlarının engin bir cesaretle üzerine yürüdükleri, ne var ne yok, sorularından, olmayanlar kategorisine soktukları birçok İslami gerçek de yer alıyor. İşte bunlardan bazıları: 

İslam'da telkin yoktur.
İslam'da şefaat yoktur.
Mezhep yoktur.
Tasavvuf yoktur.
Mezarlıkta Kur'an okumak yoktur.
Kabir azabı yoktur, kabirde dirilmek yoktur.

Bunların, (belki tartışılabilecek olanlar olsa bile) uluorta, ilahiyatçı kimliğiyle yazıp paylaşmanın çok da doğru bir yaklaşım olmadığı kanaatindeyim. 

Din, ilahi bir yasa olup insanları kendi özgür iradeleri ile iki cihanda mutluluğa sevk edecek iyi işleri öngören bir kurumdur.
Her şeyden önce dinin sahibi, koyucusu her şeyini belirleyen Allah'tır.

Kur'an-ı Kerim Allah'ın ezeli ve ebedi kelamı olup kendi kendini tefsir eden, insanların müminlerin ihtiyaçlarına göre ayet ayet inen büyük bir kitaptır.

Bu büyük kitap son peygamber Hz Muhammed Mustafa aleyhisselam'a nazil olmuş ve tebliğ etmesi emredilmiş, İslam 'dan başka din olmadığı teyit edildikten sonra 23 yıl süren uzun bir süreçte altı bin küsur ayet olarak inmiştir.

Kur'an ayetleri kendi kendini tefsir edip açıkladığı gibi yüce peygamberimizin hadisleri de Kur'an'ı açıklayan ama asla ona aykırı düşmeyen yorumlar ortaya koyarak müminlerin dünya nizamını oluşturmuştur. Müminler: neyin emredildiğini Kur’an’dan, nasıl yapacaklarını da peygamberimizin uygulamalarından öğrenecektir. 

Kur'an'da şu var şu yok, hadis de şu var şu yok, İslam'da şu var şu yok gibi sorularla ve yanıltıcı paylaşımlarla karşılaşan Müslüman kardeşlerimiz İslami kültürü tam anlamıyla almış seviyede değilse hemen üzerine atlamadan işi derinlemesine bilenlere sormalı ve yanlışa düşmemelidir.

Mesela: bir ünlü ya da ilahiyatçının imzasını taşıyan, bildiklerinize ters bir paylaşım karşısında çok dikkatli olmalı ve derhal en yakın itimat ettiğiniz bir din bilginine konuyu aktararak aydınlanma yoluna gitmelisiniz.

Sosyal medya dini öğrenme mercii değildir. Dini, camilerden, Kur’an kurslarından, İmam – Hatip okullarından ve İlahiyat Fakültelerinden öğrenebiliriz. 

Ayrıca devletin resmi fetva makamları da bizlerin sorularını beklemektedir. 

Yazarın Diğer Yazıları