Mükremin Kızılca

Mevlana ve Konevi Nerede?

Mükremin Kızılca

İbn-i Bibi, Selçukname adlı eserinde Hz Mevlana ve Hz Sadreddin Konevi’den bir kelime bile söz etmez. Hâlbuki ikisi de onun çağdaşıdır.

Mevlana hazretleri 1273, Konevi hazretleri 1274 yılında Konya’da vefat ettiler. İbn-i Bibi ile 1230’lu yıllardan başlayarak kırk yıla yakın aynı şehrin havasını teneffüs ettiler. Mevlana da mesnevisini farsça yazdı, İbn-i Bibi de Selçuknamesini Farsça yazdı. 

İbn-i Bibi bu iki büyük zata bir satır bile ayırmadı çünkü onun göklere çıkardığı bir Abaka hanı vardı. O hunhar, kan içici zalim, bir milyona yakın Müslümanın canına kıydı. Ne yazıktır ki Mevlana ve Sadreddin-i Konevi hazretleri de Konya’yı egemenliğine alan o zalim hakkında, günümüze kalan  tek kelime edemediler. Bunları bir yere kadar mazur görebiliriz. Ancak İbn-i Bibi Moğol egemenliğine övgüler yağdırıp onların boyunduruğundan Selçuklu Devletini kurtarmak için harekete geçen Karamanoğullarına hakaretler düzmesi asla kabul edilemez ve hoş görülemez.

Sayın Erdoğan Merçil’in Görüşü: 

“Dil bayramlarında ‘Karamanoğlu Mehmet beyin, Türkçenin resmi dil olmasını bir fermanla emredip diğer dilleri yasaklaması’ şeklindeki açıklamalar düzeltilmeli, Mehmet bey tek başına değil Selçuklu saray Divan heyetiyle bu karar alındı” tarzındaki açıklaması konuya bir halel getirmez. Neticede Mehmet Bey divanda alınan kararı açıklamıştır. Bu divan da Mehmet Beyin Konya sarayında yönetime Cimri ile el koyması sırasında kurdukları divandır.  

İbn-i Bibi’nin eserindeki ifadesi de zaten şu şekildedir: “Ertesi günü Cimri, şehrin etrafında şaşaa ve debdebeli elbiseler içinde dolaşır, sonra sarayda divan toplanır ve etrafa emirler yazılır. Bu emirlerle bundan sonra Türkçeden başka dil konuşulmayacağı kararı alınıp: bu günden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil konuşmayacak, şeklinde karar alındı. Birkaç güne varmadan amaçlarına ulaşırlar. Mehmet Bey vezirliğe getirilir.”

Divan Konya sarayı divanıdır, Karamanoğlu Mehmet beyin Moğolların egemenliğinden kurtardığı payitaht Konya sarayında ilk tertip ettiği bu divanda alınan Türkçe ferman ve kararını tellallar çıkararak açıklamıştır. 
 
Selçuklu devletini Moğol Hâkimiyetinden Kurtarma Girişimleri

Anadolu halkı Selçuklu devlet erkânını başlarında göremeyince Mısır Sultanı Baybars’ı davet ederek devleti Moğollardan kurtarmasını istedi. Baybars Kayseri’ye gelip Selçuklu devletini Moğollardan alıp ehline teslim ederek geri Mısıra payitahtına döndü. 1277

Bundan sonra aynı yıl içinde Mehmet Bey de Konya payitahtına meşru bir şehzade ile el koyarak Moğol hâkimiyetine son verdi. Ne yazıktır ki zalim Moğol devleti Mehmet beyi kırk gün sonra şehit ederek müstemlekesini geri aldı.

Cengiz hanın torunu Hülagü’nün kurduğu Tebriz merkezli İlhanlı Moğol imparatorluğu başta Hülagü ve torunu Abaka Han olmak üzere devirlerinde milyonlarca Müslümanı katlettiler. 
Ama zulümle abat olanların sonları yetmiş küsur yılda berbat oldu. 1256’da kurulan kan içici devlet 1338’e kadar sadece 79 yıl dayanabildi. Oysa amacı Allah’ın kelamını yüceltmek olan Osmanlı devleti dünyaya adaletle 624 sene hükümran oldu. 

Sonuç: Karamanoğullarının İade-i İtibarı adıyla kaleme aldığım makalelerin yedincisinin ve en uzununun da sonuna geldik.

Bu yazılanlardan amaç; en az Türkiye Selçukluları kadar Anadolu’nun büyük bölümüne hükmeden, yine Anadolu Selçuklularının hükümranlığı kadar Konya tahtında hükümran olan Karamanoğulları Devleti hakkında zihinlerde yanlışlıkla yer eden bulanık imajları silmektir.

Gerek uzak Asya’daki daha eski Türk devletlerini kuran ve gerek Anadolu ve Mısır merkezli: Selçuklu, Karamanoğlu, Memluk, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devletlerini kuran, sürdüren ve dünyada Türk damgasını ve adaletini hissettiren bütün atalarımızı saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları