Rubai ve Mesneviler

Ağır ağır iner, adeta âbide-i vakar
Her biri bir melekçe işlenmiş motiftir kar.

Gökyüzünün, yeryüzünün beyazlığıdır kar 
Zirvelerin giyindiği bir yazlığıdır kar.

Settar-ı Zülcelal'in örttüğü bir yorgandır 
Evreni serapa temizleyen organdır kar.

Yağmurdan da yavaşça ulaşır her zerreye
Buhar olup ulaşır ardından kürreye kar.

Sokağa döker yağmurdan kaçan insanı kar 
Bedenimiz üşüse de ısıtır kanı kar.

Herkesi çocuk yapar oynatır sokaklarda 
Ta ağustosa kadar kalır kandaklarda kar.

Pekmezle bir Ayyıldız oluşturur tabakta
En güzel şerbet olur testide, kabakta kar.

Sayısız ve benzersiz altıgen kristaller
İlahi bir kudreti simgeleyen haller kar.

Katran ladin dallarında 
Kar görmeyi özlemişim
Ah şu yayla yollarında 
Yâr görmeyi özlemişim.

Kim varsa dünya yüzünde 
Sevgi parlasın gözünde 
Hem özünde hem sözünde 
Ar görmeyi özlemişim.

Herkesin aklında farklı bir hinlik 
Ne bu, gerginlik üstüne gerginlik?

Kimisi çağrılır, araba kakmaya 
Kimisi de kullanılır pak maya.

İstif istif suçlar olur da istifa olmaz 
Görevleri ihmal olur ama ifa olmaz.

Kaybedince insan neden çok zırlar? 
Sonuçta sonunu kendi hazırlar!
Hep yağmur istedik, bunu da sına
Haydi hep beraber kar duasına

Yaptığın her şeye ilk el diyorsun
Başkası yaparsa ilkel diyorsun

Aklın yolu birdir derler 
Sonra da binbirdir derler

Trump'la hiçbir şey trampa yapılmaz 
Düz yola kıyılıp da rampa yapılmaz.

Ansızın ölümler en büyük acı 
Ne tedavi olur ne de ilacı 
İlaçsız acılar verme Allah'ım 
Hayalleri yere serme Allah'ım!

Gösterme ellere dostun kelini
Yeter, gerekmez dikme heykelini

Dereler susuz, akmaz, ne bulanık ne duru
Havalar yağmursuz ve karsız, soğuklar kuru

Madem diyeceksin söğmeden söyle 
Lafı sağa sola eğmeden söyle 
Aşırı özgüven bazen yaramaz
Bari zülfiyare değmeden söyle

Her şey Allah'ındır, hüküm Allah'ın
Aslında her dikim, söküm Allah'ın 
Katranların tepesinde kozalak,
Çamın dibindeki küküm Allah'ın!

Yüreğindeki sevgi ne taştı ne esildi 
Son anda nasıl böyle bir abide kesildi?

Eskiden yıl ya bahardı ya kıştı
Şimdi hepsi şanımıza yakıştı.

Var mı, bu insanların ağrısızı? 
Herkesin böğrü ya da bağrı sızı 
İğnenin de istenir ağrısızı.

İşi sağlam yapar sevmez kaynağı 
Kaynağa da sorulmaz ki kaynağı.

Bilgilerden çok metinde kaynağı
Saça kaynak göstermiş kel ynağı.

Gelmemek için düşmanın okuna
Saklandı bir ömür korku b..una!

Bana öyle yeşillenme
Yenecek yonca değilim 
Hayır dersem işkillenme 
Sevecek gonca değilim.

Kar için inerdik dev oyuklara
Yumulurduk su için oluklara 
Helke helke yoğurdu tuluklara 
Dökerek büyüdük biz bu dağlarda.