Ramazan Sayar

Bülbül ve gül

Ramazan Sayar

Bir zamanlar bülbüller şarkılarını yalnız ağaçlar için söylerken, tüm çiçeklerin arzusu üzerine çiçekler için de söylemeye başlamışlar.
Bu şarkıları hangimize söylüyor diye bütün çiçekler sıraya dizilmiş.
Ancak gülün ayrıcalığını gören bülbül, onun için şarkı söylerken diken, güle yaklaştırmamış.
İşte asıl gerçek sevgi de o zaman başlamış. Gül ile bülbülün derin aşkını dile getiren: "Gül Yağını Eller Sürünür Çatlasa Bülbül" şiiri 40 yaşlarında akıl hastalığı geçiren Osman Nevres tarafından bunun için yazılmıştır.
Bülbülün güle karşı büyük sevgisini, güle ulaşmak için büyük engel olan dikenin dostluğunu görmüş ve içinde kabaran bu duyguları bu şiir üzerine dökmüştür.
Bülbül güle aşıktır. Gül sevgilidir. Bu sevgilinin yani gülün en büyük hediyesi ise özüdür. Yani gülyağıdır.
Bülbül durmaksızın güle "ey sevgili! biliyorum senden bana hiç bir  fayda yoktur. çünkü senin en kıymetli hediyeni, gülyağını eller zevk olarak sürünmektedir."
Bülbül senin için ne kadar şakısa, ne yaparsa yapsa, senin sevgine iltifatına yabancılar layık olmaktadır.
Bülbülün güle ulaşması için 
En büyük engel dikendir. Diken bülbüle sitem eden bir dost gibidir. Gülün aşkı ile yanıp tutuşan bülbülü vazgeçirmeye çalışan diken,  "yapma, etme" diyen bir dost gibidir.
Bu yüzden dikenin sitemlerine dayanmak artık saçmadır. Çünkü nasıl olsa gülyağını bülbül değil eller sürünmektedir.
Bülbül aşkından çatlasa da sonuç değişmez. bundan dolayı da bülbül ile gül birleşemez.
Gün batar gül kapanır. Bülbül güle  konar. açılması için sabaha kadar dil döker. Gün doğar bülbül yorulur yatar. Gül açar. 
Ne bülbül güle ne de gül bülbüle yar olur. birbirlerini göremeden, birbirlerine kavuşamadan devran böyle sürüp gider.
Şimdi bülbül ile gül arasında ki bu olayı dörtlüklerde dinleyelim.

Bülbül ve Gül

Senden bilirim yok bana bir faide ey gül.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.
Etsem de abestir sitem-i hare tahammül.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.

Ellerle o zevk etti, ben ateşlere yandım.
Çektim o kadar cevr-u cefasın ki usandım.
Derler ki kabul etmez idim, şimdi inandım.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.

Senden güzelim çare bana kat-ı emeldir.
Etsen dahi ülfet diyemem ellere haleldir.
Ağyar ile gezsen de gücenmem ki meseldir.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.

Gördüm açılırken bu seher goncayı hare.
Sordum n'ola bu cevr ü cefa bülbül-i zare.
Bir ah çekip hasret ile dedi ne çare.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.

Bigane- edadır bilir o afeti herkes.
Ümmid-i visal eyleme andan emelin kes.
Beyhude yere ah u figan eyleme NEVRES.
Gül yağını eller sürünür, çatlasa bülbül.

Gülün kırmızı rengi: " Gülün dikeninin bülbülün kalbine batıp akan kanının rengidir."

Bülbül ile gül aşkı, Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı, Yusuf ile Züleyha aşklarından daha acıdır.

Yazarın Diğer Yazıları