Ayla KAYMAZ

Ramazan geliyor Ramazan!

Ayla KAYMAZ

Nerede o eski Ramazan’lar diyeceğimi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz? Niyesini geçen sene konuşmuştuk. Anımsar mısınız bilmem?

Ben eski Ramazan’ların neden bu denli sevildiğini merak eden araştıran taraftayım. Bulayım ki bugüne karayım ve çalayım o lezzeti eşrafın damağına , kendi çekirdek ailemin kazıyayım dimağına! 

İşte bu sebeple bilsem de her sen bir ararım kaynaklarımı belki aynı yazıyı binlerce kez okumuşumdur ama ilham’a sonsuz güvenirim. Yaradan’ın biz bi çare ruhlara en büyük armağanı . Hal böyle olunca her okuyuşumda farklı bir hale bürünürüm . İlham alırım. O eski Ramazan’ları Ramazan eden şeyler bakın şöyle. 

Ramazan yaklaşadururken Osmanlı bir Temmbihname yayınlarmış. Dermiş ki; 

“Yemekler israf edilmesin,
Yemekler dikkatle yapılsın,
Kılık kıyafete dikkat edilsin,
Din-i mübin-i islâm’a daha da bir kuvvetli bağlanılsın,
Mesai saatleri iftara ve namaz vakitleri gözönünde bulundurularak ayarlansın,
Gayr-i müslim teba rahatsız olmasın diye davulcular onların köylerinde davullar çalmasın.” vs. gibi uyarılarda bulunulurdu.

Zarafete bakar mısınız? 

Sonrasında bir Zimmem defteri geleneği var. Ramazan ayında varlıklı zengin kimseler esnaf dükkanlarına girerek “zimem” yani günümüzde ki anlamıyla veresiye defterini isterlerdi. Defterin baştan, sondan ve ortadan rastgele sayfalarını açar ve “Silin borçlarını, Allah kabul etsin.” diyerek sevap işlerlerdi. Ne borç sahibi ne de borcu kimin kapattığı belli olmazdı. Böylece iyilik gizli kalmış olurdu. Günümüzde böyle defterler kalmadı belki ama işte benim ilham dediğim şey tam da burada. Al bir zimmem niyeti bence. İlla bir defter yaparağı yırtmak değil ki olay. Sen niyetine bir koy hele bak gerisi nasıl geliyor. 

Huzur dersleri var bir de! Duydunuz mu hiç bilmem. Ramazan-ı Şerif’te padişahın huzurunda yapılan tefsir derslerine “Huzur Dersleri” denirmiş. Ramazan ayına ve Osmanlı sarayına has olan bu dersler bir mukarrir, sayıları 7 ile 15 arasında değişen muhataplardan oluşurdu. Mukarrir ders anlatır, muhataplarsa ders konularını usulünce dinleyerek tartışmaya açardı. Bu tartışmalar, Ramazan ayında pazartesiden perşembeye, öğle namazından ikindi namazına kadar yapılır, ikindi namazından sonra padişahın hareme çekilmesiyle son bulurdu. Huzur dersleri son Halife Abdülmecid dönemine kadar devam etmiştir. Bende huzur saatleri yaparım kendime genelde. Geçen sene sizlere bahsettiğim ve pek çok yakınımın bildiği gibi biz çocuklarla Ramazan odası hazırlarız. Süsleriz. Hep darmadağınıktır o oda. Süsler , balonlar, yalancıktan mahyalar, oyunlar neler neler. Namazı o odada kılarız hep o ayda. Ve iftar sonrası çoluk çocuk oraya doluşuruz. İşte bende sabah ev halkını uğurlayınca ,yemek hazırlıkları biraz kolaylayınca öğlen ve ikindi arası çekilirim o odaya. Biraz ibadet, biraz dinlenme… Şimdiden özlediğimi hissettim. Eski Ramzanları da özlüyorum tabi ama eskinin motiflerini taşıyan yeni Ramazanları da… 

Daha Diş Kirası, Mahyacılık ve Ramazan Eğlencelerinden bahsetmek istiyorum sizlere ancak o da bir sonraki sefere. Haftaya ben onları sizler için yazıp derleyene dek sizde karar veredurun mesela; sizin temmbihnamenizde ne yazacak bu sene, zimmem niyetinize ne alacaksınız ve huzur saatlerinizde nasıl huzur bulacaksınız? 

Selametle…

Yazarın Diğer Yazıları