Kerim Küçüksarı

Dökme Su İle Değirmen Dönmez: Liyakat, Adam Kayırma ve Siyasetin Geleceği!

Kerim Küçüksarı

Bugünlerde sokaklarda sıklıkla duyduğumuz bir serzeniş var: “Dökme su ile değirmen dönmez.” Evet, bu atasözü, bir mekanizmanın düzgün çalışması için gereken özel parçaların önemini vurgular. Peki ya devlet mekanizması? O da en az bir saat mekanizması kadar hassas ve önemli değil mi?

Maalesef günümüzde liyakatin göz ardı edildiğini, adaletsiz atamalar ve hak etmeyen kişilere yapılan kayırmacılıklarla karşı karşıya olduğumuzu üzülerek gözlemliyoruz. Gün geçmiyor ki ya eşinin bir yere atanmasını yaptıranları ya da eniştesini müdür yaptıranları duymayalım! Ayrıca bir siyasetçinin işi, Emniyet güçlerinin büyük bir titizlikle uğraşıp yakaladığı suçu sabit olan kişiler için, ilgili yöneticileri arayıp “bu kişi bizim dostumuzdur onlara iyi davranın” demek te değildir. Siyaset mekanizması, tüm bir topluma eşit yakınlıkta hizmet etmesi gerekirken, yöneticilere toplumun yararına yaptığı her işte yardımcı olunması gerekirken, siyasetçinin yakınlarına hizmet eder hale gelmesi, suçu sabit olanlardan yana tavır konulması toplumun her kesiminden insanın haklı olarak sorguladığı bir sorun haline gelmiştir. Peki, bu durum neden bu kadar önemli?

Liyakatsizlik, sadece o pozisyonu dolduran kişi için değil, tüm sistemin işleyişi için bir tehdittir. Doğru bilgi ve becerilere sahip olmayan bir kişi, karar mekanizmalarında yer aldığında, bu, zincirleme bir etki yaratır; yanlış kararlar, yanlış yönlendirmeler, sorgulamadan araştırmadan karar vermeler ve nihayetinde tüm toplumun zarar görmesi! Adam kayırmacılık ise, yetenekli insanımızın önünü keser, onların gelişimini ve topluma olacak katkılarını engeller.

Siyasetçilerin ise bu durumu düzeltmek için atabilecekleri somut adımlar var. İlk olarak, açık ve şeffaf olacak, herkes için fırsatların önünü eşit şekilde açacak. İkincisi, herkes için adil bir değerlendirme süreci sağlayarak, liyakati esas alan bir sistem inşa edecek. Üçüncüsü herkese mavi boncuk dağıtıp söz vermeyecek, şayet bir söz vermiş ise de ne pahasına olursa olsun tutacak. Bu, toplumun tüm kesimlerinde güveni artırır ve devlet mekanizmasının daha etkin çalışmasını sağlar.

Ayrıca, başarısız siyasetçilerin, toplumun genel yararını gözeterek, siyaseten bir adım geride durmaları gerektiğini kabul etmek, hem cesaret hem de sorumluluk gerektirir. Şunu da ifade etmek gerekir ki bir siyasetçinin yakınlarının parti kameralarından parti binasına kimin girip çıktığını izlemesinin ne kadar büyük bir yanlış olduğunu hiç yazmayacağım. Geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılmalı ve siyaset sahnesi, daha etkili, daha adil ve daha yetkin insanlarımız tarafından şekillendirilmelidir.

Bu millet, daha iyisini hak ediyor. Ecdadımızın söylediği güzel sözlerden biri de “Dökme su ile değirmen dönmez” sözüdür. Toplum, yanlış parçalarla işleyişini sürdürmeye çalışan bir mekanizma yerine, her biri yerli yerinde ve işini layıkıyla yapacak emanet ehli, donanımlı bir yönetim istiyor. Bu, yalnızca siyasetçilerin değil, tüm vatandaşların ortak çabası ve beklentisidir. Ancak bu şekilde, tüm engeller aşılır, özelde şehrimiz ve genelde ülkemiz hak ettiği ilerlemeyi kaydedebilir.

Söz konusu siyaset ve yönetim olduğunda, doğru parçaların doğru yerlerde olması, işte o zaman gerçek manada bir dönüşümü mümkün kılacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları