Mehmet Kaçar

Dünya öküz ile balığın üstünde mi?

Mehmet Kaçar

Dünya öküz ile balığın üstünde olduğunu söyleyen bir hadis var mı; varsa bunu nasıl yorumlamalıyız? Öncelikle şunu burada belirtmekte fayda vardır. Dünya öküzün boynuzunda demekten anlaşılması gereken bir yönüyle insanlar tarım ve ziraatı, insanlar öküz aracılığı ile yapmalarına işaret edilmekte ve denizlerden de her yönü ile faydalanmaya ayrı bir başlı açılmış oluyor.
Hadisi Şerif: “Dünya balığın üzerindedir.” İbni Kesir tefsirindeki açıklamalarda yer almıştır.
Bu tefsirde yer alan bu hadis sahih bir hadis mi yoksa uydurma bir hadis mi?
Bizim bu hadisi şerifin üzerinde ki yorumumuz ne olabilir?
Bazı ilmi kaynaklarda yer verilen bu ifadelerden murat ise şunlar olabilir!
Birincisi şöyle olmalıdır:  Cenab-ı Hak yarattığı her mahluk(yaratılmış) için bir melaike görevlendirmektedir.
Bu meleklere “Müekkel Melekler” adı verilmektedir. 
aşadığımız gezegen olan dünyanın da iki  tane müekkel melaikesi vardır.
Bunların adları ise “Sevr” ve “Hut” tur. Yani “Öküz” ve “Balık”tır.
İkincisi ise: On dört asır önce, yani Peygamberimiz (s.a.v) ve sahabe-i kiramın yaşadığı asırda, en önemli iki geçim kaynağı olan çiftçilik ve avcılık meslekleri idi.
Bu günde ekonominin bir kısmı yine deniz avcılığı ve ziraatten oluşmaktadır.
Ziraartin sembolü öküz, avcılığın sembolü ise balıktır.
İşte, Peygamberimiz (s.a.v): “Dünya öküzle balığın üstündedir,” hadisi şerifi ile bu hakikate parmak basmış, insanların dünyalık rızık gailesindeki geçimlerinde en önemli iki geçim kaynağı gayet beliğ (açık) bir tarzda ifade edilmiştir.
Üçüncü görüş ise şöyle olmalıdır: Bilindiği gibi, teknolojinin henüz yeterince gelişmediği zaman dilimlerinde dünyanın durduğuna, güneşin döndüğüne inanılıyordu. Halbuki teknolojik ilerlemeler hızla oldukça ve ilmi keşifler yapıldıkça bunun böyle olmadığı, güneşin sabit kalıp dünyanın döndüğü keşfedildi.
Eski bilgilere inanan insanlara bu gerçeği doğrudan doğruya anlatmak kolay değildi. Böyle yapılsaydı, Resûlü Ekrem Efendimiz (s.a.v), bir edebi sanat yaparak cevap vermiş ve o asrın insanlarını tatmin etmiştir. İnandırmıştır. İkna etmiştir.
Dünya güneşin etrafında dönerken hayali on iki menzilden geçer. Biz bunlara “burçlar” adını vermişiz. Bu burçlardan ikisinin adı “öküz” ve “balık”tır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) ayrı ayrı zamanlarda dünyanın ne üstünde durduğu sorulmuş, o da birinci defasında “öküzün”, ikinci defasında ise “balığın” üstünde duruyor diye buyurmuştur. Bu cevaplarıyla, soru vakitlerinde dünyanın öküz ve balık burçlarından geçmekte olduğunu, fakat güneşin sabit olduğunu da on dört asır önceden haber vermiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) mecazlı ve kinayeli bir sözle üç büyük gerçeği en güzel bir şekilde dile getirmiş, hem o asırdaki, hem de daha sonraki asırlardaki muhataplarını ikna etmiştir.
Sonradan ravilerin veya müfessirlerin açıklamaları hadis zannedilmiştir. Mesela “Dünya öküzün üzerindedir, öküz başını sallayınca deprem oluyor.” gibi ilaveler hadis değildir.
“İşte o günde Kıyamet vukûa gelmiş olur. Ve gök yarılmıştır, artık o, o günde pek zaiftir. Ve melek (zümresi) onun çevresindedir ve Rabbin Arş’ını, başları üzerinde sekiz melek yüklenir. “(Hakka, 69/15-17) ayetinde arşı taşıyan melekler olduğu bildirilmiştir.
Mevzumuzla ilgili rivayetler ise şöyledir:
“Arşı dört melaike hamletmişlerdir. Bu meleklerde birisi sureten insan gibidir. Birisi de sevr yani öküz suretindedir. Birisi de kartal suretinde diğer birisi de arslan suretindedir.”
“Arş dört melaike omuzlarında taşırlar. Bu meleklerin her birisinin dört tane yüzü vardır. Bir yüzü sevr, biri arslan, biri kartal, biri de insan yüzü gibidir.”
“Bu gün arşı dört tane melaike taşımaktadır. Amma kıyamet gününde onu sekiz tane melaike taşıyacaktır. “ (bk. Kurtubî, el- Cami’u fi- Ahkâmi’l-Kur’an, Hakka 17. ayetin tefsiri) Selâmetle!

Yazarın Diğer Yazıları