İnsanlara eziyet ve tiksinti veren işleri yapmak caiz değildir!
Mehmet Kaçar
Enes r.a’den rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa(s.a.v), Medine-i Münevverde inşa edilen mescidin kıble tarafında ki duvarda bir tükürük gördü. Buna pek üzüldüğü yüzünden okunuyordu. Hemen kalkıp onu eline aldığı bir taş parçasıyla kazıdı. Bu işlemi yaparken yüzünün hareketinden bu duruma memnun olmadığı belli oluyordu. Sonra orada bulunan Ashabı Kiram efendilerimize dönerek şunları söyledi:
“İnsan namaza durduğu zaman Rabbi’ne yakarmaktadır, yalvarmaktadır, niyaz etmektedir.
Rabbi ise kendisi ile kıble arasındadır.
O halde hiçbirimiz kıbleye karşı sümkürmesin, burnunu temizlemesin, tükrüğünü tükürmesin. Mecbur kalınca (Cami dışında iken) soluna veya ayağının altına tükürerek imha etsin.”
Sonra cübbesinin bir ucunu tuttu, içine tükürüp içeri doğru katladı.” Veya böyle yapsın” buyurdu. (Buhari, Sâlât, 34-36,39).
Bu hadisi şeriften anlayacağımıza göre;
Kamu denilen kamusal alanlarda insanları tiksindirecek işlerden kaçınmalıyız. Bunlar da şunlardır.
1-İnsanları gelip geçtikleri yol kenarlarına veya yollara tükürmek veya burnunu temizlememek.
2- Toplu taşıma araçlarının duraklarına yine tiksinti verecek şeylerden kaçınılmalıdır.
3- Okul, hastane, postahane, park ve piknik alanları vb. gibi toplumun kullandığı yerlerin bahçelerine, oturma alanlarına yine insanlara tiksinti verecek şeylerden kaçınılmalı ve oraları temiz tutmaya gayret etmeliyiz.
4-Kamusal alanlardaki ve evlerimizde ki, tuvaletlerin yönlerini bu duruma göre ayarlamalıyız. Bu duruma ayarlı değilse bile hemen tadilat yaparak düzeltmeliyiz.
Kamusal alanlara yapılacak olan tiksinti verici şeyler ise, tükürük, sümük, kusmuk, üre gibi hoş karşılanmayan şeylerdir.
Bir de toplu taşıma duraklarındaki kamusal alanlar, sigara izmariti ve çekirdek kabukları ile oldukça kirletilmektedir. Bu durumda insanlara rahatsızlık vermektedir. Bunlara da asgari olarak dikkat etmeliyiz. Yukarıda ki hadisi şerif bizlere bunları da anlatmaktadır.
