Mehmet Kaçar

Müslüman olan bir kimse asla yalnız değildir?

Mehmet Kaçar

Ben, yalnızım diyenler,

Kimse ile iletişim kuramıyorum diyenler,

Komşularım dahi selam vermiyor diyenler,

Yalnızlıktan bunalıyorum diyenler,

Müslüman asla yalnız değildir ve onun şah damarından da yakın olan sahibi vardır. Müslüman ona doğru bir adım atarsa O, ona 10, 20, 30, 70, 100 adım atar.

Çünkü, onun inandığı sahibi her daim ve her an onun yanındadır, uykusunda, uyanıkken, evde yapayalnızım dediği zaman, işte, çalışırken, istirahat ederken ve her an ve her yerde yanındadır.

Müslüman olan ve Allah ve Peygamber yolunda ömür sürdürmeye çalışan bir mümin her hadiseye, olumlu ve olumsuz yanında kendi sahibinin olduğunu bilince bunalıma düşmekten kurtulur ve iç huzuruna doğru yürümeye devam eder. Her hadisenin mutlaka bir de olumlu tarafının olduğuna inanır. Sahibi ona bu hadiseyi yaşatıyorsa bilir ki onun için bu belki de bir kurtuluş yolunu oluşturmaktadır. Bunun için O’na yönelir ve binlerce kez şükür eder. Daima sabır edeceğini O’na bildirir.
İşte bu yaklaşımla hadislere bakan bir Müslüman, asala kendini yalnız yollarda yürüdüm demez ve yalnızda hissetmez. Yalnız olduğu kanaatine kapılmış olsa bile, yalnız yollarda yürüdüğüne kani olsa bile yalnız yolarak asla yürümezler. Onların her an ve her dem yanlarında ve akıllarında kendi sahipleri vardır.

Müslüman, asla yalnız yollarda yalnız yürümez. Yürürüm zanneder o kadar. Bazen ayağı takılır veya yanlış yol levhalarına kanar ve düşer, üstü başı çamur veya toz olur. Ama o sahibine gönül birliği, ruh birliği ile bağlandığı için sahibi onu yeniden kucaklar ve ayağa kaldırır. Müslüman’ın b şekilde düşmesi de zaten kendi hatasındandır. Kastı mahsusası yoktur. Kastı mahsusası olanlar zaten sahibini tanımak istemeyenlerdir.

Müslüman olup da ben müminim diyen bir kimse kendisini yaratan sahibine güvenir ve O’nun gösterdiği yolda yürür. O yolda yürüyen bir kimse için ise ne psikolojik ve ne de bir başka problem yaşanır. Zira, sahibinin yolunu gösterdiği kimseler ise hiçbir zaman şifa olan Kur’an’dan ayrılmaz. Kur’an’dan ayrılmayan kimse de psikolojik rahatsızlıklara düçar olmaz. Psikologa, doktora dahi ihtiyaç duymaz. Çünkü şifanın kaynağı Kur’an ve şifayı veren de sahibidir.

Müslüman bir kimse hayat mücadelesinde sahibine güvenir ve o yolda düşe kalka her şeyle ve her yerde mücadele vererek yürür.

O mücadelesinde de, kendi kardeşleri ile beraber olur ve onların dertlerine omuz verir. Kendisi de o kardeşlerinden yardım ve inayet görür.

Hayat yolunda yürürken verdiği mücadelelerde çoğu zaman çok çetin ve güçlü fırtınalarla karşılaşır ve bu fırtınalardan kurtulmak için sürekli mücadele verir. Fırtına ne kadar güçlü olursa olsun, Müslüman’ım diyen ve bu yola baş koyan bir mümin, inancı ve sahibi sayesinde, her fırtınada verdiği mücadeleden güçlenerek çıkar ve bu yolda mağlupta olsa hep galiptir. Hep yaratılmadan önce kalu belada verdiği sözüne döner ve Rabbim sadece Allah’tır der ve ondan yardım ister ve görür. Müslüman, aşık olduğu, uğrunda yürümek değil de koştuğu davasına en sonunda evlada eder ve sahibine kavuşur. İşte bu kutlu yolculukta o daima mutludur, huzurludur.

Pek çok kimse bu mücadeleyi yadırgar ve kendilerinin böyle bir yolla görevlendirilmediklerini düşünürler ve bu yolda yürüyen mücahitleri yanlış yolda yürüyorlar diyerek ter ederler.

Bir Müslüman’ın bitti dediği anda, yere düşüp çamura ve toza bulandığı anda, yeniden ümitlenir ve sahibi tarafından elinden tutulur ve ayağa kaldırılır. Bunu yaşadığı için sahibine her dem anda müteşekkir bir şekilde ellerini açar ve duasını ediverir. Bu el açmalarında ve dualarında da; hep şunu düşler.

Bugünden yarına daha güçlü ve kuvvetli bir inançla ve çalışma ile geçecek ve hep kârda olacaktır.

Bu dünya hayatını sonlandırdıktan sonra sahibine döndüğü anda ise bu gayretin sayini gülümseyerek görecektir.

Sahibinin yardım ve inayetinin kedisi ile beraber olduğuna inanıp ta öyle yaşayan bir Müslüman :

1-Kendisi için kurguladığı stres ve kaygıyı azaltır ve hatta tamamen yok eder.

2-Bağışıklık sistemini güçlendirir ve öyle en ufak bir şeyde yıkılıp kalmaz.

3- Dünya hayatında karşılaştığı bazı acı ve kederleri azaltır.

4-Kalp rahatsızlıklarına iyi gelir.

5-Hayat boyunca, anlamlı ilişkiler kurur ve hayatını düzeltir.

6- Sahibine yönelen bir kimse onun yardım ve inayetinin kendine döneceğini bilir ve bu bilinçle kan basıncını da iyi bir şekilde ayarlamış olur.

Yazarın Diğer Yazıları