Mehmet Kaçar

'Nefis'kelimesi hangi anlamları içerir?

Mehmet Kaçar

Nefsim çekti aldım yedim, nefsim çekti ve kendime hâkim olamadım, nefsim çekti istemeye istemeye şer yollara girdim, nefsim çekti bugün çok güzel bir tatlı yedim, nefsim çekti bir hayır işinde çalıştım şeklinde pek çok cümle duyarız. O halde nedir bu nefis? İşte burada bunu biraz irdelemek “Nefis” kelimesi özelde iki anlam taşımaktadır: 

1-Nefis, insandaki istekler, arzular, güdüler, dürtüler ve duygular bütünüdür. Yahut da hayır ve şer davranışlardır. 

Uygun eğitim almamış insanlarda ortaya çıkan kötü huy ve özellikler buradan kaynaklanır.

Uygun bir eğitim almış ve nefsini kontrol etmeyi öğrenmiş bir kimse de gelişen hayır duyguları da buradan kaynaklanır.

2-Nefis, insanın hakikati ve kendisidir.

Gazzalî, bu anlamda nefsin kalp, ruh ve akılla eş anlamlı olduğunu belirtir(İhyâ, III, 3,5).

İnsan nefsi yaratılışı gereği iki ana temel özellik taşır. Bunlar:

a-Nefis, çok dinamik bir yapı arz eder. Aktiftir ve pasifiz mi asla kabul etmez. Bu aktif nefisin özelliği kendi kendini dengeleyici bir sitemdir ve onda zıt eğilimlerin oluşturduğu psikolojik bir gerginlik ortamı ile yaratılmıştır.

Bu gerginlikler, gelgitler, hayır ve şerler insanın dünya hayatındaki olumlu veya olumsuz Kur’an da çeşitli ayet-i kerimeler de nefsin bu özelliğine işaret edilmektedir(mesela bk. Şems 9/7-10; Tin 95/4). b- Nefis, yaratılığı gereği gelişir ve olgunlaşır. Yaratılırken bu güçle birlikte yaratılmıştır.

Nefis ilkel haliyle nefis, içgüdüsel isteklerin baskın olduğu, dolayısı ile ahlâkî ölçülere uyum sağlamakta zorlandığı için kötülüğe yatkın bir tarafı vardır.

Bu özellikteki nefis derecesine nefs-i emmâre denilir (nefis hakkında bk. Nisâ 4/1).

Tasavvuf ilmi ile uğraşan Mutasavvıflar, nefsin mertebelerini ve hallerini şu şekilde açıklamışlardır:

1-Nefs-i emmâre: Şeytana uyarak şehevî (bedensel, biyolojik) isteklerin, makam ve mevki sahibi olma tutkuların karşılanmasını emreden ve kalbi süflî yönlere çeken kuvvet demektir.

2-Nefs-i levvâme: Bayağı eğilim ve arzulara karşı mücadele eden, işlediği günahlardan dolayı üzülüp kendini kınayan, yargılayan ve düzeltmeye çalışan nefis basamağıdır.

3-Nefs-i mülhime: Hayır ve şerri idrak edebilme melekesine sahip olan nefistir.

4-Nefs-i mutmainne: İman nuruyla tam aydınlanmış, kötü sıfatlardan kurtulup yüce ahlâk ile bezenmiş olan nefistir. Bu dereceye ulaşan nefsin sıkıntı ve gerilimleri son bulmuştur. Bu nefis hem Allah ile hem kullarla hem de kendisiyle barışık olduğu için huzur ve tatmin içerisindedir.

5-Nefs-i zekiyye: Nefs-i kirletecek inkâr, cehalet, kötü hisler, yanlış inançlar ve kötü huylardan temizlenmiş; iman, ilim, irfan, iyi hisler, güzel huy ve ilâhi ahlâk gibi takva özellikleriyle terbiye edilmiş nefis demektir.

6-Nefs-i râziye: Kendisi ve başkaları hakkında Allah’ın rızasına tereddütsüz rıza gösterip teslim olan nefsin makamıdır.

7-Nefs-i marziye: Allah ile kul arasında karşılıklı rıza ilişkisinin kurulduğu, kulun Allah’tan, Allah’ın da kuldan razı olduğu makamdır.

8-Nefs-i kâmile: Bireyin ahlâk ve marifette kemale, irşad mevkiine, tebliğ makamına yükseldiği makamdır (Bu konu hakkında daha geniş bir bilgiye sahip olmak isteyenler, Süleyman Uludağ, “Nefis” DİA, XXXII, 526-529; Hayati Hökelekli İFAV Ans.; III, 464-466). 

Yazarın Diğer Yazıları