Mükremin Kızılca

Aklın Yolu Bir Değildir!

Mükremin Kızılca

Akıllar ve fikirler değişiktir. 

Deliye ve aptala da kendilerine göre en mükemmel akıl verilmiştir, değil mi ya?
Akılları pazara çıkarmışlar, sonra da bütün sahiplerini salıvermişler, herkes kendi aklını almış. 

Aklımın ermediği bir konu: 
Adam gene çırpınıyor “çobanla benim oyum nasıl aynı olur” diye.

Aziz Nesin toprağı bol olasıcanın sözü bugün de baş tacıdır: Türk milletinin yüzde yetmişi aptaldır. 

Nasıl baş tacıdır? Seçimlerden önce karşıt görüşlere hep böyle hakaret edildi ve onlar da iyice kemikleşti. Onlara aptal, yobaz, aklı ermez, bilimden uzak, halk yığını, tam şehirleşememiş sürü ve daha ne hakaretler ettiler.

Oysa onların da gözü vardı, onlar da görüyorlardı kimin yobaz ve kimin her yeniliğe karşı olduğunu.

1965 yılında tek başına, iktidar olan Süleyman Demirel iki kıtayı birleştirecek ilk köprüden söz edince çıkmışlardı ortaya ve bu mimari olarak mümkün değil hatta ülkeye zararlıdır, demişlerdi.

Sonra bu hiç değişmedi, aynı ilericiler ikinci, üçüncü ve dördüncü köprülere de aynı şeyi söylediler.

Marmaray’a, boğazın atından yapılan tüp geçitlere, dünyanın en büyük havalimanına, hatta dünyanın en büyük projesi olacak olan Kanal İstanbul’a da aynı tepkiyi gösterdiler. 

Türkiye’nin ilk yerli arabası Togg’a ilk uçak gemisi TCG Anadolu’ya, İlk uçağı Kaan’a ilk helikopteri Atak’a, hür jete, sihalara da burun kıvırdılar. 

Kendileri hiçbir proje üretip yapmadıkları halde en ilerici onlar oldu akılları sıra, ne garip bir dünya değil mi?

Ülkenin her tarafı otoyollarla, YHT raylarıyla donanırken iktidara tabi ki aferin demezler ama bunları kötülemeleri, lüzumsuz addetmeleri ve tu kaka demeleri büyük çoğunluğun tabi ki gücüne gitti.

Aklımın ermediği bir konu da şudur.

Devlete karşı elinde ne varsa onunla mücadeleye girişen bir akım vardı, onlara ait bir gelir kaynağını haklı ya da haksız kapatma kararı verilmişti. Her şey o anda başladı. Oysa o ana kadar dört defa darbe girişiminde darbecilere: alın nemiz varsa sizin olsun demişlerdi. Sonrası malum. 

İslami cemiyet ve cemaatlerin seçimlerden önce ihsas-ı rey yapmalarına şahsen şiddetle karşıyım. Bu ülke yüzde 99’u Müslüman bir ülkedir. Tasavvufta bir söz vardır: “zahirimiz halkla batınımız hakla” denir. Bunu iyi uygulamak lazım.

Ayrıca Müslümanların en çok dikkat etmeleri gereken bir husus da fitneden uzak durmaktır. Bu hususta okuduğumuz akait kitaplarında: “devletin başı salih olmayan işler de yapsa ardında namaz kılınır, fitneden sakınmak için azledilmez, itaat gerekir” yazılıdır. 

İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: “Müşarun bil’benan / parmakla gösterilen olmak müritlerin en büyük belasıdır.” 

Yazarın Diğer Yazıları