Mükremin Kızılca

Asrın Felaketinden Aldığımız Dersler -1

Mükremin Kızılca

Her Musibet Bir Sınavdır!
Kendinizi Kendi Elinizle Tehlikeye Atmayınız!
İmanın ve Küfrün Artıp Eksilmesi
Manevi Psikolojik Destek Nedir?
Her Şey Allah’ın Bilgisi ve Kontrolündedir!  
Altı Şubat 2023 Depreminin Öğrettikleri

Yerin karanlıklarında da hiçbir tane:

“Gaybın anahtarları yalnızca O’nun katındadır. Onları ancak O bilir. Karada ve denizde olanı da bilir. Hiçbir yaprak düşmez ki onu bilmesin. Yerin karanlıklarında da hiçbir tane, hiçbir yaş, hiçbir kuru şey yoktur ki apaçık bir kitapta (Allah’ın bilgisi dâhilinde, Levh-i Mahfuz’da) olmasın.” (Enam 59) 
Büyük sarsıntı ve büyük Sınav:
“İşte burada müminler imtihan edilmiş ve şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmışlardı.” (Ahzab 11) 
Peygamber ve onunla beraber müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar:
“Yoksa siz, sizden öncekilerin başına gelenler, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sandınız? Peygamber ve onunla beraber müminler, “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar darlığa ve zorluğa uğramışlar ve sarsılmışlardı. İyi bilin ki, Allah’ın yardımı pek yakındır.” (Bakara 214) 
Altı Şubat 2023 depremi bir büyük doğal afettir, büyük bir kazadır, her kaza ilahi takdirin zamanı gelince vukuu demektir. Bu kazalara rıza göstermek, sabretmek ve isyan etmemek her kulun birinci görevidir. Bu büyük depremde müminler imtihanı kazanmışlar büyük bir metanetle doğrulmaya, yaraları sarmaya başlamışlardır. 
Bu büyük deprem Allah’ın: 
“Allah yolunda harcayın. Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın. Yaptığınızı güzel yapın; Allah güzel yapanları sever.” (Bakara 195) 
Emrine karşı koyup yaptıklarımızı güzel ve sağlam yapmamamızın bir eseridir. Millet olarak bunun bedelini ödedik ve ödüyoruz. Şimdi önümüze ve ileriye bakma zamanıdır. 
Altı Şubat 2023 depremi Türkiye için bir milattır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır inşallah.
Bundan sonra hiçbir depreme dayanıksız meskene oturma izni verilmeyecek, hiçbir dayanıksız mesken alınıp satılmayacak, kiralanamayacaktır. Hiçbir hükümet imarda af yoluna gidemeyecek hiçbir belediye de sınırları içinde habersiz inşa edilmiş yapıları normalleştiremeyecektir. 
Gerek devlet gerek hükümet ve gerek belediyeler depreme dayanıksız kentlerin ve köylerin dönüşümü için el birliğiyle besmele çekip işe koyulacaklardır. Önümüzdeki Mayıs ayında yapılacak seçimlere damgayı bu husustaki vaatler vuracaktır. 
Değerli okuyucularım, malumunuz olduğu gibi Türkiye tam da bir seçim atmosferine girdiği sırada, bütün “ağız tatlarını” bozan “Asrın Felaketi” olarak adlandırılan ve bir bölgenin 11 ilini harabeye çeviren bir depremle sarsıldı. 
Bütün Türkiye “Tekyürek” olarak maddi ve manevi her şeyleriyle, dünyanın doksan ülkesi de ekipleriyle bölgeye koştu. 
Milenyumun yani 21. yüz yılın beşeri zayiat bakımından üçüncü büyük depreminde bugün itibarıyla 27 Şubat 2023 tarihine kadar geçen üç haftalık zamanda 45 bin ölü, 120 bin yaralı enkazdan çıkarıldı. On binlerce bina deprem sırasında yıkıldı, yüz binlercesi de yıkılacağı günü beklemektedir. 
Henüz ilk çeyreğini bile tamamlamayan yirmi birinci yüz yılın büyük ölümlerle noktalanan, yirmi yıl içinde gerçekleşen diğer depremleri de geriye doğru şunlardır: 
“Japonya Töhoku Depremi - 2011 yılında 9.1 şiddetinde gerçekleşen deprem ve tsunami 22 bin 500 kişinin hayatına mal oldu. 
Haiti Depremi - Güney Amerika- 12 Ocak 2010 tarihinde yaşanan depremde 316 bin kişi öldü.    
Endonezya - 26 Aralık 2004 tarihinde gerçekleşen 9,1 şiddetindeki deprem felaketinde 120 bini Endonezyalı olmak üzere 226 bin kişi hayatını yitirdi.” (Kaynak: onedio.com) 
İmanın ve Küfrün Artıp Eksilmesi
Tahsilimiz sırasında 1970’li yıllarda okuduğumuz akait kitaplarında bir kelam ilmi kuralı geçer: İman artmaz ve eksilmez. 
Yani bir insan İslam dinine iman ettiyse bunun azı çoğu, yarımı bütünü gibi şeyler olmaz. O iman tamdır. 
Ancak bu husustaki itikadi tartışmalar sürer gider, kimizi artar kimisi artmaz demeyi sürdürür. 
Aslında tartışmaya hiç gerek de yoktur çünkü her iki taraf da fikirlerini güçlendiren burhan, delil ve hüccetleri kaynaklarımızda yan ayet hadis gibi naslarda kolaylıkla bulabildiler. 
Peki, iki fikrin de kanıtlarının bulunduğu naslar çelişkili midir? Asla değildir. İman hem artar hem de artmaz. Bu ikisini de destekleyen ayetler vardır. 
Şimdi imanın ve küfrün artabileceğini beyan eden ayetlere bakalım:
 “Bir kısım insanlar, müminlere: «Düşmanlarınız olan insanlar, size karşı asker topladılar; aman sakının onlardan!» dediklerinde bu, onların imanlarını bir kat daha arttırdı ve «Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!» dediler.” (Ali imran 173)
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.” (Enfal 2)
“Herhangi bir sûre indirildiği zaman onlardan bir kısmı der ki: «Bu sizin hanginizin imanını artırdı?» İman edenlere gelince (bu sûre) onların imanlarını artırır ve onlar sevinirler.” (Tevbe 124)
Cumaya devamı : Asrın Felaketinden Aldığımız Dersler -2

Yazarın Diğer Yazıları