Mükremin Kızılca

Depremlerde Suçlu Kim-1

Mükremin Kızılca

Altı Şubat 2023 günü sabaha karşı saat dört on beşte ülkemizin güneydoğusunda on ilimizi kapsayan dokuz saat arayla 7,7 ve 7, 6 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Bu depremlerin ana üssü Kahramanmaraş Elbistan ve Pazarcık ilçeleriydi. 
Bu depremlerden Kahramanmaraş, Malatya, Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Osmaniye illerimizde büyük yıkımlar meydana geldi. 
Aynı deprem komşumuz Suriye’yi de kuzeyden vurdu. Bu deprem bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. BM bütün kurumlarıyla harekete geçti. Dünya ülkelerinin yarısı kurtarma ekipleriyle yardıma geldi.
Dünyanın ve Türkiye’nin büyük ve ünlü deprem uzmanları bu depremi asrın depremi olarak tarif ettiler. Yüzlerce atom bombası gücünde tahribat yaptığını ifade ettiler.
 Depremin hemen ardından TSK, AFAD, UMKE, KIZILAY, AKUT gibi bu konuda uzman ve yetkili kuruluşlar an binlerce ekipleriyle on ilin enkazı başına koştular. 
Türkiye Cumhuriyeti siyasi partileri, bütün belediyeler, tüm vakıflar, dernekler bütün imkânlarını seferber ederek deprem bölgesine koştular. Diyanet işleri, tarikatlar ve cemaatler de binlerce gönüllüsüyle mağdurların yanındaydı. Türkiye’mizin altı bölgesinden depremin olduğu Güneydoğu bölgesine binlerce tır yardım malzemesi taşındı. 
Halkımız bölgeye yardım yağdırdı. Bütün Türkiye’de boş evi olanlar depremzedelere karşılıksız açtı, geçim düzenlerini yeniden kurdular. Bir hafta içinde 400 bin depremzede Anadolu’nun çeşitli yerlerine nakledildi.  
Yurt içinde ve yurt dışında birçok ülkede de nakdi yardım kampanyaları yapıldı. Özellikle Türk işçilerinin bulunduğu ülkelerde olağanüstü katılımla yardımlar toplandı. Eski Osmanlı topraklarından da büyük yardımlar geldi. Yurt içinde de başta resmi arama kurtarma kurumları olmak üzere büyük miktarda nakdi yardım yapıldı. Sanatçıları organize edip bu alanda Ahbap adlı derneği bulunan Haluk Levent’in çalışmaları da büyük beğeni aldı. 
İlk günden ilan edilen OHAL ile beraber çok hızlı ve güvenli bir çalışma yürütüldü. Bütün hükümet ve devlet adamlarımız oradaydı. Muhalefet partilerimiz oradaydı. Herkes elini betonun ve kırık demirlerin altına koydu.
Emniyet birimlerimiz teşebbüs edilen yağma ve hırsızlık olaylarını anında derdest etti. 
Bu yas döneminde yurt dışındaki ve içindeki bazı hıyanet erbabı olayları provoke edip Türkiye’yi küçük düşürmek için yaptıkları bütün hareketler ters tepi. Deprem bölgesinde münferit çalma çırpma ve olumsuz durumları manşete çekip getirim elde etmeye çalışanlar hüsrana uğradı.
Türkiye’de bulunan elliye yakın televizyon ve internet televizyonları depremi 7/24 canlı vererek tarihi bir rekora imza attılar. Bu kanalların muhalif bilinen bazılarının ilk günlerde birlik ve beraberliğe ters yayım ve söylemleri sonraları yerini itidale terk etti. Bütün kanallar mucize kurtarılışları an be an naklen verdiler. 
Bir hafta sonunda bölgeden “artık nakit dışında yardım göndermeyin!” çağrıları gelmeye başladı. Onuncu gün haber kanallarının ortak yayınıyla yardım kampanyası yapıldı, sadece canlı yayında 120 milyar lira para toplandı. Programı her kanalın ünlü sunucuları birer saat arayla sunum yaptılar. 
Ara tatili bir aya çıkarıldı, üniversiteler uzaktan eğitime geçilerek yurtlarını depremzedelere bıraktı. 
Cumhurbaşkanımız bölgedeki bütün vergilerin, alacakların, borçların ertelendiğini, her depremzedeye ilk ebatta onar bin lira nakdi yardım yapılacağını, depremzedelerin yeni evlerinin bir yıl içinde yapılıp teslim edileceği gibi müjdeler verdi. 
Bu depremde Güneydoğu illerindeki hiçbir TOKİ binası ve kaliteli yapı hasar görmedi. Depremlerin kolay binaları yıktığını yeni öğrenmedik. Binlerce yıldır bu bilinen bir gerçektir. Günümüze kadar ulaşan binlerce yıllık yapıların durumuna bakmak bu hususta kâfidir.
Dürüstçe, devletin çıkardığı yasalara uyarak yapı denetimden geçen, deprem yönetmeliklerine uyan ve birinci sınıf malzeme kullanılan evlerin yıkılması imkânsızdır. Bu depremde yine diğerlerinde olduğu gibi çalınan, kalitesiz malzeme kullanan ve çabuk ve çok kazanmak hırsıyla mühendisleri ve mimarları da suça ortak eden – dürüst iş insanlarımızı tenzih ederiz-  yapsastçılar ve müteahhitlerin evleri, siteleri, rezidansları yerle bir oldu.  Japonya’nın bu işi başardığını biliyoruz. Bunu başarmak için her on beş yirmi yılda bir büyük deprem olmasını mı bekleyeceğiz?
Son yüz yılda Türkiye’de üç büyük deprem:
Altı Şubat 2023 Güneydoğu Anadolu Depremi: Suriye ile beraber 11 ilimizi vurdu. Ölüm: 41 bin. Yaralı 120 bin. Etkilenen 13 buçuk milyon. Yıkılan bina 20 bin. Diğer illere taşınan halk 500 bin. Oturulmayacak hasarlı bina: 105 bin. Aranan müteahhit 500. Tutuklanan 130. Yardıma gelen yabancı ülke 88. Kurulan konteynır kent 2000. Kurulan çadır 400 bin. Çadır kentlerde yerleşen bir milyon kişi. Geçen 15 günde hissedilen artçı 6000. Toplanan yurtiçi ve yurtdışı nakdi yardımlar tahminen 13 milyar dolar. TÜRKKONFED: Depremin maddi kaybı 84 milyar dolar. Hasarlı bina bir milyon. 
27 Aralık 1939, 7,9 büyüklüğünde Büyük Erzincan Depremi 33 bin ölüm. 
Gölcük: 17 Ağustos 1999: 17 bin 118 kişinin öldü.

Yazarın Diğer Yazıları