Mükremin Kızılca

Depremlerin Dini Boyutu

Mükremin Kızılca

Dünya deprem dağılımı
Müslümanlara işledikleri günahların cezası dünyada verilmez!
İnsanlar için de devletler için de değişmez bir ecel saati vardır.
Deprem ayetlerinin tamamı kıyamet gününü tasvir eder.
Peygamberimiz (sav) köhne bir duvarın dibinden hemen uzaklaşmıştır. 
Zina ve binanın çoğalması kıyamet alametidir, depremin sebebi değildir.
Depremlerin çoğalması da kıyamet alametidir. 

Depremlerin dini boyutuna geçmeden sathi boyutuna Wikipedi notuyla bir bakalım:
Dünyadaki en yoğun deprem kuşakları şöyledir:
1. Pasifik Deprem Kuşağı: Bu kuşakta yeryüzündeki depremlerin yüzde 81’i gerçekleşir. Bu bölge Şili’den kuzeye doğru Güney Amerika kıyıları, Orta Amerika, Meksika, ABD’nin batı kıyıları ve Alaska’nın güneyinden Aleutian adaları, Japonya, Filipinler, Yeni Gine, Güney Pasifik adaları ve Yeni Zelanda’yı içine alır.
2. Alp-Himalaya Deprem Kuşağı: Bu kuşakta yeryüzündeki depremlerin yüzde 17’si gerçekleşir. Endonezya’dan başlayarak Himalayalar ve Akdeniz üzerinden Atlas Okyanusu’na ulaşır.[1]
3. Atlantik Bölgesi: Bu kuşak ise Atlas Okyanusu sırtı boyunca uzanır. Alp-Himalaya kıvrım kuşağında bulunan Anadolu’nun büyük bir bölümü ikinci derece deprem kuşağında yer alır. Bu durum Anadolu’nun jeolojik gelişimini henüz tamamlamadığını gösterir. 
Görüldüğü gibi Türkiye en az deprem olan üçüncü kuşakta yer alan bir zemindedir. Ve gördük ki depremler dünyanın en büyük tabii afetidir. 
Her deprem olduğunda kulların bunun manevi sebebini araştırmasından daha doğal bir şey olamaz. Bu arada depremin maddi ve bilimsel nedenlerini artık ilkokul üçüncü sınıf öğrencisi bile biliyor. 
Mesele depremin önlenmesinde düğümleniyor ki bu şimdilik asla mümkün gözükmüyor. Belki yakın zamanda önceden haber ve sinyal alabilmek mümkün olabilir. Bu alınan sinyalin de dev binalardaki binlerce insanını boşaltılmasına yetecek kadar uzun olmayacağı söyleniyor. 
Bizim konumuz bu yönü değil, o yönünü değerli bilim adamlarımız her zaman açıklamaya devam ediyorlar. Bizim alanımız başlıkta da yazıldığı dibi depremlerin dini boyutudur.
Diyoruz ki Allah bu belayı musibeti afeti bize niye verdi? Ne suç işledik biz?
Aslında depremlerin kulların suçuyla orantılı olarak verildiği asla doğru değildir. Bunu yukarıdaki maddelerde gördük, en fazla deprem %81 oranıyla batı Amerika ve Japon denizi kıyılarında meydana gelmektedir. Ama bizim öyle kabul ederek kendimize maddi ve manevi çeki düzen vermemiz de çok yerindedir. 
Müslümanlara işledikleri günahların cezası dünyada verilmez!

Şunu belirtelim ki Allah cc, yüce yaratanımız Müminlere ve Müslümanlara dünyada yaptıklarının cezasını dünyadayken vermemeyi taahhüt etmiştir. Geçmiş ümmetleri ise dünyada iken yerine göre denizde boğmuş, yerine göre üstlerine taş yağdırmış yerine göre yerin altını üstüne getirerek helak etmiştir. 
Cenab-ı Hak hazretleri ümmet-i Muhammed (sav) üzerinden o tür ağırlıkları kaldırdığını ve zincirleri kırdığını açıklamaktadır şu ayetiyle:
“Onlar ki, o ümmî peygambere uyarlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılmış bulacakları o peygambere uyup, onun izinden giderler ki, o, onlara iyiyi emreder ve onları kötülüklerden alıkoyar, temiz ve hoş şeyleri kendilerine helâl kılar, murdar ve kötü şeyleri de üzerlerine haram kılar, sırtlarından ağır yükleri indirir, üzerlerindeki bağları ve zincirleri kırar atar, işte o vakit ona iman eden, ona kuvvetle saygı gösteren, ona yardımcı olan ve onun peygamberliği ile birlikte indirilen nuru izleyen kimseler var ya, işte asıl murada eren kurtulmuşlar onlardır.” (Araf 117) 
Bakara suresi son ayeti, âmene’r-Rasülü ile başlayan ayetten sonraki 286. ayette ise Allah’ın asla kaldıramayacağı yükü bu ümmete yüklemeyeceği ifade edilir:

“Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır. (Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevla’mızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.”

Yazarın Diğer Yazıları