Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

ÖZ'E ŞİİRSEL YOLCULUK

Faruk Gökbulut (Kul Kozâkî)

İnsanlar bâzen farkında olmadan kendilerini sabote ederler ve Yaratan'ın eşsiz bir hediyesi olan bu muhteşem hayâtı hebâ ediverirler de bunu neden yaptıkları akıllarının ucundan bile geçmeden bir bakmışlar ki, koca ömür bitivermiş. Hiç sordunuz mu kendinize, bana verilen bu hayâtı neden hebâ ediyorum diye?

Ya da hiç sordunuz mu kendinize; neden ben hep mutsuzluğu, umutsuzluğu, yoksulluğu, , tahammülsüzlük ve sabırsızlığı tercih edip, o yönde seçimler yapıyorum diye?.. Evet soruyorum size, bu minvâlde sorular sordunuz mu kendinize? Haydi, durma cevap ver bana!

Yaratan kendi rûhundan ruh üfledi ve sana eşsiz, muhteşem, paha biçilmez düşüncelerinle yaratma gücü verdi; bu hayâtı ise üzerinde çalış diye bir tezgâh gibi önüne serdi.

Biliyor musun? Bir insanın aklından günlük olarak 60 ilâ 80 bin düşünce geçiyor. Neden en azından yarısını olumlu düşünmüyorsun?

Dil en büyük davetçidir. Bu hayatta hasta olanlar hastalıktan en çok bahsedenlerdir. Ya da yokluktan en çok bahsedenler kıtlık bilincini pekiştirir de: "Neden onda var, bende yok?" diye yakınır dururlar. Bak dinle! Ne geçerse aklından ve neyi düşünürsen o gelir başına. Yaydığın enerjiyi çekersin kendine; bu enerji negatifse olumsuzlukları doldurursun bilinçaltı denen bendine. Sonra da ben demiştim ya da böyle olacağını biliyordum der, marifetmiş gibi övünürsün kendinle. Gel sen beni dinle ve bilinçaltında olumsuz ne varsa çıkar bilinç seviyesine ve son sürat hepsini sil at.

Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurma!.. Yani demem o ki; "Hayatı kaçırma!" Silkelen ve topla kendini... Bu hayâta bir kere geliyorsun, yaşa hayâtı doya doya... Ömür denen bu gemiyi yanaştır en sâkin koya!..

Herkesin olduğu gibi mutluluk senin de hakkın. Sevmek sevilmek, yaptıklarından sonra takdir edilip övülmek, sağlıkla bolluk ve bereket içinde yaşamak...

Sakın küsme hayata! Bütün olumsuzluklara inat gülümse. Düşünsene sermayesi olmadan elde edilen en büyük servettir gülümseme.  Hem ne diyor şânı yüce Nebi: " Tebessüm en büyük sadakadır. " Haydi sen de sadakanı ver ve ihtiyaç sahiplerini mutlu et. Kim bilir belki de en büyük ihtiyaç sahibi sensindir. Geç aynanın karşısına, bakıp kendine sımsıcak gülümse.

Geçmişken aynanın karşısına, bak gözlerine... Öyle derin, öyle büyük, öyle çok bak ki; ulaşsın bu bakışlar zihnindeki mahzene. Ne o, bir çocuk mu ağlıyor yoksa? Haydi uzat ellerini saçlarını okşa. Neresi burası? Yoksa mâzî denen ülke mi? Bu ağlayan da ben miyim? Konuş onunla... Seni seviyorum! de. Seni, ben olduğun için seviyorum. Biliyorum için acıyor, yüreğin kanıyor ve içindeki çocuk hayata küsmüş hüngür hüngür ağlıyor. Lâkin senden başka onun sesini duyan yok. Aç kulaklarını ve iyi dinle. Benim duyduğuma sen de kulak ver: "Korkarak sana uzananı tut, kurtar beni!" diyen sesini dinle. Sana uzanan bu eli tut ve ona onu çok sevdiğini bir daha söyle. Çok ihtiyacı var sana, sevgine ve eşsiz şefkâtine...

Durma! Konuş onunla ve korkmadan  sar sımsıcacık yüreğinle...

"Seninleyim ve artık hep yanındayım!" de. "Biliyorum artık, herşeyin farkındayım. Bugüne kadar seni de kendimi de çok ama çok ihmâl etmişim. Değerimizi bilememişim. Senden, seni bana Veren'den ve kendimden özür diliyorum!" de. Geçmişte seni üzen herkesi bağışla ve affet ki, gönlün huzur bulsun, mutluluğa giden kapın hep açık olsun!..
Unutma! Sen çok değerlisin.

Ve unutma! Her insan gibi sen de biricik, tek ve eşsizsin.

Şimdi derin bir nefes al ve benimle birlikte tekrar et; "Ben çok değerliyim...Ben biricik ve tekim... Ben eşsizim... Ben Yaratan'ın bir mucizesiyim ve mucizenin tâ kendisiyim...

Artık şunu iyi biliyorum ve ona niyet ediyorum: "Bana verilen bu eşsiz hayâtın kalan bölümünü gönlümce, mutlu, mesut, huzurlu, sağlık ve bereket dolu yaşayacağım."

Mutlu olmak, bolluk ve bereket içinde sağlık dolu yaşamak bana doğumla gelen en doğal hakkım ve ben bu hakkı yaşamayı seçiyorum... Şimdiye değin yaşamış olduğum hayatımı derinden etkileyen ve gönül denizimde hüzne yelken açtıran ve beni derde bulaştıran bilinçaltıma kayıtlı bütün sebepleri ve bütün olumsuz düşüncelerimin tamamını sevgiyle uğurluyorum ve bir daha karşılaşmamak üzere iptal ediyorum.

Hayatımın bundan sonra benimle olacak olan bölümünde mutluluğu, huzuru, sadakati, sabrı, tahammülü, zorluklara dayanma gücünü, sevgiyi, sağlığı, bolluk ve bereketi seçiyor ve iliklerime kadar doya doya yaşıyorum. Bana bu duyguları tattıran Rabbim'e sonsuz şükürler olsun.

Şimdi tekrar aynaya bak ve gülümse! Orada artık hayatı seven seni ve içindeki mutlu çocuğu göreceksin...

Hayata kaldığın yerden devam et! Bir kere geldiğin bu hayat yaşamaya değer.

Kendi öz benliğinden değer kattığın, her gün dönüşüm için adım attığın, heybende biriken değerler manzûmesini pazar pazar sattığın, gün dönümünde Güneş gibi battığın, gece olunca Ay gibi karanlığa renk kattığın ve nihâyetinde başını yastığa koyduğunda huzurla yattığın muhteşem bir hayatın olsun!

* Yazımın başlığındaki "ÖZ" kelimesi "Kalp" anlamında kullanılmıştır.

02 Kasım 2022
Saat: 01.51
MERSİN

Yazarın Diğer Yazıları