Kerim Toslak

Bir Belgeselin Düşündürdükleri Ve Merhum Esad Coşan Hocamızın Uyarıları

Kerim Toslak

Siyasetten ve televizyon kanallarında  isminin altında  prof veya gazeteci v.s. yazan, bir birinden çok farklı konular olsa bile hemen hemen aynı kişilerin  sürekli  bir birleriyle didişip durdukları, seviyesiz tartışma programlarını izlemekten gına geldi. O yüzden ben de televizyon izleme tercihimi, belgesel kanallarda ibretlik doğa belgeselleri izleme yönünde kullanıyorum. İşte bu doğa belgeselinden birinde izlediğim bir olayı sizlerle paylaşıp benzer olayların ve durumların sosyal hayatta tezahürü üzerinde duracağım. 
Sözünü ettiğim belgeselde, Amazon ormanlarının içlerinde yaşayan salyangozların beynine yerleşen ve onların beynini istediği şekilde kullanan  bir parazit, neslinin devamı için ilginç bir yol izler. Bu parazit salyangozun beynini ele geçirerek onun kafasındaki dokungaçlarını  bir kuşun yiyebileceği  kurtçuk görünümüne sokuyor, sonrasında da  kuşlardan korkup korunması gereken salyangozun, kuşlara  av olması için, onların görebileceği yerlere gitmesini, kurtçuk şeklinde hareketler yaparak kuşlar tarafından yenilmesini sağlıyor. Parazit bu sayede neslini sürdürebilmek için yenilen salyangozla kuşa geçmiş oluyor. Kuşun mide ve bağırsak yolculuğu sonrasında parazitin binlerce yumurtası dışkı yoluyla tüm ormana yayılıyor. Orman zemininde kuşun dışkısının bulaştığı salyangozlara yerleşen parazitler onlarda tekrar hayat buluyor ve onların beynini kontrol ediyor. Parazitin ve salyangozun yaşam döngüsü böylece sürüp gidiyor.
Daha önceki yazılarımda da ifade etmiştim. Dini ve siyasi topluluklar yani cemaâtler İslam'ı anlayıp, öğrenmenin,  yaşamanın bir yoludur.Tavsiye de edilir. Bütün müslümanları kapsayan İslam kardeşliğinin önüne geçmeyecek, bu kardeşliğe halel  getirmeyecek ve hukukuna saygı gösterecek şekilde, hayırda yarışmak üzere oluşturulan cemaât, siyasi grup ve toplulukların varlığı elbette realitedir ve eşyanın tabiatındandır. Bütün islam aleminde de yaygın oluşumlardır. Ancak ülkemiz ve diğer İslam ülkeleri için emperyalist parazitlerin sızmalarına ve ifsadına açık olan  zayıf noktası bu oluşumlardır.  Özellikle denetimsiz ve arızalı cemaât oluşumlarının beynine, bahsettiğim salyangozun  beynine girip beynini kontrol altına alan parazitler gibi emperyalist parazitler girebiliyor. Ve o cemaâti veya grubu kendi çıkarları doğrultusunda istedikleri gibi  kullanıyorlar. FETÖ olayında bunu hep beraber gördük. 
Kendisi de bir cemaât önderi ve Ankara İlahiyat Fakültesinde benim de hocam olan,  Merhum Mahmut Esad Coşan 90 lı yılların başında emperyalist kafirlerin bu tezgahını görüp ümmeti o dönemde ikaz etmiştir. Belki de bu emperyalist oyunu ifşa etmiş olması, Avusturalya'da trafik kazası görünümlü bir suikastla şehid edilmesinin de nedenidir. Allah gani gani rahmet eylesin. Rahmetli Esat Coşan Hocamızın cemaâtlerin beynine ( beyin takımı olarak da düşünülebilir) girebilecek parazitler konusunda müslümanları uyarılarına beraberce kulak verelim:
“İslam'da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuş olanlar, milyonlarca da olsa tefrikadadır.”
“Bugün maalesef tüm İslâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. Kuş uçurtmazlar, takip ederler... Hem de kendisi takip etmez... Amerika seni John'la takip etmez, Smith'le takip etmez. Adı senin benim gibi olan Müslümanla takip eder; canına okur. O milletin içinden çıkmış hain vasıtasıyla takip eder ve millete en büyük zararı, kendi içinden çıkmış insanlara yaptırır. Parayla satın alır, ajan edinir ve öyle kullanır.”
“Herkese ajan demiyoruz; metot bilmediğinden, ilimden uzak olduğundan emperyalist onu kullanır, fark etmez. Sahte bir takım organizasyonlar var, topluyorlar insanları etraflarında, ondan sonra onları toptan satıyorlar! Götürüyor, olmadık yere bağlıyor... Mü'min feraset gözüyle bunları anlayabilmeli. Hizmet ediyorum diyen insanları, organizasyonları irfan teraziniz ile tartın!”
“Böyle birtakım insanlara, organizasyonlara körü körüne bağlanmayın! Her birinize istiklâl tavsiye ediyorum. Hür olun, hizmeti kendiniz tespit edin, yapmaya çalışın!”
“Emperyalistlerin türlü oyunları var. İslâm, bir kimsenin hizmetiyle yürüyecek hâle gelirse, o kimseyi yok ederler, öldürürler, satın alırlar, tehdit ederler. Ne yapmak lâzım? Hizmeti yaygınlaştırmak lâzım, herkesin lider olması lâzım. "Tek lider, vazgeçilmez insan..." diye bir şey olmaz. Bakın, Filistinli çocuklarla niye başa çıkamıyorlar? Hepsi lider.”
“Bir lidere, tek hocaya, tek ekibe bağladığı bir yığın insanı, böyle üzüm salkımını sapından tutar gibi, istediği yere götürüyor!”
“Onun için, teşkilât kurdurtuyorlar; teşkilâtın başına kendi adamlarını --hain bir kimseyi-- koyuyorlar. Öteki insanların hepsini, üzüm salkımı gibi oraya buraya götürüyorlar.”
“Müsaadeli, ağabeyli, bilmem neyli hizmet olmaz... Tâbî olmayın kimseye! Bana da tabi olmayın! Bana tabi olursanız, beni sıkıştırırlar. Ondan sonra, "Sen bu adamlarına şöyle yap!" derler. İslâm'a, Allah'ın emrine tabi olun! Allah'ın dinine hizmet edin! Tek başınıza olsanız da, hakla beraber olun! O zaman İslâm kalkınır; başka türlü kalkınamaz! "Aa, efendim, dirlik, düzenlik, birlik, beraberlik, organizasyon bozulmasın" diyorlar.
“Her biriniz İslâm için, kendinizin dünyada kalmış tek adam olduğunuzu düşünün. Ama senin gibi aynı hedefe yürüyen başka insanlar varsa; onlarla da işbirliği yap! Yapmıyorsa, silkele at be! Sen onu sırtında taşımak zorunda mısın? Beni sırtında taşımak zorunda mısın? Kimse kimseye hürriyetini vermesin! Hürriyet aziz şeydir. İnsan, ancak Allah'a kul olur.
"Allahım! Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz."
Selçuklu/ Konya

Yazarın Diğer Yazıları