Kerim Toslak

İmanda İhlasa Örnek Bir Hikaye

Kerim Toslak

Aslında Bayram haftasında yazacaktım Mehmet Amca'nın bu almanya hatırasını. Nasip bu güne imiş. İbretlik bir hikâye olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.

Mehmet Amca,  uzun yıllar ortak sohbet ortamlarında bulunduğumuz, güzel insanlardan birisiydi. Şimdi doksanlı yaşlarında yatağa bağlı. Rabbim şifalar versin . İslami konularda hassas, imanı kavi, işlerinde rıza-i ilahiyi ön planda tutan, fedakâr birisidir. Almanya'ya ilk gidenlerdedir. Bir süre orada çalıştıktan sora yurada dönüp kendi işini kurmuş. Sohbetlerimiziden birisinde beni oldukça etkileyen bir hatırasını anlatmıştı. Ben de sizlere naklediyorum:

"Beş altı arkadaş aynı inşaat firmasında çalışıyor, aynı yerde kalıyoruz. Ramazan bayramı yaklaşıyor. Bayramın birinci günü için işverenden izin istedik. Bizim bayramımız olduğu için o gün bize izin verin dedik. Ancak izin talebimize arife güne kadar cevap vermediler. Arife gün izin talebimize olumsuz cevap verildi. Cevap olumsuz gelince moralimiz çok bozuldu. Canımız sıkıldı. Kaldığımız yerde arkadaşlarla hep beraber bayram günü hiç birimiz işe gitmemek üzere karar aldık. Hep beraber kaldığımız yere en yakındaki Türklerin camiine bayram namazına gidecektik. Bayram sabahı olunca arkadaşlar işveren işten çıkarır korkusuyla akşamki karardan caydılar. Tek başıma kalmıştım. Onlar işe ben camiye gittim. O gün işe gitmedim. Ertesi gün işe gidince işveren beni çağırdı. Niçin işe gelmediğimi sordu. Ben de tercüman aracılığıyla bayram olduğunu bayramın benim için inancımın gereği önemli olduğunun söyledim. Bunun üzerine bana Türk sefaretine yazı yazarak Türkiye'nin  resmi bayram tatillerini sorduklarını söylediler ve gelen cevabi yazıyı önüme koydular. Baktım ki sadece resmi bayram tatilleri yazılmış dini bayramlara yer verilmemiş. Bunu üzerine dini bayram olduğun ve bütün müslümanların iki dini bayramı olduğunu söyleyerek  durumu izah ettim.  Tekrar soracaklarını söyleyerek işe devam etmemi ancak olmusuz cevap gelirse işime son vereceklerini söylediler. Aradan bir kaç gün geçince işveren beni tekrar odasına cağırdı. Söylediklerimi doğrulayan cevap nihayet sefaretten gelmişti. Benim maaşımdan kesinti yapmadıkları gibi daha sonraki bütün bayramlarda ben hep izinli sayıldım ve ücret kesintisi yapmadılar. Diğer arkadaşları seküler olarak  kabul ettiler. Onlara izin verilmedi."

Mehmet Amca inancındaki samimiyetinin, ihlasının, azim ve kararlılığının sonucunu ödül olarak daha bu dünyada almış. Evet ibretlik bir hikâye. Ben Saff Suresini her ne zaman okusam Mehmet Amca'nın anlattığı bu hikayesini hatırlarım.
"Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır. Bilin ki Allah kendi yolunda sağlam örülmüş bir duvar gibi kenetlenmiş saflar halinde çarpışanları sever." (Saff S. 2-4. Ayetler) " ...iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.  (Ail İmran S.159. Ayet) 

Selçuklu/ Konya
 

Yazarın Diğer Yazıları