İtlaf önceliği 

Sahipsiz sokak köpekleri birkaç yıldır ülke gündemini meşgul etmektedir. Hatta bazı anket şirketleri yaptıkları anketlerde iktidar partisinin son seçimlerde %2,5 oy kaybına sebep olduğu iddiasındadırlar. 

Maalesef ülkemizdeki sokak köpekleri de rahat durmadılar(!)Seçim arifesinde ve hatta seçimden sonra sağda solda çoluk çocuk genç yaşlı demeden saldırıya geçtiler. Sanki bir yerlerden Emir almışçasına iktidar aleyhine, muhalefetle lehine icray-ı faaliyte geçtiler (!) Hal böyle olunca iktidar partisi de hemen konuyu ülke gündemine taşıyarak,  yasal bir düzenleme hazırlığına başladı. Muhalefet de köpek severler ile omuz omuza verip, karşı cephede yer alarak iktidarın insancıl ya da gayrı insancıl yapacağı her düzenlemeye karşı çıkmak üzere azmü cezmü kast etmişler. Amaçları üzüm yemekten,  soruna çözüm üretmekten çok, iktidarı köşeye sıkıştırmak. İfade etmek gerekir ki, iktidar için iki ucu pis bir değnek. İçinden çıkılması oldukça zor. İktidar partisinin ileri gelenlerinin ağzından hafazanallah "itlaf" kelimesi falan bir çıksa iktidarı linç etmeye hazırlar.

Bütün bunlar olurken hemen ülkemizin güneyinde, iki ayaklı Siyonist İsrail itleri sokak köpeklerini değil, bebekleri çocukları kadınları yaşlıları bombalarla yakarak katlediyor. Siyonist itlerin, sosyal medyadaki yandaşları, bombalarla yakılan Gazzeli çocukları kızarmış piliçlere benzeterek, zevkle çığlık atıp, salyaların akıtırken, muhalefet cenahında köpek meselesi kadar gündem olmuyor. O tarafın siyasileri ve medyasının birincil meselesi, tv tartışmalarının birinci konusu, sahipsiz sokak köpeklerine dokunulmamasıdır. Nasıl olacaksa, dört milyon köpeğin barınaklara konulup beslenmesi. Dört milyon köpeğin canı can da onları beslemek için hayatlarından edilen besin zincirinin bir alt gurubunda olanların canı can değil mi? Onlar için kedi, köpeğin canının yanında Filistinli, Gazzelli kadının, yaşlının, bebeğin, çocuğun canının ne önemi var. Hatta barınaklarda bakılacak köpeklere harcanacak milyarların da, yeterli gıda alamayan insanların sofrasından kesilecek olması da dert değil. Aman yeter ki köpekler aç kalmasın. 

Elbette durduk yere kimsenin "köpekler öldürürsün, itlaf edilsin" falan dediği yok. (Diyecek olanı da "köpek dostları" linç etmek üzere hazır kıta beklerler zaten.) Ancak insanlara saldıran, parcalayan,  zarar veren köpekleri de kimse evine, koynuna alıp yatacak değil. Gerekirse uyutma veya itlaf da bir çözümdür. Ancak itlaf konusunda köpekler öncelikli olmamalı. 

İtlaf edilecekse ilk sırada Netanyahu, onun savaş kabinesi, genel kurmay başkanı, ABD Başkanı, hatta esip gürleyen öteki başkan adayı, Siyonist İsrail destekçisi yöneticileri, keza Avrupa’daki ortakları sıraya konulmalı. Çünkü onların insanlığa verdikleri zarar, ortaya koydukları vahşet daha korkunç ve daha acımasız. Köpekler onların yanında masum kalır.

Selçuklu/Konya