
Keşmir Ya Da Uzun Bacaklı İngiliz Sorunu!
Kerim Toslak
Rahmetli olan bir meslektaşımdan dinlediğim bir hikâyedir. Nerede bir emperyalist tezgahla Müslümanların başın bir iş gelse, hep bu hikâye aklıma gelir. Hikâye şu:
"Keyfi yerinde olan Şeytanın yolu bir köye düşer. Bir ağaca yaslanıp, buzağısını kazığa bağladığı ineğini sağan, genç bir kadını izlemeye koyulur.
Şeytan bu ya, kadını biraz izledikten sonra yerinden kalkıp, kazığa bağlı buzağının ipini gevşetmiş. Buzağı annesinin sütünün kovaya sağılmasını izlemeye daha fazla dayanamayıp, sabırsızlıkla debelenip zorlayınca bağı çözmüş. Koşarak annesini emmeye giden buzağı süt kovasını devirmiş.
Sağdığı süt dökülünce, genç kadın öfkeyle yerden kaptığı odunu buzağıya vurmuş. Buzağı yere yığılmış. Yavrusuna saldırılan inek, annelik içgüdüsüyle kadını boynuzlayarak yere fırlatıp, öldürmüş. Gürültüye gelen kadının kayınbabası, ineğin gelinini öldürdüğünü görünce, ineği tüfekle vurup öldürmüş.
Silah sesini duyan kadının kocası , karısını yerde cansız yatar, babasını da eli tüfekli görünce, çekip silahını babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam , bu kadar acıya dayanamayıp intihar etmiş.
Bütün bu olayları bir kenardan izleyen Şeytan; "şimdi bütün bu olanların sorumluluğunu da bana yüklerler. Ben, Buzağının İpini gevşetmekten başka, Ne yaptım ki" demiş.
Hindistanla Pakistan arasında başlayan savaş yukarıdaki hikayeyi hatırlattı bana. İngiliz emperyalizminin ya da genel anlamda emperyalistlerin dünya coğrafyasında kurdukları sömürge düzenlerinin bir sonucu olarak, güya terk ettikleri her bölgede kurdurdukları devletleri istedikleri zaman birbirine kırdıracakları bir sorunlu sınır bölgesi bırakmışlardır. Canları istediği zaman orada bir kıvılcım çıkartırlar ve o devletleri birbirlerine kıldırırlar. Hem silah satarlar. Hem de kan kaybettirerek güçlenmelerini önlerler. Bu durumda olanların çoğu da İslam coğrafyasındadır. Aynen şeytanın buzağının bağını gevşettiği gibi. Sonrasında da kenara çekilirler, sureti haktan görünürler, bizimle ilgisi yok derler.
Hindistan'la Pakistan arasındaki Keşmir sorunu öyle bir sorun. İngilizler sömürge yönetimini devrederken çoğunluğu Müslüman olan Keşmir'de halkın referandumla kendi tercihini Pakistan'dan yana kullanmasına izin vermemiştir. Üstelik Pakistan'ın hayat kaynağı olan su kaynakları da o bölgededir. Müslüman çoğunluğun yaşadığı Keşmir'i Hindistan'a bağlayıp, 1947'den beri iki ülkeyi gerektiğinde savaştırarak birçok Müslümanın ölümüne yol açmak -sömürge döneminde de binlerce Müslümanın katliamından bilfiil sorumludur- tipik bir İngiliz şeytanlığıdır.
Bizim başımıza doladıkları Kıbrıs sorunu gibi. Ya da insanlığın başına bela ettikleri Siyonist İsrail gibi. Kızlıderililer boşuna dememiş: “Bir nehirde iki balık kavga ediyorsa, oradan az önce uzun bacaklı bir İngiliz geçmiştir."
Emperyalist anlayışın bir birinden farkı yoktur. Avrupa, ABD, Rusya, Yeni Aktör Çin bu konuda bir birinden geri kalmaz. Hep aynı yöntemi kullanırlar. Aslında bu belaya düçar olan ülkeler bu şeytani tezgahı görseler de yapacakları pek bir şey yoktur. Herkes kendi açısından haklıdır.
SELÇUKLU/ KONYA