Kerim Toslak

Kurnazlık mı strateji mi?

Kerim Toslak

Kurnazlık her ne kadar tilkiye yakıştırılmış bir sıfat olsa da zavallı hayvanın bunda bir vebali yoktur. hayvancağız her hayvan gibi rızkının peşinde fıtratının gereğini yerine getirmektedir. Tilkiye "kurnazlık" kargaya "alıklık" Fransız yazar La Fontaine'in iftirasıdır (!) Her ikisi de insana özgü sıfatlardır.  
Kurnazlık iyi midir kötü müdür bilmiyorum. Kimine göre iyidir, kimine göre kötüdür. Bana sorsalar iyi bir şey midir diye, değil derim. Çünkü benim kurnazlıktan anladığım bir çıkar ve menfaati elde etmek ya da ortaya çıkan bir fırsatı kendi lehine çevirmek için ahlaki ve meşru olmayan yol ve yöntemler dahil   (yalan, dolan, iftira, dedikodu) her yola başvurarak hedefine ulaşmaktır. Yani gayeye giden her yolu meşru gören bir anlayışa sahip olmaktır. 
Bazıları için kurnazlık iyi bir şeydir. Sonuç alıcıdır. Hedefe ulaştırır. İstenileni elde edebilen insanlar, bir de yakın çevresindekileri, elde ettiklerinden faydalandırırlarsa, kurnaz insanlar sevilir. Haliyle kurnazlık da övünülecek ve övülecek bir haslet olarak görülebilir.
Ben arkadaşlarımın kurnaz olmalarını istemem. Kurnaz insanlarla yol yürümem. Çünkü kurnazlık hasletlerini benimle ilişkilerinde de kullanabilirler. "Armudun sapı üzümün çöpü deyip" kusursuz dost arayan da değilim. En azından "kafasının arkasında kırk tilki dolaşan" tiplere mesafe koymaya çalışrım. Ya da tilkilerden haberdar olduğumu hissettirip öyle yol yürürüm. Buna rağmen bazen kurnazların operasyonlarına maruz kalıp sineye çekmişliğimiz de vardır. 
Bu konuyu yazmama sebep, yakın zamanda böyle bir şey yaşamışlığım falan değil. Sosyal medyada çokça paylaşılan bir slogan var. Geçen gün bir arkadaşım da paylaşmış. " Hasbi olanlarla yola gitmeli, hesabi olanlardan uzak durmalı" diye. Ben buradaki "hesabi" kelimesiyle "kurnaz" olanların kast edildiğini düşündüm. Ve maalesef  "hasbi" diye bilip yola çıktıklarımızı da şeytan rahat bırakmıyor çoğu zaman. Bir de bakmışız yolun sonuna doğru "hasbi" kimse kalmıyor herkes "hesabi" oluveriyor.
Gerçi günümüzde siyaset ve iş dünyasında "kurnazlık " kelimesi yerine daha masum bir kelime olan "stratejik düşünme" kullanılıyor. Belki de kapitalist sistemin gereğidir.  Sistemin ahlâk anlayışında meşruiyet ya da helal- haram kavramlarına yer olmadığı düşünülünce bu kavramlar pek alâ aynı işlevi görüyor denebilir. Böylece  "strateji" kavramı kullanılarak "kurnazlık" kelimesinin kötü çağrışımları da bertaraf edilmiş olabilir.
Uluslar arası ilişkilerde ve savaş durumlarında da zaten stratejiye ihtiyaç var. Stratejik düşünce ve akıl olmadan başarı olmaz.  Bu konuda Peygamberimizin (sav) sahih hadis kayaklarında rivayet edilen "Harp hiledir" hadisi bu hususa cevaz veriyor. Veriyor vermesine de burada "hile" sözcüğüyle kast edilen husus savaşta her türlü yalan, iftira dahil gayri ahlaki tutum değildir.  Burada kastedilen asker sayısını çok göstermek, saldırı yapılacak yer hususunda düşmanı aldatmak, silâh miktarını çok göstermek,  saldırıya geçeceği zaman konusunda yanlış bilgi yaymak ve benzeri davranışlardır. Bunlar savaş stratejisi sayılır ve câiz görülür.
Başta dediğimiz gibi, ben şahsen öyle düşünmesem de kurnazlık bazıları için iyi bir haslet olarak görülebilir. Onlar hayatın  her alanında "stratejik düşünüp",  gayeye giden  her yolu, hedeflerine ulaşmak için gerekli görebilir. Tabi ki nihai hedefe (Cennete) götürür mü? Bilmiyorum....
Selçuklu/Konya

Yazarın Diğer Yazıları