
Malum Dergi Ve Karikatür Kışkırtması!
Kerim Toslak
1995 Seçimleri ya da 1999 seçimleri olabilir. İlçe meydanında, seçim propagandalarının yapıldığı son gün, seçime girecek siyasi partiler çekilen kura sırasına göre miting yapıyorlar. Her parti için ayrılan sürede hatipleri çıkıp konuşmalarını yapıyor. Süresi biten parti alanı boşaltıyor. Sırası gelen diğer partililer alanı dolduruyor. Diğer partililer ya da sessiz çoğunluk alanın etrafında manzarayı izlemekte, hangi partinin mitinginin kalabalıklığı üzerine hararetli tartışmalar yapılmakta. Sıra kendisine gelen bir siyasi partinin hatibi coştu ve kendilerinden sonra alana gelecek siyasi partiyi kastederek, meydandaki kalabalığa seslendi.
-"Kıymetli vatandaşlar şu etrafta bekleşen "kara sakallı yobazların" partisine sakın ha oy vermeyin!"
Ortalık buz gibi oldu. O zatın partisinin kalabalıklarından bile homurdananlar oldu.
Biraz sonra o kast edilen partinin, yani "kara sakallı yobazların" partisinin mitingi başladı(! ) Kürsüde ateşli bir hatip (emekli bir din görevlisi) mikrofon başındaydı. Aşağıdaki kalabalığı selamladıktan sonra:
-" Aziz Milletim, Kıymetli Vatandaşlarııım! Az önceki parti adına konuşan kişi, bizi kast ederek, hakaret içeren sözler sarfetti. Ona cevap vermeyeceğim. Onun seviyesine inmeyeceğim. Bir köpek benim paçamı ısırdığıda ben de dönüp köpeğin bacağından ısıracak değilim. Neticede biz insanız. Hoşt der yolumuza devam ederiz." Dedi ve konuşmasına devam etti.
Adını anmaya gerek duymadığım malum dergide, ucuz yoldan tanınır olma heveslisi birileri, karikatür diye bir şeyler karalamış. Belli ki sanatçı adı altında işi gücü lağım çukurunda tezek yuvarlamak. Arının görevi çiçeklerde dolaşıp bal yapmak. Kara böcünün görevi de tezek yuvarlamak. Herkesin ve her şeyin bir görevi var. "Oluklar çift birinin görevi nur akıtmak. Diğerinin görevi kir akıtmak. " Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın,/ Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın. (N.F.Kısakürek.) Böylesi tipler de gerekli uyanık olmak için.
Belli ki malum derginin amacı bu toplumun değerlerine ve kutsallarına hakaret edip aklınca aşağılamak. Beslendiği yere karşı hizmette kusur etmeden provokatörlük görevini yerine getirmektir.
Velveleye verip ortalığı bir birine katmak yerine, yukarıda bahsettiğim hocanın lisanıyla " Hoşt, hoşt!" deyip yolumuza devam edeceğiz. Meydanlara inip, kitlelerin arasına sızacak profesyonel provokatörlerin meydana getirecekleri olaylara alet olmamak gerekir. Malum derginin ve adamlarının görevi de amacı da hayali de bu.
Bu ülkenin insanları bunu ilk defa yaşamıyor. Şerbetlenmiş olmamız gerekiyor. "Müslüman bir delikten elini iki defa yılana ısırtmaz" hadisi bize kılavuzdur. Biz bu tuzağı / tezgahı "Gezi Parkı" olaylarından, "6-7 Ekim Kobani " kalkışmasından, "Sivas Madımak Olaylarından", 12 Eylül 1980 İhtilali öncesi, Maraş'tan, Malatya'dan, Çorum'dan tanıyoruz. Ya da tanıyor olmamız gerekiyor.
Aman dikkat diyorum. Tezgaha gelmemek gerekir.
Mersin/Anamur