Ortadoğu Niçin Kanıyor
Kerim Toslak
Geçenlerdeki bir yazımda belirtmiştim. ABD Ortadoğu'da terör örgütleri vasıtasıyla iş görür. İhtiyaç duyduğu terör örgütünü de kendisi kurar. Çünkü bölge terör örgütü kurmaya uygun bir coğrafyadır. Kurduğu terör örgütlerini kontrol altında tutmak için üsler kurar, asker gönderir. Bir ülkeyi işgal eder ya da başka bir terör örgütü daha kurar, taşeron olarak kullanır, çatıştırır. Bu şekilde ülkelerini kontrol etmek için kurduğu terör örgütünü bahane ederek bölgeye çöker.
Nitekim senelerdir bölgede ülkemize karşı terör faaliyetlerinde bulunan PKK, ABD tarafından kurdurulmuş, beslenmiş, vahşi bir terör örgütüdür. Beyin takımı halen ABD kontrolünde ve ABD desteğiyle yaşatılmaya devam ediyor. Bu örgüt alfabedeki farklı harfleri kullanarak YPG, PJK, gibi değişik isimlerle farklı ülkelerde faaliyet gösterseler de hepsinin ipi aynı merkezin elindedir. İpini elinde tutanlar tarafından kullanılır. Nitekim geçtiğimiz hafta 12 askerimizi şehit eden bu taşeron örgütlerdir. Bunlara silah verip bunları kullanan ABD, ABD'nin dümen suyunda giden bazı Avrupa ülkeleri ve bölgedeki uzantısı Siyonist İsrail'dir.
Aynı merkezlerin ürettikleri ve bölgeyi terbiye etmekte kullandıkları başka bir terör örgütü de İŞİD ya da DAİŞ tir. Tasmasını elinde tutanlar bu örgüt vasıtasıyla, ülkemizde ve bölge ülkelerinde, insanı, insanlığından utandıracak, vahşete, katliam ve kıyımlara imza atmışlardır. Son örneği de dört yıl önce ABD'nin taşoren kullanmadan öldürdüğü, İran'nın Devrim muhafızları komutanı Kasım Süleymani'nin mezarı başında, yüzden fazla insanın öldürülmesi ve yüzlerce insanın yaralanmasına neden olan patlamaların sorumluluğunu üstlendiler.
Olaydan bir kaç gün önce, İsrail HAMAS liderlerinden bazılarına Lübnan'da suikast düzenleyip şehit etti. Aynı şekilde 25 Aralık 2023 de İran'ın Suriye’deki komutanlarından Kasım Süleymani'nin arkadaşı Razi Musevi’i de İsrail'in Şam yakınlarında düzenlediği füze saldırısında öldü.
Olayın bir başka tarafı da aynı Kasım Süleymani ve arkadaşı Razi Musavi başta Suriye olmak üzere bölgede binlerce sünni müslümanın öldürülmesinden sorumlu. Belli ki bölgede ABD ve İsrail ittifakı, öncelikle sünni-şii grupları ya da etnik grupları kışkırtıp çatıştırarak bölgenin demografik yapısını bozup, insansızlaştırıp İsraile alan açıyorlar.
Öldüremediklerinin de Türkiye ve Avrupa ülkelerine iltica etmelerinin önünü açıp Türkiye ve Avrupa ülkelerini mülteci sopasıyla terbiye ediyorlar.
Devrim ihracı hevesine kapılan İran'ın fanatik şii yöneticileri bilerek ya da bilmeyerek Siyonist ABD-İsrail planının ekmeğine yağ sürüyor. Bilmeyerek olsa hamakat der geçersin. Geçenlerde ABD Eski Başkanı D. Trump, Kasım Süleymani'nin öldürülmesinden sonraki süreçteki İranlı yöneticilerle oynadıkları danışıklı dövüş oyununu ifşa edince, birinci seçenek daha fazla akla getiriliyor. Keza Gazze'de bir tarafta HAMAS'a sürekli gaz verip, sanki HAMAS'ın arkasındaki gizli güçmüş gibi racon kesip, destek oluyor-'muş gibi' yapması, Lübnan'da kendisine bağlı Hizbullah'ı kenarda tutması, düşündürücü.
Her birinin bir hesabı var. Siyonistler Arz-ı Mevud' da Büyük İsrail'i gerçekleştirmek istiyorlar. Neocon'lar Armegedon'u gerçekleştirip Hz İsa'yı (as ) gökten indirmenin hayalinde. Şiiler de Mehdi'nin geleceği ortamın oluşması hayalinde. Bu saçma inançlar yüzünden bölge kan gölü.
Selçuklu/ Konya
