Piyangocu Başkan Hutbeden Rahatsız Olmuş

Geçtiğimiz hafta Diyanetin hazırlayıp camilerde okuttuğu cuma hutbesindeki aşağıdaki ifadeler, Ankara Şans Oyunları ve Milli Piyango Bayileri Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Poyraz'ı rahatsız etmiş.

".... Yüce dinimiz İslam, bütün kötülüklerin anası olan alkolü, ocakları söndüren, cinayetlerin işlenmesine sebep olan kumarı haram kılmıştır. Kumarın farklı bir çeşidi olan piyango, toto, loto ve bütün şans oyunları da dinimizce haramdır, günahtır. ...”

Basından öğrendiğimize göre Başkan Hüseyin Poyraz hutbeden rahatsızlığını ifade etmek için aşağıdaki açıklamayı yapmış.

"Yeni bir yıla iyi temennilerle huzur ve barış içerisinde, ülkemizin, insanımızın mutlu olması temennisiyle o geceyi eşiyle, dostuyla bir arada geçirmenin ve bir arada eğlenmenin bize göre bir sakıncasının olmadığını, biz sektörel olarak temsil ettiğimiz iddia, ganyan, sayısal ve milli piyango bayilerinin bu tür açıklamalardan zarar gördüğünü düşünmekteyiz. Bundan kaçınmak gerekiyor. Esas günah olan, milletin kul hakkını yiyen günah işler" 

Ankara Şans Oyunları ve Milli Piyango Bayileri Esnaf Odası Başkanının yukarıdaki açıklamasından anladığımıza göre Diyanetin cuma hutbesini beğenmemiş. Demek istiyor ki piyango bileti almak niye günah olsun. Bu şekilde hutbeler okumayın, okutmayın, bizim ekmeğimizle oynuyorsunuz. Yarın içki satışı yapan esnafların oda başkanının da Diyanetin 'içkinin haramlığı konusunda' camilerde okutacağı hutbe veya verdireceği vaazlardan rahatsızlık duyup  "İçki niye günah olsun, bizim ekmeğimizle oynamayın" açıklaması yapabilir. Yukardaki örnekten yola çıkarak Manukyan yaşasaydı benzer bir çıkış ondan da gelebilirdi. Neticede ekmek paramıza engel oluyorsunuz diyerek dinen haram sayılan ancak yasal yoldan para kazanan herkes benzer açıklamalara girişebilir. Netice itibarıyla adamlar vergisini vererek İslam’a göre haram olsa da yasal yoldan para kazanıyor.

Ancak Hüseyin Poyraz'ın yukarıda verdiğim açıklamasının rahatsız edici tarafı açık açık söyleyemese de dinin haram saydığı kumarı "ne sakıncası var diyerek" helal gösterme çabasıdır.  Yaptıkları işin yasal olduğunu savunabilir. Zaten kimse de yasa dışı demez, diyemez de. Yasal olanı veya olmayanı laik bir sistemde belirleyecek olan devletin yasalarıdır. Ancak bir şeyin helal veya haram olduğunu belirleyecek olan Allah'ın kitabı ve Peygamberin sünnetidir. Bunları da Müslümanlara açıklayıp duyuracak olan başta Diyanet İşleri Başkanlığı, din alimleri, müftüler vaizler, imamlardır. Önüne gelen bu konularda ahkâm kesip açıklama yapamaz. Falancanın filancanın kazancı azalacak diye camilerde kumarın içkinin haram olduğu ile ilgili hutbe okunup vaaz verilemeyecekse vay memleketin haline.

Beyefendi kumarın dinen haram olduğuyla ilgili hutbeden rahatsız oluyorlarmış. Diyanetin, imamların, müftülerin, vaizlerin bu tür açıklamalar yapmamaları gerekiyormuş.

Başkaca istekleriniz varsa onları da söyleseydiniz bari.  Ya da isteklerinizi yazılı hale getirerek Diyanet İşleri Başkanlığına bildirseydiniz. Camilerde müftüler, vaizler, imamlar hangi konularda konuşmalı, hangi konularda konuşmamalı yazılı olarak bildirin ki size zarar verecek, sizi rahatsız edecek bir hadsizlik yapmasınlar(!)

Bir de Bey Efendi "esas günah milletin kul hakkını yiyen günah işler" diyerek piyango ve benzeri işlerin değil, esas günahı kul hakkı yiyenlerin işlediğini" ifadeyle bir yerleri ima ve işaret ediyor.  Kimi ima ettiğini de her halde muhatapları anlıyordur. Hak ettiği cevabı da vermesi gerekenler onlardır.

Kendi mahallesinde salyangoz satmasına diyecek söz olmaz. Ama iş Müslüman mahallesine ve camilere kadar uzanınca, höst demek icap ediyor.

Kumar oynatan adamın, kumarın dini açıdan durumuyla ilgili "ne sakıncası var" diyerek ahkâm kesmesi, insana Ziya Paşanın meşhur beyitini hatırlatıyor.

"Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar,

Katır mühürdar oldu, eşek defterdar!”

Selçuklu/Konya