Seçim Sonuçlarına Dair Bir Kaç Söz
Kerim Toslak
Hayırlısıyla bir seçim daha geride kaldı. Az çok siyasete ilgi duyan herkesin seçim sonuçlarıyla ilgili kendine göre bir değerlendirmesi var. Siyasetle ilgisi dört beş seneye bir sandığa gidip oy vermekten ibaret olan, hatta bazen ona bile gerek duymayan apolitik diyebileceğimiz insanlar için sonuçların çok bir önemi yoktur.
Avrupa'da apolitik insan sayısı daha fazla olduğu için bize göre katılım bir hayli düşüktür ve seçimin arkasından kalıcı ve uzun süreli tartışmalar, küslükler olmaz. Avrupa'ya göre bizim toplumda apolitik insan sayısı daha az. O yüzde seçimlere katılım oranı yüksektir. Bu seçimlere % 78’lik katılım diğer seçimlere göre bir hayli düşük olsa da Avrupa’yla kıyaslandığında bir hayli yüksektir. Yani bizim toplum Avrupa'ya göre daha politiktir. Seçimler geçip gitse de tartışmaları uzun süre devam eder. Hatta bazen kalıcı tartışma ve küskünlüklere de neden olur. Özellikle köylerde muhtar seçimleri çok çetin ve tartışmalı geçer çoğu zaman.
Seçim sonuçlarıyla ilgili gerek iktidar gerek muhalefet cenahında, kazananıyla kaybedeniyle her siyasi parti ve siyasi kişilik kendi değerlendirmesini yapacaktır. Biz ne desek boş. Hariçten gazel okumak olur. Elbette bizim gördüklerimizi onlar da görmüş olmalılar. Ben burada seçimi kaybedenlerin kaybetmelerinin nedenleriyle ilgili yüz madde sıralasam ne işe yarayacak. "Araba devrilince yol gösteren çok olur " deyiminde ifade edilenler arasına katılmaya gerek yok.
Seçimin kazananları da niye kazandıklarının, nasıl kazandıklarının analizini iyi yapmalı. Bu kazanmanın kerametini kendilerinde görürler de doğru tespitler yapamazlarsa, bir sonraki seçimin kaybedenleri olmaları mukadderdir. Şunu unutmamalılar ki; bu seçimi kazandıran kendi yetenek ve cevvaliyetleri değil, onca imkân ve iktidar gücüne rağmen, kaybedenlerin kaybetme nedenleridir. Yoksa kaybedenlerden daha erdemli, faziletli, kariyer ve kaliteli olmaları değil.
Bir de geçenlerde yazıp uyarmıştım. Kazananlar da kaybedenler de dalkavukları konusunda çok dikkatli olmalılar demiştim. Kaybedenler özellikle gazete ve televizyonlarında gazetecilik yapmak yerine (gazeteci kamu adına leh ve aleyhte her şeyi dile getirip sorar, sorgular) yalakalık ve yandaşlık yapanlarına dikkat etmeliler. Keza sosyal medyada trol ordusu kurup, sırtını onlara dayayıp, yalan, yanlış üstünden siyaset yapmak ahlâki olmadığı gibi bu iletişim çağında ters teper. Seçim sonrası hızını alamayıp ona buna hakaret etmeye devam edenler gelecek seçimlerde olası yenilginin sebepleri olabilirler.
Kazanan taraftakiler de bu yalaka taifeye karşı tedbir alıp yanlarından uzaklaştırmazlar da prim vermeye devam ederlerse akıbetleri kötü olur. Zira kaybeden taraftan kazanan tarafa koşarak gelenler, menfaatleri gereği koşarak giderler.
Yerel seçimler ile genel seçimlerin amaçları ve hedefleri farklı olduğu için tercih öncelikleri farklıdır. Sonuçlarının da farklı çıkması muhtemeldir. Seçmen özellikle iktidara genel seçimlerde söyleyemediklerini söylemek için yerel seçimleri kullanıyor. İktidarın söyleneni anlayabilmesi başarısında önemlidir. Yerel yönetimlerde hizmet odaklı rekabet halkın yararınadır. İnşaallah böyle olur ve bu seçimin kazananı halk olur.
Siyasette zamanı geldiğinde, jübile zamanını doğru tespit edip, jübile yapabilmek de çok önemlidir. Hani bir atasözü var; "akranıyla gezmeyenin altın adı pul olur" derler. Siyasette de 'altın adını' pul etmemek gerek diye düşünüyorum.
Geçen seçimlerin ülkemize milletimize hayırlı olması dileğiyle, gelecek Ramazan Bayramınızı da tebrik ediyorum. İslam Alemine hayırlar getirmesini, Doğu Türkistan'ın, Gazze'nin ve diğer zulüm gören Müslümanların kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum.
05/04/2024 Selçuklu/Konya
