Latife ÖGE AKIN

Bize biraz ahlak lazım

Latife ÖGE AKIN

Ramazan ayının gelmesiyle zaten indirim kovalayan vatandaş, bir de fırsatçılarla sınanır oldu. Ramazan’dan önce 5 lira olan ürün mübarek günlerin başlamasıyla 10 lira oldu. Oruç bir sabır testi iken bir de insanların vicdansızlığıyla sabır testine tabi oluyoruz.

Sorsan Müslüman insanlarız. Peki bu Müslümanlığa sığar mı?

Asgari ücretle geçinmeye çalışan aileler, oruçlu iken markete, pazara girmeye korkar oldu. Hele çoluk çocuğunu toplayıp girmek iyiden iyiye imkansız oldu. Çoluk çocuğunun gözünün baktığı, canının çektiğini alamayacak olduğunu bilmek kahredici bir durum.

Envai çeşit ürünler tezgahlarda yerini aldı ama öyle etiketler var ki üzerinde, akıl alır gibi değil.

Ramazan nefsi terbiye etme ayı… Sofrasını gönlünce donatamayan annenin, evladının istediklerini alamayan babanın ne hissettiğini anlamak, empati yapabilmek için bir fırsat. Ama biz onları anlamak yerine hayatlarını daha da zorlaştırıyoruz.

Üstelik biz oruçla aç kalırken akşam olduğu zaman istediğimizi istediğimiz kadar yiyebileceğimizi biliyoruz. Onların öyle bir umudu da yok. Bu daha vahim bir durum. İşte bu yüzden normal zamandan daha çok ahlaka ihtiyacımız var.

En önemlisi de Allah’a karşı mesuliyetimiz. Allah biz Müslümanlara orucu nefsimizi terbiye edebilmek için emretmiş. Nefsiyle ömür boyu sürecek savaşta insanoğlu için en değerli zaman Ramazan ayı.

Bir yandan ahlaksızlıkla boğuşan ahali olarak bir yandan da yardım seferberliği içinde olanları görüyoruz. Birlikte çalıştığı işçisine Ramazan için gücü yettiğince katkıda bulunan, tanımadığı insanlar için yardım çekleri hazırlatanlar, marketlerde çuval çuval hazırlanan ramazan kumanyaları. İnsanın boğazı düğümleniyor. Verdiğimiz küçücük bir sadakadan bile daha fazla haz aldığımızı inkar edebilecek biri var mı?

Tam iftar saatinde yolda olanlar için caddelerde küçük kumanyalar dağıtanlar. Fitre ve zekat için tabiri caizse sokak sokak ihtiyaç sahibi arayanlar…

Eskiden iftar çadırları kurulurdu. Pandeminin hayatımızdan sildiği en güzel geleneklerden biri. Kesinlikle geri gelmesi gereken bir gelenek. Maddi tüm imkansızlıklardan ziyade manevi olarak da insanları doyuran, bir sofrada buluşturan, birlik ve beraberlik adına çok ama çok güzel bir etkinlik idi.

Bir komşumuzun iftara yakın ziline basıp bir tabak tatlı ikram etmek ya da yaptığımız yemekten bir tabak da onlara tatmaları için ikram etmek. Basit gibi görünen ama gönüller kazanabileceğimiz güzel adetlerimiz. Yaşatmak lazım.

Tüm ahlaksızlıklara karşı temiz kalabilmek, orucu ruhuna uygun tamamlayabilmek için gerekli meziyetler. Başarabilmek dileği ile. Hayırlı ramazanlar.  

Yazarın Diğer Yazıları