Mehmet Kaçar

Havaci-i asliyeden zekât verilmezken, nakitten neden zekât verilir?

Mehmet Kaçar

İslâm dini, havaci-i asliyeden zekât almazken, neden nakit paralardan zekât alıyor acaba?

Ev, araba, belki de zekât miktarından çok çok fazla olan, daha yüksek olan bir edere sahip ama ondan zekât verilmiyor.

Zira onlar ihtiyaç olarak kabul eliyor.

Bunun tersine bir insanın ortalama 80 gr. Yıllanmış olan altınından zekât alınıyor.

Evinde yastık altında bulunan para ve değerli maden(altın-gümüş vdg.) tutmak ve toplumu İslâm dini bir Müslüman’ın kullanabileceği bir yıllık nakdini 80 gr. altınla sınırlandırılmıştır.

80 gr. altın veya buna tekabül eden nakit ve gümüşten zekât verilir.

Havaci-i asliyeniz olmasa da bir yıllık 80 gr. altın ve muadili bir gelire sahipseniz ondan zekât vermeniz gerekiyor.

Havaci-i asliyeniz olsa ve onun yanında da bir de 80 gr. ve muadili birikintiniz olmasa o zaman zekât İslâm dini havaci-i asliyeyi şahıs malı olarak görür ve 80 gr altını veya muadilini ise toplum malı olarak görür.

Bu anlayış tarzı ise sosyal devlet olmanın ana temelini oluşturur. Yardımlaşma ve paylaşma üzerine kurumlu bir devlet sisteminin temeli burada atılmıştır.

Havaci-i asliye şahın kendi malı olarak kabul görürken, para, altın, gümüş gibi değerli madenler, içerisinde sahibinin de hakkı olan bir kamu malı olarak kabul edilir. Yani bunlarda tüm kamunu hakkı vardı ve bunun saklanması, stoklanması kamunun ekonomisini bozar.

Kamuya ait bir malı saklamayı ve ya kamu ya ait bir mala zarar vermeyi ise İslâm dini doğru bulmaz. Kamuya verilen zararların vebalini bu aşamada çok ciddi bir şekilde düşünmekte fayda vardır. Kamu devlete ait ve toplumun ortak kullandığı tüm mülkler, sahalar ve alanlardır. Peygamber Efendimiz kamuya zarar verenlere hoş bakmamıştır.

Bir Müslüman’ın, havaci-i asliyesinden başka sadece bir yetecek kadar para ve muadilini tasarruf etme hakkı vardır.

İslâm dini ancak buna izin vermiştir ve bu da ortalama 80 gr altın ve muadildir.

Bir kimse kamunun hakkı olan 80 gr. altın ve muadilini elinde tutarsa bir yıl geçince zekât vererek kamunun hakkı olan zekât ibadetini yerine getirerek piyasaya sıcak para akışını sağlar ve hareketlenmesine neden olur.

Belki, devletin ekonomik yapısını bir kişinin katkıları hareketlendiremez. Amma 20 milyon kişi piyasaya zekât ibadetinden hasıl olan Sıçak meblağı sürerse işte o zaman ciddi bir hareketlenme olur. Piyasa sıcak para ile canlanır ve girdi çıktılar artar.

80 gr. bir yılsonunda zekâtını vermeyenler ise kanunun hakkı olan miktarı hapsetmiş olurlar.

Havaci-i asliye, kamu malı değil, şahıs malıdır. İnsan bunları satın alırken zaten parasının büyük bir İnsanlara kurşun değer ve ölür… 

Fikrilere ise kurşun geçmez ve geri döner… 

İnsanlar tutsak olur ve hapse atılır... 

Fikirler ise özgürdür, hücreden dışarı sızarlar… 

Yazarın Diğer Yazıları