Selçuklu Tıp niye geç açıldı?
Prof. Dr. Abdurrahman KUTLU (Selçuk Üniversitesi Eski Rektörü)
Selçuklu Tıp Fakültesi bugünkü Selçuk Üniversitesinin tıp fakültesidir. Selçuk Üniversitesinin 2.tıp fakültesi olarak kurulan fakültesidir (1).
Kasım-2001 yılında kurulan Selçuklu Tıp Fakültesinin kısa süre içinde faaliyete geçmesi için çalışmaları başlattık. Siyasette hava bulutlanmaya başlamıştı, her alanda elimizi çabuk tutmaya çalışıyorduk.
Selçuklu Tıbba 2002-2003 Eğitim-Öğretim döneminde, Meram Tıp Fakültesine o yıl alınan öğrenci sayısının yarısı kadar öğrenci alındı ve Meram Tıp Fakültesi öğrencileri ile beraber eğitime başladılar. Fakültenin farklı bölümlerine merkezi sistemden 45 asistan alındı ve Meram Tıp Fakültesinde kendi bölümlerinde göreve başladılar.
Hastanenin tıbbi cihazlarının alımı için devletten ihale için izin alındı. Cihazlar dış alımla ilgili olmasına rağmen çok gecikmeden, iyi hazırlanmış kapsamlı bir şartname ile ihale ilanı verildi.
Hiçbir şaibeye yer vermeden, şeffaf bir ihale süreci geçirildi. İhaleye birçok firma katıldı. 65 milyon dolar teklif veren bir firmanın da olduğu ihale çekişmeli geçti. Nihayet ihaleyi 28 milyon dolara inen bir Japon firması kazandı. Bu firmanın teklifinde yer alan cihazlar Toshiba ağırlıklıydı. Cihazların özellikleri yönünden Toshiba, öğretim üyelerimizin de tercih ettiği bir markaydı.
İhale dosyası onaylanmak üzere, Ankara’da devletin ilgili birimine teslim edildi. İhale dosyası uygun bulunursa, dosya imzalanacak, ihaleyi kazanan Japon firması da cihazları getirip monte etmeye başlayacaktı. Hastanenin açılmasında en önemli safha olan cihaz alım işi de bu şekilde bitmiş olacaktı. Biz, hastaneyi 2003 yılında hizmete açmayı planlıyorduk. Bütün hazırlıklar buna göre yapılıyordu. Hastanenin yatakları da alınmıştı.
2002 yılında erken genel seçim kararının alınması bizim planları bozdu. Devletin üst bürokratları kendi derdine düştü.
Onay bekleyen bizim ihale dosyası neticeye bağlanmadan devletin raflarında kaldı.
Seçimden sonra Sayın Abdullah Gül’ün Başbakanlığında kurulan hükümet başlanmamış veya çok ilerlememiş 65 projeyi askıya aldı. Bizim Tıp Fakültesi ve Hastane projesi de o projeler içinde yer aldı. Halbuki bizim ki sona gelmiş, bitmiş bir projeydi. Bir yanlışlık olmalı diye düşündük. Bir yerde önemli bir haksızlığa uğramış oluyorduk. İlgili Bakana meseleyi anlattımsa da, yanlışı düzelttirmeyi başaramadık. Çeşitli kanallardan uğraştık, yapılan hatayı gideremedik.
Mesele sadece üniversitenin meselesi olmaktan çıkmış, Konya’nın meselesi haline gelmişti. 2002 seçimlerinde Konya AK Parti’ye önemli bir destek vermişti. Bunun ancak siyasi kanaldan çözülebileceğini düşündük. Konya’nın ileri gelen siyasetçi, sanayici, gazeteci, esnafı başta olmak üzere ulaşabildiğimiz herkesi kampüse davet ettim.
Hastane karşında bulunan GÖKKUŞAĞI alışveriş merkezi ve sosyal tesislerinde 100 kişi civarında olan katılımcılara küçük bir ikramda bulunduk. Katılımcılara; görüntülerle destekleyerek hastanenin açılışa hazır olduğu, açılışın gecikmesi halinde hastanede çeşitli tahribatların olabileğini, tıbbi cihaz ihale dosyasının devletin önünde onay beklediğini, bitmiş hastane ve tıp fakültesi projemizin yeni başlayan projeler içine dahil edilerek bir yanlışlık yapıldığını, bu şekilde haksızlığa uğrayacağımızı, girişimlerimizden sonuç alamadığımızı, her türlü hazırlığı hastaneyi 2003 yılında açacak şekilde yaptığımızı, hastanenin hizmete açılmasında bizden kaynaklanmayan gecikmenin sorumluğunu kendileri ile paylaşmak istediğimi, meselenin Konya’nın meselesi haline dönüştüğünü, konunun siyasi kanaldan Ankara’da çözülmesi gerektiğini ayrıntılı olarak anlattım.
Daha sonra bütün katılımcılara hastane binasını gezdirdim. Binanın açılışa hazır olduğunu hepsine gösterdim.
Ne yazık ki, beklediğimiz gibi olmadı. Konya’nın geleceğinde söz sahibi olarak gördüğümüz, bu sebeple davet ettiğimiz, o toplantıya katılanlardan bize yardımcı olan olmadı. Mesele, Ankara’ya ekip halinde gidip Sayın Başbakan Gül veya Sayın Erdoğan’la görüşüp kolayca halledilebilecek basit bir meseleydi aslında. Biz hükümetten yeni bir şey istemeyecektik, istediğimiz sadece hakkımız olan bir yanlışın düzeltilmesiydi.
Bizim rektörlük süresi bitti, 2003 yılında faaliyete geçebilecek olan Selçuklu Tıp Fakültesinin ve Hastanesinin (şimdiki ismi Selçuk Tıp) faaliyete geçmesi sonraki senelere kaldı, altı sene gecikme ile 2009 senesinde açıldı.
Kampüsteki toplantıya katılanlardan biri de İTTİFAK Holding Yönetim Kurulu Başkanı rahmetli Seyit Mehmet Buğa idi.
Rahmetli Konya’da her yönden etkili bir konumdaydı. Rektörlükten sonraki yıllarda bir karşılaşmamızda, kampüsteki toplantıyı hatırlatarak: “Sayın Başkan, siz o toplantıdan sonra kalkıp heyet halinde Ankara’ya gitmediniz, bak hastane halen açılamadı” dedim.
Rahmetli de bana samimi bir şekilde: “Hocam o zaman sizin siyasete gireceğiniz gündeme gelmişti” dedi.
Bu sözleri duyunca başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Bir süre nediyeceğimi bilemedim. Kurulmasında ve sonrasında çok emek verdiğimizin tıp fakültesinin ve hastanesinin faaliyete geçmemesine üzülüyordum, bu sözleri duyunca daha çok üzüldüm.
“Yahu Başkan, bana bu düşünceleri o zaman söylemeyi bırak, hissettirseydiniz bile, ben size noterden siyasete gimeyeceğime dair taahhütname verirdim ve hastaneyi de 2003 yılında açardık” dedim.
Bizim hiç aklımıza gelmeyen şeyler, bazı kıymetli hemşehrilerimizin aklına gelmiş.Benim siyasete girebileceğim endişesi ile, hastane açılışını benim başarı haneme yazdırmayı istememişler anlaşılan.
Ne diyelim? İnsanımızın değişik halleri!
1-A.Kutlu: Selçuk Üniversitesinin Tıp Fakülteleri, Hakimiyet,21.05.2025