Ramazan Sayar

'Aşan bilir karlı dağın ardını'

Ramazan Sayar

Bu türkü kavuşamayan aşıkların hikayesini anlatıyor. Böyle zor, zahmetli, acı veren, insanın içini hasretle dolduran duygular olmasa, bu güzelim türküler nasıl can bulurdu?  Bu türkü de işte böyle bir aşktan doğmuş. 
Yörük kültürünü eskiler daha iyi bilirler. Yörükler her yaz seçtikleri bir bölgeye obalarını kurup mevsim geçene kadar orada konaklarlar.
O bölgede elbette komşuluk ilişkileri de gelişir. Ancak bu ilişkiler belli kurallara bağlıdır.
Mesela birbirinden kız alıp vermezler. İşte bir zamanlar böyle bir yörük obasında; bir genç kız ile köy ağasının oğlu Osman biribirlerine sevdalanırlar.
Ne var ki bu sevdaya geçit vermeyen bir töre vardır. Kızını ağanın oğluna vermek istemeyen yörük başı, bir gece ansızın obayı toplar, bölgeyi terk eder.
Terk edilen ise sadece bir bölgedir. İki genç yüreklerinde ki sevda ateşi ile kavrulmaya devam ederler.
Aradan yıllar geçer.... Yörük kızı artık yaşlanmış, beli iki büklüm olmuştur. Bu sevdalı kadın bu yaşına kadar evlenmemiş ve aşkını içinde yaşatmıştır. Gelen geçen herkese köyün yağız oğlanı Osman'ı sormaktan da bıkmamıştır.
Nihayet 60 yıl sonra Osman'ı tanıdığını söyleyen bir çerçiyle karşılaşır.
O'na: "Osman'a selam götür. Ben yıllar önce O'nun sevdiği yörük kızıyım." Der.
Osman, bu selam ile o ateşin hala ikisinin de içinde yandığını anlamıştır. İşte... 
" Aşan bilir karlı dağın ardını." Bu efsane aşk için yazılmış ve benzer aşklara atıfta bulunan şahane bir türküdür. Dinlerken bizi başka diyarlara götürür. başka duygular yaşatır.

Şimdi bu türkünün sözlerini dinleyelim.

Aşan bilir karlı dağın ardını.
Çeken bilir ayrılığın derdini.
Bülbül kaça aldın gülün nargını.
Gül alıp satmanın zamanı değil.

Selvinin dalları boyundan uzun.
Yavrular gözüme bir salkım üzüm.
Ölmeden o yari görürse gözüm.
Koyun kuzu kurban olur o zaman.

Yaprak gazel olmuş durmuyor dalda.
Vefasız güzelden bize ne fayda.
Bu ayda olmazsa gelecek ayda.
Ölürüm vazgeçmem sevdiğim senden.

Yazarın Diğer Yazıları